Translation of "Hayata" in Japanese

0.013 sec.

Examples of using "Hayata" in a sentence and their japanese translations:

Sanat, hayata anlam katıyor.

アートは人生に意味を与えます

Ben öteki hayata inanıyorum.

私は来世があると思う。

Çocuk hayata geri döndü.

少年は息を吹き返した。

- Hayata şimdi daha farklı bakıyorum.
- Hayata artık daha farklı bakıyorum.

今では人生に対する考え方が変わった。

Mutsuz çocukluğu hayata bakışını etkiledi.

彼の不幸な幼年時代は彼の人生観に影響した。

O, yeni bir hayata başladı.

彼は新生活を始めた。

Tom ölümden sonraki hayata inanmıyor.

- トムは来世を信じていない。
- トムは死後の生を信じていない。

Tom ölümden sonraki hayata inanıyor.

トムは来世を信じている。

Tom'u hayata geri getirebilir misin?

あなたはトムを生き返らせることができるんですか?

Bu sıkıcı hayata razı olamam.

私はこんな退屈な生活には我慢できない。

Hayata karşı inanılmaz bir iştahım vardı,

私は人生に対し ずば抜けた食欲を持っていて

Soğuk hava Tom'u yeniden hayata döndürdü.

ひんやりした空気のせいで、トムは意識を回復した。

O, vahşi hayata geri dönmek istiyor.

彼は野生に戻りたいと思っている。

Köylüler ölümden sonraki bir hayata inanıyorlar.

村人たちは、あの世があると思っていた。

Yakında bu yeni hayata kendini uyduracaksın.

すぐにこの新しい生活に慣れるでしょう。

Insanlığımızın o harika bileşenlerini yeniden hayata döndürebiliriz:

私たちの人間性を構成している 驚異的な要素を取り戻せます

Milyoner, fakir bir çocuk olarak hayata başladı.

その大富豪は貧しい少年として生涯を始めた。

Bazı insanlar ölümden sonra ebedi hayata inanıyorlar.

死後の永遠の生命を信じている人もいる。

Ben şimdi hayata eskisinden daha farklı bakıyorum.

以前とは人生観も変わった。

Bir taşı hayata geçirmek için gerçekleştirilen kültürel ritüel.

石に命を吹き込む 文化的儀式のほうだったのです

Kasaba yeniden hayata dönecek, iş makinaları yollarda olacak.

町が息を吹き返し トラックが道を走り回るだろう

Hikâyeler güçlüdür, canlıdır ve bir şeyi hayata geçirir.

物語は力強く鮮やかで 生き生きとしています

Buna rağmen hayata zor bir başlangıç yapmış çocuklara

困難な人生のスタートを切った 子供達が 悪条件にもかかわらず

İnsanlar hayata bakış açısı yönünden çok farklı olurlar.

- 人々は非常に人生観が異なる。
- 人々は人生の考え方の点では大いに異なっている。

Buradaki hayata alışmak biraz zamanımı alacak gibi görünüyor.

私がここの生活に慣れるのに時間がかかりそうです。

Acı çekmenin büyük gücü hayata bir süre ara vermektir.

苦しみの持つ大きな力は 人生の道ゆきを妨げます

Bizim için sürpriz oldu, o hemen yeniden hayata döndü.

驚いたことに、彼女はすぐに元気になった。

- Plan yakın gelecekte uygulanacak.
- Plan yakın gelecekte hayata geçirilecek.

その計画は近い将来実行されるでしょう。

- Onların hayat görüşü tuhaf görünebilir.
- Hayata bakışları garip görünebilir.

彼らの人生観は奇妙に思われるだろう。

O, yeni okuldaki hayata kendini alıştırmayı çok zor buldu.

彼は新しい学校での生活になかなかなじめなかった。

Bu korku filminde, ölü için hayata geri gelmek mümkündür.

このホラー映画では死者が生き返ることが可能だ。

Tom'un kalbi durmuştu ama doktorlar onu hayata döndürmeyi başardılar.

トムの心臓の鼓動は止まってしまったが、医師たちは彼を蘇生させることに成功した。

Hiç deneyimlemediğimiz onca hayata dair hangi birimiz bir şey biliyoruz?

自分ではない 他人の経験について どれだけ知っていますか?

Aslında bu, birçoğumuzun neden başka bir hayata inandığımızın da cevabı.

私たちが違う形の未来を望む理由がそれです

- Yaşlı adam son nefesini verdi.
- Yaşlı adam hayata gözlerini kapadı.

- 老人は息を引きとった。
- その老人は息を引き取った。

Baharın gelmesiyle birlikte her şey yavaş yavaş yeniden hayata dönüyor.

春の到来とともに、すべてがまた徐々に活気付き始めた。

Eğer geçmişte bir kez daha hayata yeniden başlamak için dönebilseydin, hangi yaşta dönmek isterdin?

もし過去に戻ってもう一度人生をやり直せるとしたら、幾つの時に戻りたい?

- Çiftlik hayatından şehir hayatına geçiş çoğunlukla zordur.
- Çiftlik hayatından kentsel hayata geçiş çoğu zaman zordur.

農場生活から都市の生活への移行は困難なことが多い。