Translation of "Etme" in Japanese

0.074 sec.

Examples of using "Etme" in a sentence and their japanese translations:

Pes etme!

- 諦めないで。
- あきらめるな。
- 頑張れ!

Kavga etme.

- ケンカしないで。
- 喧嘩すんな。
- 喧嘩するなよ。

Müdahale etme!

邪魔をしてはいけないよ。

Ateş etme.

撃たないで!

Yabancılarla alay etme.

外人をからかうな。

Sürücüye müdahale etme.

脇でいろいろ言わないでくれよ。

Kurallara itaatsizlik etme.

規則に逆らうな。

Çocuklarla alay etme.

子供たちをからかってはいけません。

Bana küstahlık etme.

- 偉そうな口をたたくな。
- 生意気を言うんじゃない。

Bekle, ateş etme!

待て、撃つな!

Asla pes etme!

ネバー・ギブ・アップ!

Düşünmeden hareket etme.

軽率な行動はするな。

Gıdayı israf etme!

食べ物を粗末にするな!

Diğerlerini işaret etme.

- 人を指差してはいけない。
- 人を指さしてはいけない。

Onlarla alay etme.

彼らをからかうな。

Lütfen hareket etme.

動かないでください。

Veda etme zamanı.

そろそろおいとまします。

Sadece acele etme.

急がなくても大丈夫だよ。

Benden nefret etme.

私を憎むな!

Bekle! Ateş etme!

待て!まだ撃つな!

- Aylığını çarçur etme.
- Aylığını israf etme.
- Aylığını boşa harcama.

こづかいをあまり無駄づかいしないように。

Test etme üzerinde çalışıyoruz,

投与量と投与スケジュールを実験しています

Lütfen beni rahatsız etme.

どうか私に気を使わないで下さい。

- Teslim olma.
- Pes etme.

負けるな。

Onun üzüntüsünü ihlal etme.

悲しんでいる彼女をそっとしておきなさい。

Onu kendine düşman etme.

彼を敵に回すな。

Merak etme. Bana güvenebilirsin.

心配しないで。私に任せておきなさい。

O konuda endişe etme!

心配しないでください。

Uyurken onu rahatsız etme.

彼女の睡眠の邪魔をするな。

Endişe etme. Kimseye söylemeyeceğim.

心配しないで。誰にも言わないから。

Yaptığın hakkında endişe etme.

済んだことは気にするな。

Benimle alay etme. Ciddiyim.

からかわないで。真剣なのよ。

Lütfen suyu israf etme.

- 水を節約して下さい。
- 節水をお願いします。

Bana yazmayı ihmal etme.

- きっと手紙くださいね。
- 必ず手紙ちょうだい。

Diğer insanlarla alay etme.

人をからかってはいけない。

Şikayet etme. Gitmek zorundasın.

文句を言うな。お前は行かなければならない。

Bozuk değilse tamir etme.

壊れていないなら直すな。

İşini umutsuzluk içinde terk etme.

絶望して仕事をやめてはいけないよ。

Beni aramak için zahmet etme.

- わざわざ電話をかけてくださらなくてけっこうです。
- わざわざ電話していただくには及びません。

Rahatsız etme korkusuyla sizi aramadım.

僕は君の邪魔をしないよう、君を訪れなかったのです。

Ona yardım etme önerimi reddetti.

彼女は援助しようという私の申し出を断った。

Ofiste olduğumda bana telefon etme.

私が事務所にいる間は電話をかけてよこさないでくれ。

Test sonuçların hakkında endişe etme.

- 試験の結果を気にするな。
- テストの結果なんて気にすんなよ。

Merak etme. Tom iyi olacak.

心配しなくていいよ。トムは大丈夫だよ。

Sana söylemediğim sürece hareket etme.

私が言わない限り、動かないで。

Yeni kazandığın parayı israf etme!

ようやく稼いだ金を無駄遣いするなよ!

Park etme cezaları çok yüksek.

駐車違反の罰金は高い。

- Asla vazgeçmeyin.
- Asla pes etme!

- ネバー・ギブ・アップ!
- 絶対投げ出したらダメ。

Hükümet medyayı kontrol etme eğilimindedir.

政府はともすればマスメディアを統制したがる。

- Ona gülme.
- Onunla alay etme.

- 彼を笑ってはいけない。
- 彼のことを笑ってはいけない。

Roma'yı ziyaret etme fırsatım oldu.

私は機会をつかんでローマを訪れた。

- Çalışmamı bölme.
- Çalışmama müdahale etme.

私の勉強の邪魔をしないでください。

Sadece bahaneler üretmeye devam etme.

- 言い訳ばかりするなよ。
- 言い訳ばっかすんなよ。

Odayı penceresi açıkken terk etme.

窓を開けたままにして部屋を出ていってはいけません。

Hareket etme ve sessiz kal.

じっと立っていて、だまっていなさい。

Acele etme. Aceleye gerek yok.

ごゆっくりどうぞ。急ぐ必要はありません。

Beni terk etme olasılığından korktum.

あなたに見捨てられるのではないかと脅えていました。

Müzeyi ziyaret etme fırsatından yararlandı.

彼はその機会を利用して博物館を訪れた。

Endişe etme, dünyanın sonu değil.

気にすんなって。世界の終わりじゃあるまいし。

Zaman duvar inşa etme zamanı değil,

壁を建てている時ではありません

Merak etme, sonunda her şey iyileşir."

心配しなくて大丈夫さ それでもなんとかなったから」

Ve iklimimizi kontrol etme yeteneğine saygı.

そして私たちの環境の 調整役となっていることへの敬意です

Çocukların televizyonu tekellerine almalarına müsaade etme.

子供たちにテレビを独占させるな。

Acele etme, yoksa bazı hatalar yapabilirsin.

のんびりやりなさい、そうじゃないとあなたはミスをおかすでしょう。

Senin testinin sonucu hakkında endişe etme.

テストの結果は気にするな。

Belirlenen zamanda buraya gelmeyi ihmal etme.

約束の時間までにここに必ずくる。

Çalışmalarımda bana yardım etme nezaketini gösterdi.

彼は親切にも僕の勉強を見てくれた。

Onun bizi ziyaret etme fırsatı yoktu.

彼には私たちを訪れる機会がなかった。

Onun memleketi terk etme düşüncesi yoktu.

彼には故郷を離れる考えは全くなかった。

Onun makineyi icat etme yöntemi budur.

そのようにして彼はその機械を発明したのです。

Yerken cep telefonunu meşgul etme, lütfen.

食べながら携帯電話を使わないでください。

O, babasını ikna etme girişiminde bulundu.

彼女は父親を説得しようとした。

Çok fazla yiyerek mideni rahatsız etme.

食べ過ぎておなかを壊すなよ。

- Rahat ol.
- Acele etme.
- Takma kafana.

自分のペースでやりなさい。

- Endişelenme.
- Üzülme.
- Merak etme.
- Takma kafana.

- 心配しないで。
- 心配するな。
- 心配しなくていいよ。
- 気にすんなって。
- 心配しないで!
- 心配しないでください。

Onun istifa etme olasılığı var mı?

彼が就職する可能性はありますか。

İstediğiniz yere seyahat etme özgürlüğünüz var.

君の好きなところへ自由に旅をして良い。

Bana teşekkür etme. Tom'a teşekkür et.

僕はいいから、トムに感謝しな。

- Onunla alay etme.
- Onunla dalga geçme.

彼女をからかってはいけない。

- Benimle dalga geçme.
- Benimle alay etme.

- からかわないで。
- バカにしないで。

Şu anda seyahat etme planım yok.

今のところ旅行する計画はない。

Hiç acele etme ama çabuk ol.

ゆっくりで急いでね。

Eğer bozuk değilse onu tamir etme.

壊れていないなら直すな。

Beni sürekli rahatsız etme, ben meşgulüm.

いいかげんにしてくれよ。忙しいんだ。

O, bana yardım etme zahmetinde bulunmadı.

彼は労をいとわず私を助けてくれた。

Yurt dışında seyahat etme fırsatım oldu.

海外旅行の機会があった。

Şu anda bedenim iflas etme tehlikesi altında.

体が動かなくなる 危険があった

çünkü mimari en nihayetinde inşa etme sanatıdır.

建築というのは 最終的には建物を作り上げる芸術だから

Kendi istediğini yap ve başkalarını taklit etme.

自己自身であれ。他人のまねをするな。

Fotoğraf sanatçısının kendini ifade etme sorunu vardı.

その写真家は表現するのが下手でした。

Saat tam yedide burada olmayı ihmal etme.

7時にきっかりに必ずここにきなさい。

Yarın sabah bu mektubu postalamayı ihmal etme.

明日の朝、この手紙を投函するのを覚えておいてください。

Onun benden nefret etme nedenini anlamaya başladım.

彼が私を憎む理由がわかりはじめた。

Onun aile ilişkilerimize müdahale etme hakkı yok.

彼は私たちの家族の問題に干渉する権利はない。

Bir akarsu geçerken atları asla takas etme.

流れを渡っている間に馬を取り替えるな。

Böyle aptalca bir şey için endişe etme.

そんなつまらないことを心配するな。

Onlar onun rakiplerini tehdit etme tarzını beğenmediler.

対戦相手を脅すという彼のやり方を彼らは気に入らなかった。

Geçen yaz Londra'yı ziyaret etme fırsatım vardı.

この前の夏、私はロンドンを訪れる機会がありました。