Translation of "Sanat" in Japanese

0.014 sec.

Examples of using "Sanat" in a sentence and their japanese translations:

Dil, sanat, müzik

言語や芸術や音楽

Kadınlar, sanat ürünüdür.

女性は1人1人が芸術品です

Bu sanat mı?

これは芸術なの?

Sanat tarihi okuyorum.

私は美術史を勉強します。

Sanat benim mesleğimdir.

芸術は私の一生の仕事だ。

Burası sanat için yapıldı.

この場所はアートの場所です

Sanat ve doğa için.

アートと自然のための場所です

Sanat, hayata anlam katıyor.

アートは人生に意味を与えます

Sanat ile hayatı karıştırmayın.

絵に書いた餅は食べられない。

Sanat sergisine gittin mi?

美術展覧会に行きましたか。

O zamanlar sanat zirvedeydi.

当時、芸術は全盛でした。

Okulda sanat eğitimi yapıyorum.

私は学校で美術を勉強しています。

Sanat hayatın monotonluğu kırar.

芸術は我々の生活の単調さを破ってくれる。

Bu porno değil, sanat.

ポルノじゃないよ、アートだよ。

Sanat herkes tarafından sevilir.

芸術はみんなに愛されている。

Sanat uzun, hayat kısadır.

芸術は長く、人生は短い。

Bu sanat eserine bir bakın.

この作品を見てください

Sağdaki ise Harvard Sanat Müzesi.

右の写真は「ハーバード美術館」です

Yatak odasındaki sanat galerisi değil,

ベッドルームの画廊で 始まったのではなく

Milli Sanat Ödeneğinin ABD bütçesi

全米芸術基金に対する連邦予算は

En yakın sanat galerisi nerede?

一番近い画廊はどこにありますか。

O, harika bir sanat çalışması.

それはすばらしい美術品です。

Birçok tablolar sanat müzelerine asıldı.

美術館には絵がたくさんかかっている。

Soyut sanat hissedilecek bir şeydir.

抽象芸術は感じるものだ。

O, taksiyle sanat müzesine gitti.

彼女はタクシーで美術館に行った。

Bu şeftali bir sanat eseridir.

この桃は芸術品だよ。

Ben büyük bir sanat hayranıyım.

芸術が大好きだね。

Öğretmen ve öğrenciler sanat müzesindeler.

先生と生徒達は美術館にいる。

Bugünlerde sanat sergisini ziyaret edeceğim.

私は近いうちにその展覧会を見に行くつもりだ。

Modern sanat hakkında ne düşünüyorsunuz?

現代芸術をどう思いますか。

Senin gözde sanat türün nedir?

どのような種類の芸術が好きなのですか?

Onun bahçesi bir sanat eseridir.

彼女の庭は芸術作品です。

Sanat öğretmeni gece resim yapar.

美術の先生は、夜に絵を描きます。

Bu sanat eserinin aslında bir heykelin

この作品全体が 1つの彫刻だということに

Çünkü sanat çok güçlü bir araç.

それはアートが強力な手段だからです

Bu muhitte bir sanat müzesi vardı.

昔は近所に美術館がありました。

Geçen yıl bir sanat dersi aldım.

去年手芸コースを取っていたのです。

Sanat eğitimi almak için Paris'e gitti.

美術を勉強するために、彼女はパリへ行った。

Sanat eğitimi almak için Fransa'ya gitti.

彼女は美術の勉強をするためにフランスにいった。

O sanat eğitimi amaçlı Fransa'ya gitti.

彼女は美術の研究するためにフランスに行った。

Tom sanat hakkında çok şey bilmez.

トムは芸術についてよく知らない。

Bunun yalnızca %0,05'i sanat için ayrılsa

ほんの0.05%を 芸術振興にあてれば

Sanat ekonomiye bu kadar fazla katkı sağlıyorsa

でも アートが これほど経済に貢献しているのに

Hâlâ sanat eğitimi programlarında bütçe kısıtlaması yaşıyor?

芸術教育プログラムの予算が 削減されているのでしょう?

Peluş halısı, öğleden sonra sanat dersleri ve

深々としたカーペットが敷かれ 午後にアート教室があり

Rembrandt tarafından bu tablo bir sanat eseridir.

あのレンブラントの絵は芸術作品です。

- Modern sanatla ilgilenmiyorum.
- Modern sanat beni ilgilendirmiyor.

私は現代美術には全く興味がない。

Sanat eğitimi almak için Paris'e gitmek istiyorum.

私は絵の勉強をする為に、パリに行きたい。

Sanat galerisine gitmek istiyorsan bu otobüse bin.

美術館に行くならこのバスだよ。

Sinemaya gitmektense sanat müzesine gitmeyi tercih ederim.

私は映画よりはむしろ美術館へ行きたい。

Sanat öğrenimi yapmak iyi bir zevk gerektirir.

芸術の研究には立派な鑑識力が必要だ。

Sanat bir lüks değil fakat bir gerekliliktir.

芸術は贅沢品ではない、必需品だ。

Bu bir sanat ve şanslı bir kaza aslında.

芸術でもあり 幸運な事故でもある

Ve bu sadece sanat ve doğayla kısıtlı kalmaz.

これはアートや自然界だけで起きる 現象ではありません

Sanat üzerine kitapları olan hoş bir kütüphanesi var.

彼は美術に関するすばらしい蔵書を持っている。

O, modern sanat hakkında ilginç bir yayın yaptı.

彼は現代美術についての面白い放送をした。

İtalya dünyanın en iyi sanat galerilerinden bazılarına sahip.

イタリアは世界でも有数の美術館がいくつかある。

Sanat kitapları ve kataloglar almak için nereye gidebilirim?

画集やカタログはどこで売っていますか。

Bu öğleden sonra benim sanat öğretmenimi görmek istiyorum.

- 私はきょうの午後美術の先生にお目にかかりたいんですが。
- 今日の午後、美術の先生にお目にかかりたい。

En son ne zaman bir sanat galerisine gittin?

最後に絵画のギャラリーに行ったのはいつですか。

O sanat için hukuku terk etmeye karar verdi.

彼は法律をやめて美術をやることにしました。

Eğer sanat müzesine gitmek istersen, bu otobüse bin.

美術館に行くならこのバスだよ。

Ama sanırım bunun nasıl olduğunu ve bir sanat tarzının

ですが今からお話したいのは そうなった経緯と

Sanat kitapları ve kataloglar satın almak için nereye gidebilirim?

画集やカタログはどこで売っていますか。

Geçen yıl Tokyo'da gerçekleşen her modern sanat gösterisine gittim.

私は、昨年東京で催された現代美術展には、すべて出かけました。

O, resim ve heykel eğitimi için sanat okuluna gitti.

彼は絵画と彫刻を学ぶために美術学校へ通った。

Müzik ve sanat, yaşam zevkine çok büyük ölçüde katkıda bulunabilirler.

音楽と美術は人生を楽しむのに大いに役立つ。

Ama hepimiz kabul ederiz ki, benim favori sanat tarzım olan hip-hop,

でも私がアート形態として 愛してやまないヒップホップが

Maliyeti ne kadar olursa olsun, milyoner sanat eserini alma konusunda ısrar etti.

たとえいくらかかろうともその傑作は手に入れると、その大富豪は言い張った。

Bir Japon iş adamı 200 milyon yene bir sanat eseri satın aldı.

日本人実業家が作品を2億円で購入した。

Bu resmi bir sanat eseri olduğu için değil ama cazibesi olduğundan dolayı beğeniyorum.

私がこの絵が好きなのは、名画だからではなくて人をひきつけるからだ。

Kısa süre sonra Avrupa'nın en büyük sanat koleksiyonlarından biri olan tahmini 1.5 milyon frank

、すぐにヨーロッパで推定150万 フラン 相当の素晴らしいアートコレクションの1つを集めました