Translation of "Başladı" in German

0.014 sec.

Examples of using "Başladı" in a sentence and their german translations:

- Zaten başladı.
- Çoktan başladı.

Es hat schon angefangen.

- O, ağlamaya başladı.
- Ağlamaya başladı.

- Sie fing an zu weinen.
- Sie begann zu weinen.

Araba başladı.

Der Motor ging an.

O başladı.

- Es hat begonnen.
- Es hat angefangen.

Kasılmalar başladı.

Die Wehen fingen an.

Tekrar başladı.

Es hat wieder angefangen.

Zaten başladı.

Es hat schon angefangen.

Müzakereler başladı.

Die Verhandlungen haben angefangen.

Mary başladı.

- Mary fing an.
- Mary begann.

- Kar yağmaya başladı.
- Kar yağışı başladı.

- Es begann zu schneien.
- Es fing an zu schneien.
- Schnee setzte ein.

- Sis dağılmaya başladı.
- Sis kalkmaya başladı.

Der Nebel fing an, sich zu lichten.

- Tom çoktan başladı.
- Tom zaten başladı.

- Tom hat schon angefangen.
- Tom hat bereits angefangen.

- Tekrar yağmaya başladı.
- Yağmur tekrar yağmaya başladı.

Es hat wieder angefangen zu regnen.

- Herkes gülmeye başladı.
- Herkes kahkaha atmaya başladı.

Alle fingen an zu lachen.

- Tom panik yapmaya başladı.
- Tom paniklemeye başladı.

Tom geriet in Panik.

Geri dönmeye başladı.

bauten sich wieder auf.

Martılar doymaya başladı.

Die Möwen sind langsam satt.

Şimdiden sızlamaya başladı.

Es sticht bereits.

Aya yolculuk başladı

Die Reise zum Mond begann

Aradan bakmaya başladı.

Dann spähte er heraus.

Yangın mutfakta başladı.

Das Feuer ist in der Küche ausgebrochen.

Yağmur mevsimi başladı.

- Die Regenzeit hat begonnen.
- Die Regenzeit hat angefangen.

Yağmur çiselemeye başladı.

- Es begann zu nieseln.
- Es begann zu tröpfeln.

Mary zaten başladı.

Mary hat schon angefangen.

Çocuk ağlamaya başladı.

- Der Junge begann zu weinen.
- Der Junge fing an zu weinen.

Bebek emeklemeye başladı.

Das Baby begann zu krabbeln.

Köpek koşmaya başladı.

Der Hund begann zu laufen.

O ağlamaya başladı.

- Sie fing an zu weinen.
- Sie begann zu weinen.

Köpekle konuşmaya başladı.

Sie fing an, mit dem Hund zu sprechen.

Hırsızın takibi başladı.

Die Verfolgung des Einbrechers begann.

Yaz henüz başladı.

- Der Sommer hat gerade erst begonnen.
- Der Sommer hat gerade angefangen.

Tom ağlamaya başladı.

Tom fing an zu weinen.

Kar rahatlatmaya başladı.

Der Schnee hat begonnen abzutauen.

Film başladı mı?

Hat der Film schon angefangen?

O koşmaya başladı.

Er fing an zu rennen.

Hayat henüz başladı.

Das Leben hat gerade erst angefangen.

Yağmur yağmaya başladı.

Es hat zu regnen begonnen.

Tom güçlü başladı.

Tom fing stark an.

Karlar erimeye başladı.

Der Schnee hat zu schmelzen begonnen.

O böyle başladı.

So hat es angefangen.

Tom çoktan başladı.

- Tom hat schon angefangen.
- Tom hat bereits begonnen.
- Tom hat schon losgelegt.
- Tom hat bereits angefangen.

O zaten başladı.

- Er hat schon begonnen.
- Er hat schon angefangen.
- Er hat schon losgelegt.

O terlemeye başladı?

Er fing an zu schwitzen.

O terlemeye başladı.

Sie fing an zu schwitzen.

İş çoktan başladı.

- Die Arbeiten haben schon begonnen.
- Die Arbeiten sind schon losgegangen.
- Die Arbeiten sind schon im Gange.
- Die Arbeit ist bereits begonnen worden.
- Die Arbeit hat schon angefangen.

Yağışlı mevsim başladı.

- Die Regenzeit hat begonnen.
- Die Regenzeit hat angefangen.

Bebek ağlamaya başladı.

Das Baby begann zu weinen.

Tom uzaklaşmaya başladı.

Tom wollte sich entfernen.

Tom gülmeye başladı.

Tom fing an zu lachen.

Motor tekrar başladı.

Der Motor sprang wieder an.

Kalbim atmaya başladı.

Mein Herz fing an zu klopfen.

Aniden gülmeye başladı.

Plötzlich fing sie an zu lachen.

Ağaçlar tomurcuklanmaya başladı.

Die Bäume haben begonnen zu knospen.

Tom konuşmaya başladı.

Tom begann zu reden.

Kar yağmaya başladı.

Es begann zu schneien.

O bağırmaya başladı.

- Er begann zu schreien.
- Er hat angefangen zu schreien.

Çark dönmeye başladı.

Das Rad begann sich zu drehen.

Köpek havlamaya başladı.

Der Hund fing an zu bellen.

Tom kıkırdamaya başladı.

Tom fing an zu kichern.

Ellerim terlemeye başladı.

Ich begann an den Händen zu schwitzen.

Tom korkmaya başladı.

Tom begann sich zu fürchten.

Tom acıkmaya başladı.

- Tom begann Hunger zu verspüren.
- Tom wurde allmählich hungrig.

Tom bağırmaya başladı.

Tom begann zu schreien.

Tom koşmaya başladı.

Tom begann zu rennen.

Toplantı çoktan başladı.

Die Sitzung hat schon angefangen.

Konser çoktan başladı.

Das Konzert hat schon begonnen.

Şarkı söylemeye başladı.

- Er fing an zu singen.
- Er begann zu singen.

Tom öksürmeye başladı.

Tom begann zu husten.

İnsanlar silahlanmaya başladı.

Die Menschen fingen an, sich zu bewaffnen.

Annesi bağırmaya başladı.

Ihre Mutter begann zu schreien.

Yağışlı sezon başladı.

Die Regenzeit hat angefangen.

O kızarmaya başladı.

Sie begann zu erröten.

Gece henüz başladı.

Die Nacht hat gerade begonnen.

Tom kızarmaya başladı.

Tom wurde ganz rot im Gesicht.

Tom tereddütle başladı.

Tom fing unter Zögern an.

Tom çalışmaya başladı.

Tom fing an zu arbeiten.

Tom tırmanmaya başladı.

Tom begann zu klettern.

Tom paketlemeye başladı.

Tom machte sich ans Packen.

Tom okumaya başladı.

- Tom fing an zu lesen.
- Tom fing zu lesen an.

Tom sallanmaya başladı.

Tom fing an zu zittern.

Tom gülümsemeye başladı.

Tom fing an zu lächeln.

Tom horlamaya başladı.

- Tom begann zu schnarchen.
- Tom fing an zu schnarchen.

Tom yazmaya başladı.

Tom fing an zu schreiben.