Translation of "Başladı" in Chinese

0.016 sec.

Examples of using "Başladı" in a sentence and their chinese translations:

- O, ağlamaya başladı.
- Ağlamaya başladı.

她开始哭泣。

Tekrar başladı!

又来了!

- Kar yağmaya başladı.
- Kar yağışı başladı.

- 开始下雪了。
- 開始下雪了。

- Tekrar yağmaya başladı.
- Yağmur tekrar yağmaya başladı.

又开始下雨了。

Mary zaten başladı.

玛丽已经开始了。

O ağlamaya başladı.

她开始哭泣。

Yağmur yağmaya başladı.

雨开始往下掉。

Bebek ağlamaya başladı.

- 婴儿开始哭了。
- 宝宝开始哭了。

Tom konuşmaya başladı.

汤姆开始说话。

O bağırmaya başladı.

他開始喊叫。

Yılan yılı başladı.

蛇年开始了。

Sorun hemen başladı.

麻烦说来就来。

Beijing soğumaya başladı.

北京开始变冷了。

Hepsi gülmeye başladı.

大家開始笑

Müşteriler gelmeye başladı.

顾客们开始来了。

Cadı avı başladı.

政治迫害开始了。

Yolculuğunuz nasıl başladı?

你的旅行是怎么开始的?

Kar yağışı başladı.

- 开始下雪了。
- 開始下雪了。

Tom gülmeye başladı.

湯姆開始笑了。

- Kalbim yarış etmeye başladı.
- Kalbim hızla atmaya başladı.

我的心開始快速跳動。

- Az önce yağmur yağmaya başladı.
- Sadece yağmur yağmaya başladı.

刚开始下雨。

- O, yüzümü gördüğünde ağlamaya başladı.
- Yüzümü görünce, ağlamaya başladı.

她看到我的臉就開始哭。

Aniden yağmur yağmaya başladı.

突然開始下雨。

Tören onun konuşmasıyla başladı.

仪式以他的讲话开始。

Ne zaman yağmur başladı?

什么时候开始下雨的?

Yavaş yavaş anlamaya başladı.

她逐渐开始明白。

O, İngilizce konuşmaya başladı.

他开始说英语了。

Mary elbiselerini çıkarmaya başladı.

玛丽开始脱衣服了。

Aniden, yağmur yağmaya başladı.

突然開始下雨。

Film ne zaman başladı?

电影什么时候开始?

Çekim yaklaşık öğleyin başladı.

- 拍攝是在中午十二時左右開始。
- 槍擊是在中午十二時左右開始的。

Aniden, o gülmeye başladı.

她突然笑了起來。

O, kahvaltısını yemeye başladı.

- 他開始吃他的早餐了。
- 他開始吃早餐。

Tom şarkı söylemeye başladı.

汤姆开始唱歌。

Mary seyahatine başladı zaten.

玛丽早已出发旅行去了。

Acı şimdi hafiflemeye başladı.

痛开始减轻了。

Sadece yağmur yağmaya başladı.

刚开始下雨。

Sonunda yağmur yağmaya başladı.

终于开始下雨了。

O korkmuş hissetmeye başladı.

他开始害怕了。

O şarkı söylemeye başladı.

她开始唱歌了。

Yıldız gökyüzünde görünmeye başladı.

星星開始在天空中出現。

Bebeğim ağlamaya başladı, süt istiyordu.

我的宝宝开始哭了,他想要吃奶。

Az önce kar yağmaya başladı.

剛才開始下雪。

Savaş üç yıl sonra başladı.

三年後戰爭開始了。

Oldukça genç yaşta kelleşmeye başladı.

他很年輕就開始禿頭了。

O, yeni bir hayata başladı.

他開始了新的人生。

O bir iş aramaya başladı.

他开始找工作了。

Benim kalbim hızlı çarpmaya başladı.

我的心開始快速跳動。

Gözlüğünü taktı ve okumaya başladı.

他戴上眼鏡開始閱讀。

Tom eve doğru koşmaya başladı.

湯姆開始向房子跑去。

Onunla ilgili anılarım azalmaya başladı.

我對於她的記憶開始消散。

Babam geçen ay koşmaya başladı.

我父親上個月開始慢跑。

Güz gelmiş, yapraklar düşmeye başladı.

秋天到了,樹葉也開始落下。

Az önce yağmur yağmaya başladı.

刚开始下雨。

Fransız Devrimi 1789 yılında başladı.

法国大革命1789年开始。

Bebeğin ne zaman konuşmaya başladı?

你的寶寶,什麼時候開始說話的?

O, hemen ondan hoşlanmaya başladı.

她立刻開始喜歡他了。

Öğretmen sorularıyla canımı sıkmaya başladı.

那個老師開始問我一堆問題。

O, mektubu okur okumaz ağlamaya başladı.

她一開始讀那封信就哭了起來。

Kısa sürede yağmur şiddetli yağmaya başladı.

很快就會開始大雨了。

Tom yeni başladı fakat çabuk anlıyor.

湯姆是個初學者,但他趕上得很快。

Sis saat on civarında kaybolmaya başladı.

霧在十時左右開始散了。

TV'yi kapattı ve ders çalışmaya başladı.

他关掉了电视开始学习。

O, bu bahar golf çalışmaya başladı.

他这春天开始玩高尔夫球。

O bir yabancı ile konuşmaya başladı.

她开始和一个陌生人交谈。

Onun yaralı bacağı tekrar kanamaya başladı.

他受傷的腳又開始流血了。

İngilizce ders 8:30 da başladı.

英語課在八時半開始了。

Eve varır varmaz yağmur yağmaya başladı.

我們才一到家就下起雨來了。

Tom gözlerini kapatıp koyun saymaya başladı.

汤姆闭上了眼睛开始数羊。

Dışarı çıkar çıkmaz yağmur yağmaya başladı.

我一出門就開始下雨了。

O, sekiz yaşındayken dans etmeye başladı.

她八歲的時候開始跳舞。

İkinci Dünya Savaşı 1939'da başladı.

二战始于1939年。

Onların her ikisi de ağlamaya başladı.

他们都开始哭。

1. Dünya Savaşı 1914 yılında başladı.

第一次世界大戰開始於1914年。

Daha da kötüsü, yağmur yağmaya başladı.

更糟的是天開始下雨了。

Daha da kötüsü, kar yağmaya başladı.

更糟糕的是開始下雪了。

Bebeği kollarımda tuttuğum anda ağlamaya başladı.

我一把孩子抱在手里,他就开始哭了。

Genel kurul toplantısı tam dokuzda başladı.

总会在九点整开始了。

Tüm seyirci ayağa kalktı ve alkışlamaya başladı.

所有的观众都站起来鼓掌。

Akşam yemeğinden hemen sonra ödevini yapmaya başladı.

晚饭后,她马上开始做作业。

Ken konuşmayı durdurdu ve yemek yemeğe başladı.

肯停止說話開始吃東西。

Herkes çiftler oluşturdu ve dans etmeye başladı.

- 眾人紛紛結伴跳起了舞來。
- 每個人成雙結對地開始跳起了舞來。

Ansızın büyük yağmur damlaları karanlık gökyüzünden düşmeye başladı.

灰暗的天空突然下起了一大滴一大滴的雨來。