Translation of "Paranın" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "Paranın" in a sentence and their japanese translations:

Paranın sonu sevginin sonudur.

金の切れ目が縁の切れ目。

Paranın bir kısmı çalındı.

金がいくらか盗まれた。

Paranın hiçbirisi benim değil.

その金はわたしのではない。

Paranın hiçbiri sizin değil.

そのお金のうち君のものは少しもない。

Mesele paranın nasıl toplanacağı.

問題はいかにして資金を集めるかである。

O paranın kaybolduğunu gördü.

- 彼女はその金がなくなっているのに気がついた。
- 彼女はその金がなくなっていることに気付いた。

Ben paranın karşılığını vereceğim.

費用に値するだけの価値を提供する。

Paranın gözden kaybolmasını soruşturacağız.

私たちはお金の紛失を調査するつもりだ。

Paranın büyük bir kısmı harcandı.

その金の大部分が使われた。

Tom paranın nereden geldiğini öğrenemedi.

そのお金がどこから来たものなのか、トムには見当がつかなかった。

Tom paranın nereden geldiğini bilmiyordu.

トムはお金がどこから来るか知らなかった。

Paranın, aslında, hiçbir anlamı yok.

お金それ自体は何の意味もないものだ。

Genellikle paranın mutluluk getirdiğine inanılır.

お金が幸福をもたらすと一般に信じられている。

Bana paranın üstünü yanlış verdin.

おつりが違いますよ。

Harcadığın tüm paranın hesabını verebilir misin?

- 君が使ったお金全部を説明できますか。
- 君が使ったお金の全部を説明できますか。

Paranın görünüşü onu çalmaya teşvik etti.

その金を見ると彼はふっと盗みたくなった。

Ben paranın her şey olmadığını biliyorum.

私はお金が全てではない事を知っている。

Paranın satın alamayacağı bazı şeyler vardır.

- お金では買えないものがあります。
- お金じゃ買えないものがあるんだよ。

Babam paranın her şey olmadığını söylerdi.

私の父は昔よく金がすべてではないと言っていた。

İnsan paranın zaman olduğunu akılda tutmalıdır.

時は金なりということを心に留めておくべきだ。

Onlara verdiğin paranın değerlendirileceğinden emin olabilirsin.

あなたが彼らに寄付するお金は有効に使われると確信してもよい。

Paranın mutluluğu satın alamayacağını söylemeye gerek yok.

金で幸福が買えないということは言うまでもない。

O, paranın ve mutluluğun aynı olduğunu düşünüyor.

彼女は金と幸福は同じと思っている。

Aşk, paranın ona olduğu kadar, bana önemlidir.

お金が彼女に大切なのと同じだけ私には愛が大切だ。

Paranın her şeyi satın alabileceği fikri yanlış.

お金があれば何でも買えるという考えは間違っている。

O mağazada bana paranın üstünü eksik verdiler.

あの店でおつりをごまかされた。

Paranın bulabileceği en iyi beyinleri işe aldı.

金にものを言わせて 最高の人材を集めました

Bir politikacı her zaman aldığı paranın hesabını verebilmeli.

政治家は自分が受け取る金についていつでもはっきり説明できなければならない。

Kimse bir yılda israf ettiğimiz paranın miktarını belirleyemez.

一年間で浪費するはした金がいくらになるか、だれにも決めかねる。

Paranın benim için gerçekten önemli olduğunu düşünüyor musunuz?

私にとってお金が本当に大切だと思いますか。

Paranın sana mutluluk satın alamayacağını söylemeye gerek yok.

幸福は金で買えないのは言うまでも無い。

Paranın güvende olduğunu bildiğim sürece onun hakkında endişelenmeyeceğim.

そのお金が無事だとわかりさえすれば、そのお金のことは心配しない。

O, paranın kendi payına düşenini almakta tereddüt etmedi

彼はためらわずに分け前を取った。

Sevgi paranın üstündedir. Sonraki önceki kadar çok mutluluk veremez.

愛情はお金より重要だ。後者は前者ほど幸福を与えられない。

Şaşırtıcı derecede çeviktirler, küçük bir bozuk paranın etrafında dönebilecek kadar.

驚くほど機敏で 1カ所でスピンもできる

Bana paranın satın alabileceği en iyi çalışanları gönder. Para sorun değil.

金に糸目を付けないから、いい人材を紹介してよ。

Paranın konuştuğu bu sert, küçük dünyada, onun hayat tarzı derin bir nefes taze hava gibi.

金が物言う、世知辛いこのご時世に、彼の生き方は一服の清涼剤だね。