Translation of "Zamanı" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Zamanı" in a sentence and their japanese translations:

Karar zamanı!

決めてくれ

Kalkma zamanı.

起きる時間よ。

Neredeyse zamanı.

そろそろ時間だ。

Kaçma zamanı.

逃げる時だと思います。

Atıştırma zamanı.

おやつの時間よ。

Zamanı yakala!

時をつかまえろ!

Zamanı mıdır?

時間なの?

Gitme zamanı.

お暇する時間です。

- Şimdi öğlen yemeği zamanı.
- Öğle yemeği zamanı.

お昼ですよ。

- Eve gitme zamanı.
- Şimdi eve gitme zamanı.

家に帰る時間だよ。

Balık zamanı! Evet.

つりだ よし

Yatma zamanı geldi.

寝る時間だ

Biraz dinlenme zamanı.

寝るとしよう

Arkadaşlar, büyüme zamanı.

成長しようぜ みんな

Okula gitme zamanı.

- 君はもう学校へ行く時間だ。
- もう学校へ行く時間でしょ。

Gemiye binme zamanı.

もう乗り込む時間だ。

Yaklaşık kalkma zamanı.

もう起きてもいいころだよ。

Henüz zamanı gelmedi.

まだその時はきていない。

Akşam yemeği zamanı.

- 夕飯の時間ですよ。
- 夕食の時間ですよ。
- 夕食の時間だ。

Zamanı israf etmeyin.

時間を浪費してはいけない。

Jimmy, yatma zamanı.

ジミー、もう寝る時間ですよ。

Şimdi eylem zamanı.

- 今こそ行動する時だ。
- 今が行動する時だ。

Neredeyse gitme zamanı.

そろそろ行かなきゃ。

Planı uygulama zamanı.

計画を実行すべき時だ。

Ayrılma zamanı mı?

出発の時間ですか?

Zamanı çok önemsemelisin.

時間を大切にしなければならない。

Tom'un zamanı yok.

トムは時間がない。

Veda etme zamanı.

そろそろおいとまします。

Sabah kahvaltısı zamanı.

朝ごはんの時間ですよ。

Yatma zamanı, Jimmy.

ジミー、もう寝る時間ですよ。

Günaydın, Kalkma zamanı.

- おはようございます。おめざめの時間です。
- おはよう。起きる時間だよ。

Günaydın. Kalkma zamanı.

おはよう。起きる時間だよ。

Öğle yemeği zamanı.

お昼ですよ。

Bahar temizliği zamanı.

大掃除の時間よ。

Çocuklarımızın yatma zamanı.

子どもたちはもう寝る時間だ。

- Yatağa gitme zamanı.
- Yatma zamanı.
- Yatma vakti geldi.

- 寝る時間ですよ。
- もう寝る時刻ですよ。
- もう寝る時間だぞ。
- もう寝るときだ。
- もう寝なければなりません。

- Uyku zamanı.
- Yatma zamanı.
- Yatma vakti.
- Yatma vakti geldi.

寝る時間よ。

Çıtayı yükseltmenin zamanı geldi.

基準を上げるべきです

Zaman duvarları boyama zamanı.

壁を塗り始める時です

Avrupa'da bilimsel devrim zamanı.

ヨーロッパでは 科学革命が起きていました

Artık dünyamızı ölçmenin zamanı,

今こそ 地球を計測するときなのです

Kaybolan zamanı telafi etmeliyim.

- 私は失った時間を取り戻さなければならない。
- 私は失った時間の埋め合わせをしなければならない。
- 私はむなしく費やした時間を取り戻さなければ。
- 空費した時間の埋め合わせをしなければならない。

Kimse zamanı geriye alamaz.

寄る年波には勝てない。

Ayağa kalkmamızın zamanı geldi.

我々の立ち上がる時がやって来た。

Kaybolan zamanı telafi etmeliyiz.

- 失った時間の埋め合わせをしなけばならない。
- 私たちは失った時間を取り戻さなければならない。
- 私たちは、失った時間を取り戻さなくてはならない。
- なくした時間を埋め合わせなければならない。

Yaklaşık akşam yemeği zamanı.

そろそろ夕食の時間ですね。

Ona gerçeği söyleme zamanı.

そろそろ彼女に真実を話してもいい頃だ。

O normal başlangıç ​​zamanı.

そのように時間を調整してあるのですから。

Onun döndüğü zamanı hatırlıyorum.

彼が帰ってきたときを覚えている。

Onun eve gitme zamanı.

もう彼女が帰る時間ですよ。

Şimdi banyo yapma zamanı.

お風呂に入る時間ですよ。

Ben zamanı göze alamam.

私にはその時間の余裕がない。

Kapıyı kapatma zamanı geldi.

門を閉める時間だ。

Kaybettiğin zamanı telafi etmelisin.

失った時間を取り返さなければならない。

Tom zamanı kontrol etti.

トムは時間を確認した。

Tom zamanı boşa harcıyor.

トムは時間を無駄にしている。

Öğle yemeği yeme zamanı.

お昼ですよ。

Saatteki zamanı kontrol ettim.

私は時計で時刻を確かめた。

Kaybolan zamanı telafi ettim.

私は失った時間を埋め合わせた。

Benim zamanı henüz gelmedi.

私の時はまだ来ていません。

Yatağa yatmanın zamanı geldi.

あなたはもう寝る時間でしょ。

Gerçekliğe geri dönme zamanı.

現実に戻る時間だ。

Şimdi harekete geçme zamanı.

今こそ行動する時だ。

Bizim için ayrılma zamanı.

出かける時間だ。

Yakında kahvaltı zamanı olacak.

すぐに朝食の時間になる。

Saldırmak için doğru zamanı beklerken

家族全員の出入りの様子から

Şimdi bunu yapma zamanı! Tamam.

飛ぶよ よし

Yılın bu zamanı... ...somonla beslenir.

‎この時期はサケをよく食べる

Bir tatil yapmamın zamanı geldi.

もう私は休暇を取ってよいところだ。

Eğer zamanı olursa, o gelir.

もしひまがあれば、彼は来るでしょう。

Oğlumun okuldan eve gelme zamanı.

もう息子が学校から帰る時間だ。

Bazen zamanı tek başına harcar.

メイは時々ひとりで時を過ごす。

Vedalaşmamızın zamanı geldi de geçiyor.

そろそろ別れを告げてもいいころだ。

Neredeyse onun buraya gelme zamanı.

そろそろ彼がやってくる時刻だ。

Onun olduğu tam zamanı biliyorum.

それが起こった正確な時間を知っています。

Kaybedilen zamanı telafi etmen gerekir.

- 無駄にした時間を取り返さなければならない。
- 君は無駄にした時間の埋め合わせをしなければならない。

Onun okula gitme zamanı geldi.

彼はもう学校へ行く時間です。

Keşke kayıp zamanı telafi edebilsem.

- 遅れを取り戻す事ができればよいのに。
- 遅れを取り戻せればなあ。

Neredeyse yatma zamanı geldide geçiyor.

- そろそろ寝る時刻だ。
- そろそろ寝る時間だ。

Onların neredeyse hiç zamanı kalmadı.

彼らにはほとんど時間が残っていない。

Yılın bu zamanı hava sıcaktır.

今頃にしては暖かい。

Çok zamanı israf ettiğime pişmanım.

多くの時間を無駄にしてしまったことを後悔した。

Kaybedilen zamanı telafi etmek zordur.

失った時を埋め合わせるのは難しい。

- Yatma zamanı.
- Yatma vakti geldi.

- もう寝る時間だぞ。
- もう寝るときだ。

Babam yatma zamanı bana okurdu.

父は寝るとき、よく本を読んでくれた。

Kart oynamak için zamanı yok.

彼はトランプをするときがない。

Yaklaşık olarak misafirlerin gelme zamanı.

そろそろお客が来る時間だ。

Yatma zamanı geldi. Radyoyu kapat.

もう寝る時間です。ラジオを消しなさい。

Şimdi gösteriş yapma zamanı değil.

そんな格好つけてる場合じゃないだろ。

Para kayıp zamanı telafi edemez.

失った時間を金で埋め合わせることはできない。

Zamanı geldiğinde bana bildirmeyi unutma.

その時になったら、必ず知らせてね!

Zamanı boşa harcamanı uygun bulmuyorum.

- 私はあなたが時間を浪費するのをよいとは思わない。
- 私はあなたがたが時間を浪費するのをよいとは思わない。