Translation of "Başladı" in Korean

0.011 sec.

Examples of using "Başladı" in a sentence and their korean translations:

Irkçılık nasıl başladı?

인종차별주의는 어디서 시작한 걸까요?

Geri dönmeye başladı.

다시 돌아오기 시작했습니다.

Martılar doymaya başladı.

‎은갈매기들은 배가 불러집니다

Şimdiden sızlamaya başladı.

벌써 찌르는 듯이 아프네요

Aradan bakmaya başladı.

‎그리고 밖을 내다봤죠

Yine kar yağmaya başladı.

또 눈이 오기 시작하네요

Yarısı hemen gülmeye başladı,

반정도의 아이들은 바로 웃기 시작했고요.

Kariyerimin ilk zamanlarında başladı.

제가 일을 시작한 초창기에 시작되었죠.

Ve bu başladı bile.

이것은 이미 시작되었습니다.

Ve dominolar düşmeye başladı.

도미노는 넘어지기 시작했습니다.

Bir fikir kökleşmeye başladı.

환경에 대한 개인적인 우려에서 비롯된 거였죠.

Ve arkadaşımı kaybetmekle başladı.

고인이 된 친구로부터 시작됐습니다.

Neyse ki şişlik dağılmaya başladı

다행스럽게도 부기는 가라앉았고

Her şey daha yeni başladı."

저는 막 시작했단 말이에요."

Ayrıca suyum da azalmaya başladı.

제가 가진 물도 다 떨어져 가네요

Bilim için henüz yapmaya başladı.

버금가는 사건이 과학 분야에서 벌어지고 있는 거죠.

Ve çılgın bir kovalamaca başladı.

‎끔찍한 추격전이 시작됐죠

Zamanla bu resimler kırmızıya boyanmaya başladı,

이러한 그림들은 점차 붉은색으로 칠해졌습니다.

Onu kaybetme ihtimali beni panikletmeye başladı.

이를 잃어버릴 수도 있다는 가능성에 겁에 질리기까지 했죠.

Iş hayatının hassas, dağınık ortamında başladı.

어지러우면서도 따뜻한 삶 속에서 시작되었어요.

Üstelik... ...bu dişinin ihtiyaçları artmaya başladı.

‎이 암컷은 요즘 필요한 게 ‎늘어나는 중이죠

Bakın, ciddi şekilde su toplamaya başladı.

물집이 심하게 나네요

Tam da burada, gerçek sorunlar başladı.

그때부터 진짜 문제가 시작되죠.

Klasik bir müzik parçası olarak hayata başladı.

마치 어떤 고전 음악처럼 탄생한 곡이에요.

Korku, suç ve stres seviyeleri düşmeye başladı.

두려움, 죄책감, 스트레스 등을 덜 느끼는 것으로 나왔어요.

Neyse ki teknoloji bu deneyimi kolaylaştırmaya başladı.

하지만 과학기술이 이런 문제를 해결하고 있습니다.

Ve yerel ürünleri internet üzerinden satmaya başladı.

온라인으로 취두부를 팔기 시작했습니다.

Küçükler susamaya başladı. Yenidoğan bitap düşmüş durumda.

‎어린 녀석들은 갈증에 시달리고 ‎갓 태어난 새끼는 완전히 지쳤죠

Ve aynı zamanda suyum da azalmaya başladı.

제가 가진 물도 다 떨어져 가네요

Bana doğru gelmeye başladı. Ve doğal içgüdüm,

‎문어가 다가오길래 ‎저는 본능적으로

şirketler plastikten daha fazla kıyafet üretmeye başladı.

기업들은 플라스틱으로 계속 더 많은 의류를 만들어왔습니다

Bildiğimiz gibi evren büyük bir patlama ile başladı

우주는 우리가 알다시피 빅뱅으로 시작했습니다.

Kalp şekli, İsa'nın Kutsal Kalbi olarak anılmaya başladı.

하트 모양은 예수 그리스도의 마음으로 알려졌습니다.

Tamam, gelgit gerçekten hızlı bir şekilde gelmeye başladı.

자, 이제 밀물이 정말 빨리 들어오네요

Çocuklarımla hayvanat bahçesindeydim ve telefonum durmadan çalmaya başladı.

아이들과 동물원에 갔는데 핸드폰이 계속 울리더군요.

İşte bu yüzden video oyunlarında canlı yayın başladı.

그렇기 때문에 인터넷 생방송은 비디오 게임으로 인해 활발해진 것입니다.

Gözyaşları uzun zamandır beni bekliyormuş gibi akmaya başladı.

그러자 마치 나 때문에 살아난 양 울음을 떠트렸습니다.

Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı ve birden dedi ki,

엄마는 흐느끼기 시작했고 곧이어 말했습니다.

Ve çoğu insan daha önceki yılları özlemeye başladı,

그래서 많은 사람들은 수십 년 전을 그리워합니다.

Insanlar artık adım adım vahşi alanlara girmeye başladı.

사람들은 지속적으로 야생 공간으로 뻗어 나가

Ama sonradan sohbette sürekli uzun çizgiler yollamaya başladı

하지만 그는 갑자기 대화창에 가로줄을 남발하기 시작했습니다.

Milyonlarca dolarlık bir temizlikten sonra... ...hayvanlar dönmeye başladı.

‎하지만 수백만 달러 규모의 ‎정화 작업을 거친 후 ‎동물들이 돌아오고 있습니다

Ordunun aşırı çalıştırılan,aç atlarında toplu ölümler başladı.

과로하고 굶주린 말들이 집단으로 죽었다.

Bir süre sonra, normal hayatına devam etmeye başladı.

‎얼마 후에 문어가 ‎평소처럼 생활을 이어 가자

Ve onları vantuzlarıyla kaldırıp nazikçe yuvasından atmaya başladı.

‎놀라운 방식으로 대처했죠 ‎빨판으로 불가사리를 떼서 ‎굴 밖으로 조심스레 밀어냈습니다

En basit işler bile giderek daha zor gelmeye başladı.

기본적인 일도 엄청나게 어려워졌죠.

Sonra 2010 yılında bir Nazi beni taciz etmeye başladı.

2010년부터는 나치도 저를 괴롭히기 시작했어요.

Savaş Rusya için savaş Narva Yenigisi ile kötü başladı.

전쟁은 나르바에서 스웨덴의 칼 12세에게 비참하게 패하면서 러시아에 불리하게 시작됐다.

Ondan sonra, Çinliler gerçekten Uygurlara daha da sertleşmeye başladı.

그 후로 중국인들은 위구르족에 대한 탄압을 더욱 강화하기 시작했죠

Çin, 2017 civarında, bu büyük kampları inşa etmeye başladı,

2017년경 중국은 이 수용소를 짓기 시작했는데

Daha İslamcı ve otoriter politikalar üzerinde baskı yapmaya başladı.

훨씬 더 이슬람주의적이고 권위주의적인 정책을 추진했습니다

Bebeği geri verdiği zaman ebeveyinlik ile ilgili sorular sormaya başladı.

그는 아기를 돌려주고 육아에 대한 물어보기 시작했어요.

Kendini yönetmeye başladı. Diğerleri, HYUNDAI gibi, 1940'ta doğdular. Hepsi

몇몇 기업들은 행정기관에 의해 시작되기도 했어. 1940년대에 나온 현대처럼 말이야.

Yine de 1811'de toplanmaya başladı. Avrupa'nın gördüğü en büyük ordu…

그럼에도 불구하고 1811년에 그는 이제껏 유럽에서 볼 수 없었던 가장 큰 군대를 모으기 시작했다.

Bütün koku yosunda olduğu için köpek balığı yosunu ısırıp koparmaya başladı.

‎문어 냄새가 진동하자 ‎상어는 다시마를 ‎마구 물어뜯었어요

Erdoğan, Atatürk’ün laik yasalarını daha agresif bir şekilde ortadan kaldırmaya başladı.

에르도안 총리는 아타튀르크의 세속적인 법을 더욱 적극적으로 제거하기 시작했습니다

Sonra mahallenin muhtarı, davetsiz misafirleri bölgesinden çıkarmaya karar verdi ve kovalama başladı.

그때부터 그 구역 최강의 녀석이 침입자들에게 출구를 알려주기로 했고 추적이 시작됐습니다

İlk yumurtalar yaklaşık iki ay önce bırakıldı. O yumurtalardan yavrular çıkmaya başladı.

‎첫 번째 알들은 ‎거의 두 달 전에 산란되었고 ‎이제 부화하기 시작합니다

Her neyse, işler değişmeye başladı. Pek çok Güney Koreli genç Avrupa'dan ve

어쨌거나, 어린 한국인들이

Hükümet edilemeyen yerlerde kontrol, silahlı milis grupların eline geçti ve toplum, ayrışmaya başladı.

정부 없이, 무장된 군대는 이라크의 통치권을 얻으면서 국민들은 분열되었다.

Asya'nın hayatta kalan birkaç büyük maymunundan biri, birden Scourfield ve rehberine dal fırlatmaya başladı.

그러다 갑자기 아시아의 유일한 유인원인 녀석이 작가와 가이드에게 나뭇가지를 쏘기 시작했습니다

Böylelikle Irak, Suudi Arabistan ve İran destekli karşıt grupların vekalet savaşlarına ev sahipliği yapmaya başladı.

이들의 군대 지원으로 이라크가 갑작스럽게 대리전에 휘말렸다.