Translation of "Gelmeye" in Korean

Bebek gelmeye hazırdı.

아이가 나올 때가 된 거죠.

Gelmeye devam etti.

‎문어가 계속 다가오더니

gelmeye zorlayacak tecrübeler yaratmaktı.

상처받을 만한 상황에 제 자신을 내모는 거에요.

Gerçeklerden üstün gelmeye başlar.

사실을 기각하기 시작합니다.

Artık ödeme yapılmazsa gelmeye devam edecekler mi?

학생들이 더 이상 보상금을 받지 못해도 계속해서 프로그램을 이용할까요?

Bana doğru gelmeye başladı. Ve doğal içgüdüm,

‎문어가 다가오길래 ‎저는 본능적으로

Tamam, gelgit gerçekten hızlı bir şekilde gelmeye başladı.

자, 이제 밀물이 정말 빨리 들어오네요

En basit işler bile giderek daha zor gelmeye başladı.

기본적인 일도 엄청나게 어려워졌죠.

Hava karardıktan sonra ancak en büyükler böyle açık bir alana gelmeye cüret eder.

‎커다란 동물들만이 야간에 ‎이렇게나 탁 트인 곳에 올 수 있죠