Translation of "Doğal" in Korean

0.006 sec.

Examples of using "Doğal" in a sentence and their korean translations:

Plastikten doğal materyallere,

이 지방은 플라스틱에서부터

Oldukça doğal gözüküyor.

아주 자연스러워 보이죠.

Doğal bir haşere kontrol aracı,

자연적인 해충 관리자로

Bu harika bir doğal uzaklaştırıcıdır.

훌륭한 자연 방해물입니다

Dünya'nın en doğal olmayan yerleri.

‎지구에서 가장 인공적인 ‎장소입니다

Veya doğal doğum yapmış insanlar.

육체노동을 하는 사람들 입니다.

Kimsenin doğal bir bağışıklığı yok.

아무도 자연 면역력이 없습니다.

Vücudumuzda doğal östrojenler gibi faaliyet gösterirler.

우리 몸에서 적절히 에스트로겐 역할을 하죠.

Bu oldukça iyi bir doğal sığınak.

여긴 아주 실용적인 자연 피난처입니다

Hem doğal hem de leziz olacak.

아주 맛있을 거고 건강한 재료를 쓸 거야.

Bütün sapmalar doğal bir son bulur

모든 일탈은 자연적으로 끝나게 되죠.

Burada doğal tepki mekanizmayı yok etmek,

그에 대한 자연스런 반응은 조직을 무너뜨리려고 하고

Elektrik üretmek için doğal gaz kullanan

대기 중 이산화탄소를 이용해

Genellikle doğal gazdan elektrik elde ettiğinizde,

만약 보통 방법으로 천연 가스를 이용해 전력을 생산한다면

Yapmaya devam edersek doğal ekosistem tarafından

계속해서 구출해 줄 수 있을지 알 수 없습니다.

Neden doğal affetlere ihtiyacımız olsun ki?

공감해야만 하는걸까요?

Yoksa bu geçtikleri doğal bir süreç mi?

아니면, 그냥 자연스러운 성장 과정인걸까요?

Bana doğru gelmeye başladı. Ve doğal içgüdüm,

‎문어가 다가오길래 ‎저는 본능적으로

Doğal olarak da reddetmeye karşı yüksek tolerans sahibidirler.

그래서 당연히 거절에 대한 면역력이 높습니다.

MCAT sınavını geçmeye hazırlanıyoruz, doğal bir afete hazırlanıyoruz.

우리는 MCAT을 대비하고, 자연 재해를 대비합니다.

Mars'ın doğal çevre koşullarını incelemek için bir şans.

화성 주거지 검토를 위한 경쟁에 참여하기 위해서였죠.

Suda doğal bir şekilde daha rahat hissetmeye başlıyorsun.

‎바닷속에서는 ‎나도 모르게 더 여유로워지죠

Parkta yürüyüş yapar gibi rahat ve doğal bir histi,

그날 요세미티에서 대부분의 사람들 처럼

Origen Elektrik Süreci doğal gazı bir yakıt deposuna gönderiyor.

오리진 파워 프로세스 (Origin Power Process)를 이용하면

Ve ülkenin petrol ve doğal gazının % 20'sinden fazlası.

석유와 가스는 20% 이상이죠

Güney Kore'nin büyük nüfus dışında doğal kaynakları olmadığı için, bu şirketler

왜나하면 한국은 인구만 많았지 지하자원은 개좃도 없었거든. 그래서 이런 회사들은

"Modern iplikler, tek başına veya doğal ipliklerle beraber kullanıldığında güzel, canlı....

현대 섬유는 단독으로 사용되거나 천연 섬유와 혼합되어

Orangutan da yok edilen doğal ortamında hayatta kalmaya çalıştığı için kendini savunabiliyor.

당연히 생존을 위해 망가진 환경에서 자신을 방어하려는 움직임 같습니다

Biraz da karbonhidrat var ve iyi doğal enzimler barındırıyor, yani sorun yok.

싹에는 약간의 탄수화물과 좋은 천연 효소가 있죠 먹어도 괜찮습니다

Ve biraz da karbonhidrat var ve iyi doğal enzimler barındırıyor, yani sorun yok.

싹에는 약간의 탄수화물과 좋은 천연 효소가 있죠 먹어도 괜찮습니다

Bu tür bir şey işe yarayabilir. Güzel ve üzeri kapalı doğal bir sığınak.

자, 이런 건 쓸 만합니다 자연적인 돌출부 아래는 좋은 피난처가 됩니다

Bir doğal afet veya salgın hastalık bütün popülasyonu büyük bir hızla ortadan kaldırabilir.

자연재해나 질병 발생으로 전체 서식 동물이 순식간에 사라질 수 있으니까요