Translation of "Kızların" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Kızların" in a sentence and their japanese translations:

Çocuk kızların arasına oturdu.

その少年は少女たちの間に座った。

Kızların tenis oynamalarını izledi.

彼は女の子達がテニスをするのを眺めていた。

Kızların her ikisini tanıyorum.

私はその少女の両方とも知っている。

Kızların sohbetlerinin sonu yoktu.

少女たちのおしゃべりはとめどがなかった。

Ben kızların neşeli olmasını isterim.

私は女の子は陽気なのが好きです。

Kızların kır çiçekleri topladığını gördüm.

私は女の子たちが野生の花をつむのを見た。

O, genç kızların kalplerini çarptırıyor.

乙女たちは彼に胸をときめかす。

O her zaman kızların peşinde.

彼は女の子の尻ばかり追いかけている。

Kızların her ikisini de tanımıyorum.

- 私はどちらの少女も知らない。
- どっちの女の子も知らないよ。

- Kızların her biri düzgün bir şekilde giyinmişti.
- Kızların her biri özenle giyinmişti.

どの女の子も小ぎれいな服装をしていた。

- Tek yaptığı kızların önünde hava atmak.
- O sadece kızların önünde gösteriş yapıyor.

彼は女の子の前でかっこつけてるだけさ。

- Kızların çoğu naziktir.
- Çoğu kızlar naziktir.

たいていの女の子はやさしい。

Yani kızların gelecekle ilgili kaygılarına şaşırmamak gerek.

女の子たちが将来に不安を感じるのも 無理はありません

Genç kızların narin şekiller için arzusu güçlüdür.

ほっそりとした姿に対する若い女性の願望は強い。

Oğlanların odası sağda ve kızların odası solda.

向かって右が男子トイレ、左が女子トイレです。

Bu günlerde genç kızların modasına ayak uyduramıyorum.

最近の若い子たちのファッションにはついていけないわ。

Sınıftaki kızların ortalama boyu 155 santimetreden fazladır.

このクラスの少女の平均身長は155センチを越えている。

Kadınların ve kızların, onu tamamen sahiplenmesini sağlamak da

女性達がそれを完全に 自分のものにできるようにすることが

Bugünkü kızların sanki erkekmiş gibi konuşmaları nadir değildir.

近頃の女の子の中には、男のような口のきき方をする者もいる。

O, Yengeç burcunda doğan kızların "cesur" olduğunu söylüyor.

蟹座の女の子って『だいたん』なんだって。

Amerika Birleşik Devletlerinde kızların ip atlamayı öğrenmesi popülerdir.

アメリカでは女の子にはなわとびが人気がある。

Kızların her ikisi de beyaz takım elbiseler giyiyorlardı.

女の子は2人とも白いスーツを着ている。

Bob bazı kızların önünde tedavi edildiği için utandı.

女の子の前でからかわれて、ボブは恥ずかしかった。

- Gözünüz kızların üzerinde olsun.
- Kızlardan gözünüzü ayırmayın.
- Kızlara göz kulak olun.

女の子たちから目を離さないように。

Ben kızların doğum günü partilerine gitmekten nefret ediyorum; Onlara ne alınır hiç bilmiyorum.

女の子の誕生日パーティーに行くのは嫌だね。何をプレゼントすればいいか分からないから。