Translation of "şekilde" in Chinese

0.008 sec.

Examples of using "şekilde" in a sentence and their chinese translations:

Benzer şekilde düşünüyoruz.

我也和你想的一样。

Hikayeden derin şekilde etkilendi.

他被那個故事深深地感動了。

Evimiz uygun şekilde konumlanmıştır.

我們的房子位於交通便利的地方。

Nancy mutlu şekilde gülümsedi.

南希高興地微笑了。

Saray sıkı şekilde korunuyordu.

皇宮警衞森嚴。

Bana o şekilde bakma.

不要这样看我。

Bunu yanlış şekilde yapıyorsun.

你這樣做是錯的。

O güzel şekilde yazar.

- 她的笔迹漂亮极了。
- 她的筆跡很美。

Ciddi bir şekilde öğrenmeliyim.

我得好好儿地学习

Saatim düzgün şekilde çalışmıyor.

我的手錶壞了。

Doyumsuz bir şekilde açgözlü.

贪得无厌。

Kazada ciddi şekilde yaralanmış.

他在事故中受重伤。

Onu bu şekilde yaptım.

这就是我的办法。

Korkunç bir şekilde korktum.

我很受惊吓的。

Para bu şekilde önemli.

以这种方式钱是重要的。

Tom inanılmaz şekilde aptal.

汤姆傻得难以置信。

İnsanoğlu birçok şekilde iletişim kurar.

人和人之間溝通的方法有很多種。

Ben mükemmel bir şekilde anlıyorum.

我完全明白。

Senin konumunu mükemmel şekilde anlıyorum.

我十分理解你的立場。

Onu başka bir şekilde söyle.

换种方式说。

O hiçbir şekilde kesin değil.

这根本不是确定的。

O, hiçbir şekilde zeki değil.

他一點也不聰明。

O, onu o şekilde yapmalıydı.

他该那样做完了。

Tom akıcı şekilde Fransızca konuşur.

湯姆的法語說的很流暢。

İngilizceyi akıcı şekilde konuşmak istiyorum.

- 我想把英語說得很流利。
- 我想講一口流利的英語。

Cümleyi bu şekilde ifade edebilirsin.

你可以用这种方式表达这句话。

Bunu o şekilde yazabilir miyim?

可以这样写吗?

Ben bu şekilde yaşamak istemiyorum.

我不想过这样的生活。

Fırsatı en iyi şekilde değerlendirdik.

我們盡力地利用了這個機會。

Lütfen, sözümü bu şekilde kesmeyin.

請不要這樣打斷我說話。

O, tavuğu istediğim şekilde pişiriyor.

她用我喜歡的方式烹調雞肉。

Senin gibi aynı şekilde düşünüyorum.

我也和你想的一样。

Akıcı bir şekilde İspanyolca konuşabilirim.

我能流利地說西班牙文。

O, Fransızcayı akıcı şekilde konuşabilir.

她的法語說得很流利。

Onu bu şekilde yapmaya çalışalım.

试试这样做吧。

Büyük ayıyı bu şekilde öldürdü.

他就是这么杀了那头大熊。

Sana hiçbir şekilde kızgın değilim.

我絕對沒有生你的氣。

Oldukça kolay şekilde kontrolden çıkar.

他很容易發脾氣。

Çok iyi şekilde tenis oynayamam.

我網球打的不是很好。

David Fransızcayı akıcı bir şekilde konuşabilir.

大衛能講流利的法語。

O kelime onu mükemmel şekilde açıklıyor.

這個字形容得妙極了。

Baba, anneye utangaç bir şekilde baktı.

爸爸害羞地看著媽媽。

O bana tuhaf bir şekilde baktı.

她奇怪地看了我一眼。

O çok iyi şekilde piyano çalar.

她鋼琴彈得很好。

O, bana anlamlı bir şekilde baktı.

她意味深長地看了我一眼。

O, çok iyi şekilde keman çalar.

他小提琴拉得很好。

O, parayı en iyi şekilde değerlendirdi.

他好好的使用了​​這筆錢。

O, fırsatı en iyi şekilde değerlendirdi.

他善用了這個機會。

O çok dikkatli bir şekilde yürüdü.

她小心翼翼地走。

O, çok iyi şekilde gitar çalar.

他吉他彈得很好。

Farkı çok kolay bir şekilde görebileceksin.

- 您很容易就能看出区别。
- 你们很容易就能看出区别。

Tom akıcı bir şekilde Japonca konuşur.

汤姆日语说得很流利。

- Bu şekilde yapıyoruz.
- İşte böyle yapıyoruz.

以下是我们怎么做的。

O, akıcı bir şekilde İngilizce konuşuyor.

- 他英语说得很流利。
- 他能将英语运用自如。
- 他精通英文。

Sen soruya doğru şekilde cevap vermiyorsun.

你所答非所问。

Biz onu oldukça hızlı şekilde onardık.

我們很快修好了。

Uluslararası anlaşmazlıkları, barışçıl bir şekilde çözümlenmeli.

國際間的紛爭一定要用和平的方法來解決。

O, başarılı şekilde ona gerçeği söyletti.

她成功地从他口中得知了真相。

Bu şekilde mi giyinip çıktın? Berbat.

你要穿那種衣服出門?不太好看耶。

Şirket kazançları ilk çeyrekte keskin şekilde gelişti.

企业第一季度收益大幅增长。

Düzgün bir şekilde eğitilirse müzikal yetenek geliştirilebilir.

如果训练得当的话,音乐才能是可以培养出来的。

Eşyaları biraz daha ciddi bir şekilde al.

對事情比較正經嚴肅。

Taro niçin çok iyi şekilde İngilizce konuşabilmektedir?

為什麼太郎英語可以說得這麼好?

İki genç kız mutlu bir şekilde gülümsedi.

兩個年輕的女孩高興地微笑了。

Bacak bacak üstüne atmış şekilde orada oturdu.

他翹著二郎腿坐在那裡。

Seninle tanışmadan önce hiç bu şekilde hissetmedim.

遇到你之前,我從來都沒感覺到這樣。

Tom onu benim yaptığım aynı şekilde yaptı.

汤姆我按我做的办法做了。

Ve şehirden şehre seyahatlerinizi ciddi şekilde sınırlayın.

还要严格限制去其他城市的旅行,

O günden sonra mutlu bir şekilde yaşadılar.

从这天起,他们过得很幸福。

O her zaman çok sade şekilde giyinir.

她穿的衣服总是很朴素。

George babası ile aynı şekilde iş yaptı.

乔治和他爸爸做生意的方式一样。

Yurt hayatına oldukça hızlı bir şekilde alışacaksın.

你很快會適應在宿舍的生活的。

Keşke daha fazla insan aynı şekilde hissetse.

我希望更多人以相同的方式来感受。

Bu şekilde, çok fazla zamanı boşa harcarız.

這樣的話我們會浪費很多時間。

Seninle karşılaşmadan önce asla bu şekilde hissetmedim.

遇到你之前,我從來都沒感覺到這樣。

Tom durumu daha farklı şekilde ele almalıydı.

汤姆应该用别的方式处理这状况。

Tom sorunla daha iyi bir şekilde ilgilenebilirdi.

汤姆本可以用更好的方式处理问题。

Evden ayrılır ayrılmaz şiddetli şekilde yağmur yağmaya başladı.

當雨開始下得很大的時候, 我幾乎不能出門了。

"O beni severdi," diye cevapladı üzgün bir şekilde .

他以前愛我,她傷心地回答。

O güzel şekilde şarkı söyleyebilir ve dans edebilir.

她會唱歌而且舞跳得很美。

Bazı şeylere geçmişte olduğu şekilde asla geri dönemeyeceğiz.

我们再也不能一起回到从前了。

O beni benim onu sevdiğim aynı şekilde sevdi.

她愛我就像我愛她一樣。

Ben herhangi bir şekilde bu suçla bağlantılı değilim.

我与这起犯罪没有任何关系。

Bu aptallık tarafından sonsuz bir şekilde rahatsız oluyorum.

我对这种愚蠢的行为表示非常的气愤。

Gerçek bir bilim adamı soruna bu şekilde yaklaşmazdı.

真正的科学家不会这样去思考。

Onu bu şekilde yaparsan, birkaç saat tasarruf edebilirsin.

这样做你能节约几个小时。

O burada olmaktan fark edilir bir şekilde korkuyordu.

顯然她害怕待在這裡。

Eğer köpeğini uygun şekilde beslersen, onun ömrünü uzatabilirsin.

合理地喂狗可以延长宠物寿命。

Girişim, köylüler için yaşam kalitesini ölçülebilir şekilde artırdı.

計劃使村民的生活改善了不少。

Ağabeyim çok hızlı bir şekilde ev ödevini bitirdi.

我哥哥很快就把功課做完了。

Tom onu Mary'ye çok dikkatli bir şekilde açıkladı.

汤姆仔细地给玛丽解释。

Neden Tom'un sana o şekilde davranmasına izin veriyorsun?

你為甚麼讓湯姆那麼對待你?

- Sen ne dersen de, ben bunu her şekilde yapacağım.
- Beğen ya da beğenme, ben bunu her şekilde yapacağım.

不管你同意还是不同意,我还是要做。

Onun, o şekilde hareket etmesi için bir beyefendi olmalıdır

这样的举止只可能是个绅士。

- Tom Fransızcada akıcıdır.
- Tom Fransızcayı akıcı bir şekilde konuşuyor.

湯姆的法語說的很流暢。

Beyefendi, valizlerinizi hızlı bir şekilde kontrol edebilir miyiz lütfen?

先生,我們可以檢查一下您的行李嗎?

O bir yabancı ama Çince'yi mükemmel bir şekilde konuşuyor.

她是外国人,不过她中文说得非常好。

- Çeviri kesinlikle kolay değil.
- Çeviri hiçbir şekilde kolay değildir.

翻譯絕對不是一件易事。

- Uyurken gürültülü bir şekilde horluyordu.
- Uyurken yüksek sesle horluyordu.

他睡着的时候,打呼声很响。

Bu şekilde söylersem daha mı iyi ifade etmiş olurum?

这样说是不是更加地道呢?