Translation of "Etmeden" in Japanese

0.014 sec.

Examples of using "Etmeden" in a sentence and their japanese translations:

Bana veda etmeden gitti.

彼は私にさようならも言わずに出ていった。

O, veda etmeden ayrıldı.

- 彼はさよならも言わずに去って行った。
- 彼は別れも告げずに行ってしまった。

Lütfen hareket etmeden yatakta uzanın.

静かにベッドに横になってください。

Tereddüt etmeden gerçekten emin olmalısın.

君はためらわずに事実を確かめるべきだ。

Ziyaret etmeden önce sizi ararım.

君のところへ行く前に電話をかけます。

Onu fark etmeden hızla geçti.

- 彼は彼女に気づくことなく走り過ぎた。
- 彼は彼女に気付かずに通り過ぎた。

Beni gördüğünü belli etmeden uzaklaştı.

彼女は私に知らん顔をして歩いていってしまった。

Kahvaltı etmeden önce çiçekleri sula.

朝御飯を食べる前に花に水をやりなさい。

Fark etmeden dükkânın yanından geçtik.

私たちは店に気づかないまま通り過ぎた。

Yine de fark etmeden edemediğim şey

それにしても かなり多くの人々がシビリティについて

Ben dün kahvaltı etmeden evden çıktım.

私は昨日は朝食をとらないで家を出た。

Hatasını fark etmeden önce bir gündü.

しばらくして彼は自分の誤りに気づいた。

Keşke ona verdiğimi şikayet etmeden yese.

私が与えるものを、彼女が文句を言わずに食べてくれるといいのだが。

İnsanlar onun hikâyesini, doğruluğunu teyit etmeden paylaştılar.

人々は話の真偽を 確かめずに共有したのです

Çaba sarf etmeden hiçbir şey elde edemezsiniz.

努力無しに何事も成し遂げられない。

Onu teslim etmeden önce gazeteni tekrar oku.

答案を提出する前にもう一度読み直しなさい。

Teslim etmeden önce kağıdını baştan sona oku.

答案を出す前にもう一度読み返しなさい。

O, hiç tereddüt etmeden kendi arabasını sattı.

彼はちゅうちょなく自分の車を売った。

Nanzenji Tapınağını ziyaret etmeden asla Kyoto'ya gitmem.

私は京都へ行くと必ず南禅寺を訪れる。

Karısı hakkında şikâyet etmeden asla benimle görüşmez.

彼は私にあうといつも自分の奥さんの愚痴を言う。

Teslim etmeden önce kağıdını kontrol etmeyi unutmamalısın.

提出する前に、答案を調べるのを忘れてはならない。

Odayı terk etmeden önce lütfen ışıkları söndürün!

- 部屋を出る前に明かりを消して下さい。
- 退室の際は消灯してください。

Sen devreyi kontrol etmeden önce gücü kapatman gerekir.

回路を調べる前に、電源のスイッチを切りなさい。

- Atlamadan önce bak.
- Hareket etmeden önce iyice düşün.

- 飛ぶ前に見よ。
- 石橋をたたいて渡れ。

Araba gelip gelmediğini kontrol etmeden asla caddeyi geçme.

まず車の来ないのを確かめてからじゃないと、絶対に道路を渡ってはいけません。

Bir şey hakkında şikayet etmeden ağzını asla açmaz.

彼は口を開くと必ず何かしら不満を言う。

Matsushima'yı ziyaret etmeden önce on yıl Sendai'de yaşadım.

私は仙台に住んで10年してからやっと松島を訪れた。

British Museum'u ziyaret etmeden Londra 'ya asla gitmem.

私はロンドンへ行けば必ず大英博物館を訪れる。

Sık sık tek bir kelime etmeden saatlerce otururdu.

彼は一言も言わないで何時間も座っていたものだった。

Ben devam etmeden önce, sizlere BSL'den biraz bahsetmek istiyorum.

先に進む前に BSLについて 少し説明したいと思います

Köpek sandalyenin üzerine çıktı ve hareket etmeden beş dakika durdu.

犬がイスの上へ飛び上がり、5分間動かないでいた。

Evlilik teklif etmeden önce düğün planlamak arabayı atın önüne koymaktır.

プロポーズもしないうちから、結婚式の計画をするのは、本末転倒だ。

O, Afrika'ya hareket etmeden üç gün önce beni görmeye geldi.

彼はアフリカに出発する3日前に私を訪ねてきた。

Bir an bile tereddüt etmeden , komploya karşı şiddetle harekete geçtiler.

ためらうことなく、その陰謀にたいする徹底した対抗処置をとった。

Beyaz şarabı onu servis etmeden önce soğutsan daha iyi olur.

白ワインは出す前に冷やす方がいいよ。

Bu yüzden vantuzlarını çok narince, onu rahatsız etmeden elinden sökmen gerekiyor ki

‎仕方なく 彼女の吸盤を ‎やさしく指から外した ‎刺激を与えないように

- Hoşça kal demeden odadan ayrıldı.
- Veda etmeden ayrıldı odadan.
- Hoşça kal demeden odayı terk etti.

彼女は「さよなら」も言わないで部屋を出ていった。