Translation of "Sigarayı" in Portuguese

0.011 sec.

Examples of using "Sigarayı" in a sentence and their portuguese translations:

Sigarayı bırakmalısın.

Você deveria parar de fumar.

Sigarayı bırakmakmalısın.

Você deveria parar de fumar.

Sigarayı bıraktı.

Ele parou de fumar.

Sigarayı bırakıyorum.

Estou a deixar de fumar.

Sigarayı bıraktılar.

Eles pararam de fumar.

- O sigarayı bıraktı.
- O, sigarayı bıraktı.

Ela parou de fumar.

- Bill sigarayı bıraktı.
- Bill sigarayı kesti.

Bill parou de fumar.

Ben sigarayı bırakacağım.

Vou parar de fumar.

Sigarayı içmeyi bırak.

- Pare de fumar.
- Parem de fumar.
- Para de fumar.

Sigarayı bırakmak zordur.

É difícil deixar de fumar.

Sigarayı bırakmaya çalışacağım.

Eu vou tentar parar de fumar.

Tom sigarayı bırakamıyordu.

Tom não conseguiu parar de fumar.

Sigarayı bıraktığını duyuyorum.

Ouvi falar que você parou de fumar.

Babam sigarayı bıraktı.

Meu pai parou de fumar.

O sigarayı söndür.

Apaga esse cigarro!

Sigarayı bıraktığını sanıyordum.

- Eu acreditava que você tinha parado de fumar.
- Eu pensava que tinhas deixado de fumar.

Onlar sigarayı bıraktılar.

Vocês pararam de fumar.

Doktor sigarayı bırakmasını önerdi.

O médico sugeriu que ele parasse de fumar.

O sigarayı bırakmak zorundadır.

Ela tem que parar de fumar.

Birisi sigarayı nasıl bırakabilir?

Como se pode parar de fumar?

Tom sigarayı bırakmaya çalıştı.

Tom tentou parar de fumar.

Tom sigarayı bırakmaya çalışıyor.

Tom está tentando parar de fumar.

Sigarayı ve içkiyi bıraktım.

Eu não fumo e nem bebo mais.

Sigarayı bırakmaya karar verdi.

Ele decidiu parar de fumar.

Sigarayı bırakmanı tavsiye ediyorum.

Eu te aconselho a parar de fumar.

Sigarayı bıraktın, değil mi?

Você parou de fumar, certo?

Tom sonunda sigarayı bıraktı.

Tom finalmente parou de fumar.

Sigarayı bırakmak kolay değil.

Parar de fumar não é fácil.

Doktor sigarayı bırakmamı söyledi.

O doutor disse que eu deveria parar de fumar.

Doktor sigarayı bırakmamı tavsiye etti.

O doutor me advertiu que parasse de fumar.

Doktorum sigarayı bırakmamı tavsiye etti.

- O médico me disse para deixar o tabaco.
- O médico me disse que deixasse o tabaco.
- O meu médico me aconselhou a largar o cigarro.

Sigarayı bırakmak onun için olanaksızdır.

É impossível para ele deixar de fumar.

O, doktorunun tavsiyesiyle sigarayı bıraktı.

Ele parou de fumar por recomendação do médico.

İki yıl önce sigarayı bıraktı.

- Ele parou de fumar há dois anos.
- Ele deixou de fumar há dois anos.

Tom'a sigarayı bırakması tavsiye edildi.

Tom foi aconselhado a parar de fumar.

Babam sağlığı için sigarayı bıraktı.

Papai deixou de fumar por causa da sua saúde.

Çok yaşamak istiyorsan sigarayı bırak.

Se quiser viver por muito tempo, pare de fumar.

Üç yıl önce sigarayı bıraktım.

Eu parei de fumar três anos atrás.

Babam sigarayı bırakmaya karar verdi.

Meu pai decidiu parar de fumar.

Altı ay önce sigarayı bıraktım.

Eu parei de fumar há seis meses.

Doktor sigarayı ve içkiyi bırakmasını söyledi.

O médico disse a ele para parar de fumar e de beber.

Doktor, babama sigarayı bırakmasını tavsiye etti.

O médico advertiu o meu pai para que parasse de fumar.

O sigarayı bırakmaya çalıştı ama nafile.

Ele tentou parar de fumar, mas em vão.

Bazı insanlar sigarayı bıraktıklarında kilo alır.

Algumas pessoas engordam ao parar de fumar.

Sigarayı neden bıraktığım gerçekten umurunda mı?

Você realmente liga para o porquê de eu ter parado de fumar?

O sigarayı bırakmaya kesin karar verdi.

Decidi parar de fumar.

Tom bana Mary'nin sigarayı bıraktığını söyledi.

Tom me disse que Mary parou de fumar.

Tom sigarayı bırakmak için çok çalışıyor.

Tom está se esforçando para deixar de fumar.

Doktor Bay Smith'e sigarayı bırakmasını söyledi.

O médico disse ao Sr. Smith para parar de fumar.

- Sigarayı bıraktı.
- O, sigara içmeyi bıraktı.

Ele parou de fumar.

Doktor sigarayı bırakmak zorunda kalacağımı söyledi.

O doutor disse que eu deveria parar de fumar.

Doktoru Tom'a sigarayı bırakmasını tavsiye etti.

O médico de Tom recomendou-lhe que parasse de fumar.

Ben 3 ay önce sigarayı tamamen bıraktım.

Eu parei de fumar de vez há 3 meses.

- O sigara içmekten vazgeçti.
- O, sigarayı bıraktı.

Ela parou de fumar.

Onun öksürüğü gittikçe kötüleşiyor, sigarayı bırakması gerekir!

Sua tosse está piorando, ele deve parar de fumar!

Sigarayı bıraktığım için çok daha iyi hissediyorum.

Desde quando eu parei de fumar, me sinto muito melhor.

Doktor bu hastaya sigarayı bırakmasını tavsiye etti.

O médico recomendou a esse paciente que parasse de fumar.

Adamın sigarayı bırakmak için üçüncü girişimi başarısız oldu.

A terceira tentativa desse homem de deixar de fumar falhou.

Sigarayı bırakması için ona onun tarafından nasihat edildi.

Ela foi aconselhada por ele a parar de fumar.

- Tom sigara içmekten vazgeçti.
- Tom sigara içmeyi bıraktı.
- Tom sigarayı bıraktı.

Tom parou de fumar.

- Sigarayı bıraktı ve koşmaya başladı.
- O, sigara içmeyi bıraktı ve koşmaya başladı.

- Ele parou de fumar e começou a correr.
- Ela parou de fumar e começou a correr.

- Ben sigara içmeyi bir yıl önce bıraktım.
- Sigarayı bir sene önce bıraktım.

- Deixei de fumar um ano atrás.
- Eu parei de fumar há um ano.
- Parei de fumar há um ano.

- Tom ve Mary sigarayı bırakacaklarına dair söz verdiler.
- Tom ve Mary sigara içmeyi bırakacaklarına dair söz verdiler.

- Tom e Mary prometeram que parariam de fumar.
- Tom e Mary prometeram parar de fumar.

- Sigarayı bıraktı ve koşmaya başladı.
- O, sigara içmeyi bıraktı ve koşmaya başladı.
- Sigara içmeyi bıraktı ve koşuya başladı.

Ele parou de fumar e começou a correr.