Translation of "Sonu" in Japanese

0.180 sec.

Examples of using "Sonu" in a sentence and their japanese translations:

Onun sonu geldi.

彼の運命は定まった。

Paranın sonu sevginin sonudur.

金の切れ目が縁の切れ目。

Bana gizemin sonu söyleme.

そのミステリーの結末を私に教えないで。

Kızların sohbetlerinin sonu yoktu.

少女たちのおしゃべりはとめどがなかった。

Bu sıranın sonu neresi?

- この線の終点はどこですか。
- この路線の終点はどこでしょうか?

Hafta sonu ne yaptın?

あなたは週末に何をしましたか。

Hafta sonu planlarınız nedir?

週末のプランは?

Hafta sonu Izu'ya gidiyorum.

私は週末にかけて伊豆へ行くつもりだ。

- Her şeyin bir sonu olması gerekir.
- Her şeyin bir sonu olmalı.

何事にも必ず終わりがある。

Başlangıcı, ortası ve sonu vardı.

始まりと中盤と終わりがあり

Hikayenin mutlu bir sonu vardı.

その話はめでたしめでたしで終わった。

O, hafta sonu amcasıyla kalacak.

彼は週末はおじさんの家に泊まるつもりです。

Hafta sonu için planların nedir?

週末はどんな予定?

Bu hafta sonu yürüyüşe gidelim.

週末にハイキングに行こうよ。

Bu hafta sonu ne yapacaksın?

週末はどうするんだい。

Ben mutlu bir sonu seviyorum.

ハッピーエンドが大好きなんだ。

Her şeyin bir sonu vardır.

何事にも必ず終わりがある。

Endişelenme. Bu dünyanın sonu değil.

気にすんなって。世界の終わりじゃあるまいし。

Bu hafta sonu tenis oynuyoruz.

私たちは今週末にテニスをする予定だ。

Nihayet dönem sonu sınavları bitti.

やっと期末試験が終わった。

Hafta sonu yeterince hızlı gelemiyor.

早く週末にならないかなあ。

Geçen hafta sonu nasıldı, Nancy ?

週末はどうでしたか、ナンシー。

Bu hafta sonu boş musun?

- この週末は暇ですか。
- 今週末は暇?
- 今週末空いてる?

Endişe etme, dünyanın sonu değil.

気にすんなって。世界の終わりじゃあるまいし。

- Bu hafta sonu Boston'da olacak mısınız?
- Bu hafta sonu Boston'da olacak mısın?

この週末はボストンにいる予定なの?

- Gelecek hafta sonu alışverişe gidecek misin?
- Önümüzdeki hafta sonu alışverişe gidecek misin?

次の週末は買い物に行く予定なの?

Dünyanın sonu da yakında geleceği için --

世界はやがて 終焉を迎えます

Hafta sonu boyunca orada kalacak mısın?

週末はそこにご滞在の予定ですか。

Sanırım hafta sonu bir böcek yakaladım.

週末に風邪をひいたみたいなんだ。

Bu hafta sonu büyükbabamı ziyaret edelim.

週末におじいちゃんに会いに行こう。

İyi bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle!

よい週末を!

Biz harika bir hafta sonu geçirdik.

私たちはすばらしい週末を過ごしました。

Her hafta sonu paten yapmaya giderdik.

- 私たちは毎週末にきまってスケートに行ったものです。
- 私たちは毎週末になるとよくスケートに行っていました。

Bu hafta sonu yüzmeye ne dersin?

週末に泳ぎにいきませんか。

Hafta sonu ne tür işler yaparsınız?

週末は、どういったことをなさいますか?

Hafta sonu için sadece ben buradayım.

週末だけここにいます。

Bu hafta sonu Boston'a geliyor musun?

今度の週末、ボストンに来るの?

Neden bu hafta sonu dağlara gitmiyoruz?

今週末、山に行くってのはどうかな?

- Ay sona eriyor.
- Ayın sonu geliyor.

月末に近づいている。

Jane durgun bir hafta sonu geçirdi.

ジェーンはとても退屈な週末を過ごした。

Kate hafta sonu boyunca Izu'da kalır.

ケイトは週末の間、伊豆に滞在する。

Her hafta sonu birlikte dışarı çıkarız.

- 僕たちは週末のたびにデートをします。
- 俺ら、いつも週末は一緒に出掛けてるんだ。

O, her hafta sonu golf oynar.

彼女は毎週末ゴルフをする。

Bu hafta sonu seninle takılmak isterim.

- 今度の週末、君と一緒に出掛けたいな。
- 今度の週末は君と一緒に遊びに行きたいな。

Ve bu en zorlu tırmanışın sonu oldu.

その1歩は 最も困難な登攀の 終わりを告げるものでした

"Fight Club" filminin sürpriz bir sonu vardır.

映画「ファイトクラブ」のエンディングには驚かされた。

Hafta sonu sık sık evden uzakta kalır.

彼は週末によく家を空ける。

Bu hafta sonu beni görmeye gelmeyecek misin?

週末遊びに来ませんか。

Einstein'dan önce bilimciler uzayın sonu olmadığını düşünürlerdi.

アインシュタイン以前、科学者は宇宙に際限がないものと思っていた。

Jane çok sıkıcı bir hafta sonu geçirdi.

ジェーンはとても退屈な週末を過ごした。

Kesinlikle üç günlük bir hafta sonu diliyorum.

週休3日だったらいいのにな。

Hafta sonu gezisi için yeterince kıyafet aldı.

彼は週末旅行に間に合う程度の衣類を持っていった。

Hafta sonu için bizi misafir eder misiniz?

今度の週末にお宅の泊めていただけませんか。

Gerçekten önümüzdeki hafta sonu Boston'a gidiyor musun?

次の週末は本当にボストンに行くの?

Bu hafta sonu evde kalmayı tercih ederim.

どっちかっていうと、今度の週末は家にいたいかな。

Tom ve Mary gelecek hafta sonu evleniyorlar.

トムとメアリーは今度の週末に結婚するんだ。

Önümüzdeki hafta sonu Tom ile balığa çıkıyorum.

今度の週末、トムと釣りに行く予定なんだ。

Bu hafta sonu Boston'a gitmemeye karar verdim.

今週末はボストンに行かないことにした。

Bu hafta sonu Baltık Denizine gitmeyi düşünüyorum.

今週末はバルト海に行こうと思っています。

Bu hafta sonu bir diskoya gitmeye ne dersin?

週末にディスコに行くのはどうですか。

Bu hafta üç günlük bir hafta sonu yaşıyoruz.

今週末は3連休だ。

- Güzel bir hafta sonu geçirin.
- İyi hafta sonları!

楽しい週末をね。

Lütfen bu hafta sonu bizi görmeye gelmeyi unutma.

この週末には忘れずに遊びにきてください。

Yıl sonu hediyeleri gönderme Japonya'ya özgü geleneklerden biridir.

お歳暮は日本独自の習慣の一つである。

Bu hafta sonu küçük bir gezi yapmak istiyorum.

週末はどこかへいきたいなあ。

Erkek kardeşim her hafta sonu balık tutmaya gider.

兄はいつも週末に釣りに行きます。

Geçen hafta sonu Tom ile kaya tırmanışına gittim.

先週さ、トムとロッククライミングに行ったんだ。

Gelecek hafta sonu Tom'la Boston'a gitmeyi planlıyor musun?

次の週末はトムとボストンに行く予定なの?

Dişi, zehirli dişini bir geçirdi mi yolun sonu gözükür.

‎牙で噛まれたら命はない

Günün sonu yaklaştıkça... ...saatte 1.000 kilometreden büyük bir hızla...

‎太陽が地球の裏側に入り‎― ‎地上は急速に闇に包まれる

Rumiko, bu hafta sonu, benimle dışarı çıkmak ister misiniz?

留美子さん、この週末にボクとデートしてくれませんか。

Bu hafta sonu kaplıcaya gitmeyi göze alamam. Ben meteliksizim.

今週末は温泉に行く余裕はないね。すっからかんだ。

Bu hafta sonu işin yoksa bizimle balık tutmaya gelsene.

忙しくなければ今週末に一緒に魚釣りに行きませんか。

Bana bu hafta sonu öğrendiğin önemli bir şey söyle.

今週末に学んだ何か重要な事を話して下さい。

- Dünyanın sonu ne zaman gelecek?
- Dünya ne zaman sona erecek?

世界はいつ終わるのだろうか。

Erkek çocuk geçen hafta sonu beyzbol topu ile camı kırdı.

その少年は先週末、野球のボールで窓ガラスを割った。

Bu hafta sonu yapmak istediğin özel bir şey var mı?

今度の週末さ、何か特にやりたいことある?

Bizden altı kişi bu hafta sonu sahile bir geziye gidiyoruz.

私達六人はこの週末に海岸に遠足に行きます。

- Bizim için her şey bitti.
- Bizim için artık yolun sonu.

もう我々はおしまいだ。

- Şartlı tahliye bitiş günüm yakındır.
- Benim deneme süremin sonu yaklaşıyor.

私の試用期間は終わりに近づいてきている。

- Başlangıcı olanın sonu da vardır.
- Her yokuşun bir de inişi vardır.

始めのあるものは何でも終わりもある。

Bana Fransızcamda yardım etmek için bu hafta sonu biraz zamanın olacak mı?

週末、私にフランス語を教えてくれる時間はありますか。

- En güçlü imparatorlukların bile sonu gelir.
- En güçlü imparatorluklar bile sona erer.

最も強大な帝国ですら崩壊する。