Translation of "Etkiledi" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Etkiledi" in a sentence and their japanese translations:

30 milyon çalışanı etkiledi.

これまで3千万人の労働者に 影響しました

Endişe onun sağlığını etkiledi.

気苦労が彼の体に響いた。

Hikaye bizi derinden etkiledi.

その話に我々は深く心を動かされた。

Olay onun geleceğini etkiledi.

その事件は彼の将来に影響した。

İklim onun sağlığını etkiledi.

その気候で健康を害した。

Konuşma dinleyicileri derinden etkiledi.

その演説は聴衆に深い感動を与えた。

Konuşması dinleyicileri derinden etkiledi.

彼の講演は聴衆を深く感動させた。

Konuşması beni derinden etkiledi.

私は彼のスピーチに心から感動した。

Onun kibarlığı beni etkiledi.

彼女の親切が身にしみた。

Kötü hava sağlığını etkiledi.

悪天候が彼の健康を害する。

Grev ülkenin ekonomisini etkiledi.

- ストライキは国民経済に影響を与えた。
- ストは国の経済をさまたげた。

Ve bu beni çok etkiledi.

そのことは いつまでも 忘れられませんでした

Soğuk iklim onun sağlığını etkiledi.

寒い気候は彼の身体にひびいた。

Mutsuz çocukluğu hayata bakışını etkiledi.

彼の不幸な幼年時代は彼の人生観に影響した。

Sokaktan gelen ses çalışmamızı etkiledi.

通りの騒音で仕事に影響が出た。

Sigara içmek onun sağlığını etkiledi.

タバコは彼の健康に影響した。

Bugünkü oyun beni gerçekten etkiledi.

今日の舞台には、とても感動しました。

Onun konuşması bizi çok etkiledi.

彼の演説は私達にとても感銘を与えた。

İklim, bitkilerin ve ağaçların büyümesini etkiledi.

気候が木や植物の成長に影響を与えた。

O (kız) beni ilk görüşte etkiledi.

一目で彼女に魅了された。

Vergi artışları hayatlarımızı önemli ölçüde etkiledi.

増税がわれわれの生活にかなりの影響を及ぼした。

O düşünce şekli birçok insanı etkiledi.

その考え方はかなりの人に影響を考えました。

- Manzaradan derinden etkilendim.
- Manzara beni derinden etkiledi.

その景色は強く私の記憶に残っている。

Onun cesur mücadelesinin hikayesi bizi derinden etkiledi.

彼の勇敢な戦いの物語は我々を深く感動させた。

- Film tüm seyircileri heyecanlandırdı.
- Film bütün seyircileri etkiledi.

その映画はすべての観客をぞくぞくさせた。

Sanırım bizim birlikte yaşamamız senin yaşam tarzını etkiledi.

僕が君と一緒に住んだことは君の人生観に影響を与えたと思う。

Onun cesareti ona güvenmem için beni yeterince etkiledi.

彼の勇気に感動して、信頼するに足ると思います。

Kadınların hareketlerinden kaynaklanan değişiklikler hem kadınları hem de erkekleri etkiledi.

女性運動による変化によって、女性も男性も影響を受けた。

Bence senin yaşam tarzını benim seninle olan ev arkadaşlığım etkiledi.

僕が君と一緒に住んだことは君の人生観に影響を与えたと思う。

Diana'nın şarkı söylemesi onu o kadar çok etkiledi ki o onun radyoda söylemesini istedi.

彼はダイアナの歌に非常に感銘を受けたので、彼女にラジオで歌うように依頼した。