Translation of "Mutsuz" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Mutsuz" in a sentence and their japanese translations:

Don Draper mutsuz

ドン・ドレイパーは不幸でした

O mutsuz görünüyor.

- 彼女は嬉しくないようだ。
- 彼女は不満な様子だ。

Kedisi öldüğünden beri mutsuz.

猫が死んでから彼女は元気がない。

Mutsuz geçmişini unutmaya çalışmalısın.

不幸な過去は忘れるようにしたほうがよい。

Tembelliğiniz sizi mutsuz edecektir.

怠惰はあなたを不幸にする。

Tom'un mutsuz olduğunu bilmiyordum.

トムが幸せではないことを知らなかった。

Mutsuz bir hayat sürdü.

彼は不幸な生活を送った。

- O, mutsuz bir hayat yaşadı.
- O mutsuz bir hayat yaşadı.

彼女は不幸な生活を送った。

Mutsuz ilişkimize son vermeyi umuyorum.

僕たちの不幸な関係を終わりにしたいと僕は望んでいるのです。

O mutsuz bir hayat yaşıyor.

彼女は不幸な生活をしている。

O, ne hakkında çok mutsuz?

彼女は何がそんなに悲しいのだろう。

Orada geçirdiği mutsuz günlerde yaşıyordu.

彼女はそこで過ごした不幸な日々をくよくよと考えていた。

Mutsuz çocukluğu hayata bakışını etkiledi.

彼の不幸な幼年時代は彼の人生観に影響した。

Mutsuz olurdum ama kendimi öldürmezdim.

僕は不幸かも知れないけれど自殺はしない。

O bütün parasıyla bile mutsuz.

あれほど金を持っているのに彼は幸せではない。

Fakirler her zaman mutsuz değillerdir.

貧しい人が必ずしも不幸であるとは限らない。

Mutsuz olmama rağmen intihar etmeyeceğim.

僕は不幸かも知れないけれど自殺はしない。

- El ile gelen düğün bayram.
- Mutsuz insanlar diğer insanların da mutsuz olmalarını isterler.

同病相憐れむ。

Kaç tane mutsuz evliliğin olması şaşırtıcıdır.

どれほどたくさんの不幸な結婚があるかはおどろくほどである。

Onun çok sayıda mutsuz deneyimleri oldu.

- 彼はいろいろと不幸な目に遭っている。
- 彼は数々の不幸な経験をした。

- Otobiyografisinde, tekrar tekrar mutsuz okul günlerinden bahsediyor.
- Öz yaşam öyküsünde, defalarca mutsuz okul günlerinden bahsediyor.

自伝の中で彼はくりかえし不幸な少年時代に言及している。

Gözyaşlarına boğulmuş mutsuz bir kadın, hikayesini anlattı.

その不幸な女性は涙にかきくれて身の上話をした。

Veya mutsuz olduğumuz zaman suçu onlara yüklediğimiz sürece

あるいは不幸を 他人や状況のせいにしている限り

Biz asla düşündüğümüz kadar çok mutlu, nede mutsuz değiliz.

我々が思っているほどには、それほど我々は幸福でもなければ、不幸でもない。

Onunla mutsuz bir hayat yaşamaktansa bekar kalmayı tercih ederim.

私は彼と不幸な生活をするくらいなら独身でいる方がいい。

Olmayı hayal ettiğimiz kadar mutlu ya da mutsuz değiliz.

自分が想像するほど、私たちは幸福でも不幸でもない。

Biz asla düşündüğümüz kadar mutlu ya da mutsuz değiliz.

我々が思っているほどには、それほど我々は幸福でもなければ、不幸でもない。

- Artık it gibi sürünmek istemiyorum.
- Artık mutsuz bir hayat sürmek istemiyorum.

もうこれ以上みじめな生活をしたくない。

Tüm mutlu aileler birbirine benzer; her mutsuz aile kendi yolunda mutsuzdur.

すべての幸福な家庭は互いに似ている。不幸な家庭はそれぞれの仕方で不幸である。

- O, eve mutsuz geldi.
- O, eve keyifsiz geldi.
- O, eve sinirli geldi.

彼女はがっかりして帰ってきた。

Bütün mutlu aileler birbirine benzer, mutsuz olan her aile mutsuzluğunu kendine göre yaşar.

すべての幸福な家庭という物はお互いに似通っているが不幸な家庭という物はめいめいそれなりに違った不幸があるものだ。