Translation of "Veda" in Japanese

0.015 sec.

Examples of using "Veda" in a sentence and their japanese translations:

Veda etmek istiyorum.

「じゃね」と言いたい。

Veda etme zamanı.

そろそろおいとまします。

O bana veda etti.

彼女は私にさよならを言った。

Bana veda etmeden gitti.

彼は私にさようならも言わずに出ていった。

O, veda etmeden ayrıldı.

- 彼はさよならも言わずに去って行った。
- 彼は別れも告げずに行ってしまった。

O, öğrencilere veda etti.

彼は学生に別れを告げた。

Herkesten bir veda hediyesi aldım.

みんなからお別れのプレゼントをもらった。

Bay Turner meslektaşlarına veda etti.

ターナー氏は同僚に別れを告げた。

Ofis bir veda partisi veriyor.

全従業員がお別れパーティーをしている。

Onun için veda partisi düzenleyeceğiz.

私たちは彼のために送別会を開く予定です。

Bu iğrenç okula veda edeceğim.

こんな面倒な学校とはオサラバだ。

Mademki hepimiz buradayız veda partisine başlayabiliriz.

みなさまがお揃いになったので、送別会を始められます。

Bana veda etmek için elini salladı.

彼女は手を振ってさよならした。

Jane'in veda konuşması bizi çok üzdü.

ジェーンのお別れの挨拶を聞いて、私達はとても悲しくなりました。

Bir veda partisi, Bay Smith'in şerefine düzenlendi.

スミスさんのために送別会が開かれた。

Bay Smith için bir veda partisi düzenlendi.

スミスさんのために送別会が開かれた。

Max Julie'ye veda partisine niçin gidemediğini açıkladı.

マックスはジュリーに、なぜ彼女のお別れパーティーにいけなかったかを説明した。

Bay Jones için bir veda partisi düzenlendi.

ジョーンズ氏のために送別会が開かれた。

Yarın Nancy için bir veda partisi vereceğiz.

明日ナンシーのお別れ会を開きます。

Tom genellikle Mary'ye bir veda öpücüğü verir.

トムはいつもメアリーに、さよならのキスをしているんだ。

Biz onun onuruna bir veda partisi verdik.

私たちは彼女のために送別会を開いた。

Bir veda toplantısı, Bay Jones'un şerefinde düzenlendi.

ジョーンズ氏のために送別会が開かれた。

- Sana veda etmeliyim.
- Sana hoşça kal demeliyim.

さよならを言わなければなりません。

Bay Jones için bir veda partisi yapıldı.

ジョーンズ氏のために送別会が開かれた。

Sanırım güzel kız utangaç genç adama veda edecek.

その美しい少女はその内気な青年にさよならを言うと思う。

Dün Bay Jones için bir veda partisi düzenlendi.

昨日ジョーンズ氏のために送別会が開かれた。

Biz Dr Kawamura onuruna bir veda partisi düzenledik.

私たちは川村博士を祝して送別会を開いた。

Bu akşam onun için bir veda partisi düzenliyoruz.

今晩彼の送別会をするんだよ。

Emekli olan bir yönetici için bir veda partisi düzenlendi.

退職する重役に敬意を表して送別会が開かれた。

- Hoşça kal demeden odadan ayrıldı.
- Veda etmeden ayrıldı odadan.
- Hoşça kal demeden odayı terk etti.

彼女は「さよなら」も言わないで部屋を出ていった。