Translation of "Edici" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Edici" in a sentence and their japanese translations:

Mahçup edici bir şey.

なにか恥ずかしい事など話します

Yok edici kontrolsüz yangınlar,

緑を焼き尽くす山火事

Öğrencinin gelişmesi tatmin edici.

その生徒の進歩は申し分ない。

Sanırım Tom ikna edici.

トムって説得力があると思う。

Açıklaması tatmin edici değildi.

- 彼の説明は満足行くものではなかった。
- その説明は満足いくものではなかった。

Cevabınız tatmin edici olmaktan uzaktır.

君の答えなんて決して満足のいくものではない。

Sonuç tatmin edici olmaktan uzaktı.

その結果は全く満足のいくものではなかった。

Sonuç asla tatmin edici değildi.

その結果はとても満足できるものではなかった。

Plan tatmin edici olmaktan uzaktır.

その計画には大いに飽き足らぬところがある。

Açıklaması tatmin edici olmaktan uzak.

彼の説明は、決して満足のいくものではない。

Konuşman tatmin edici olmaktan uzaktı.

- あなたの話は全然満足のいかない物だ。
- あなたのスピーチは合格点から程遠いものです。

İşiniz tamamen tatmin edici değil.

あなたの仕事はまったく満足できるというわけではない。

İşin tatmin edici olmaktan uzak.

あなたの仕事はぜんぜんなっていない。

Felç edici güçlü bir karışım salgılar.

麻痺させる猛毒を出すのです

Matematiğe olan merak teşvik edici olacak

数学の不思議が刺激となり

Bu, rahatsız edici olmaya başlasa bile.

その痛みと共存する意志を持ち

Rahatsız edici görüntü için özür diliyorum.

少し気持ち悪いかもしれませんが ご容赦ください

Açıklama hiçbir biçimde tatmin edici değil.

- その説明は決して満足するものではない。
- その説明は決して満足すべきものではない。

Onun raporu tatmin edici olmaktan uzaktır.

彼の論文には決して満足出来ない。

Onun cevabı tatmin edici olmaktan uzaktı.

彼の回答は満足なものとは程遠いものだった。

Gittikçe ikna edici bir şekilde konuştu.

彼はますます雄弁に話し始めた。

Sonuçlar hiçbir şekilde tatmin edici değil.

結果は決して満足できるものではない。

Bu otel tatmin edici olmaktan uzaktır.

このホテルは決して満足のいくものではない。

Nasıl tatmin edici bir meslek seçebilirim?

「充実した仕事って どう選べばいいの?」

Tatmin edici bir mesleğe sahip oluyorsunuz.

キャリアは充実する—

Gerçekten ikna edici ve iddialı tiplerin

営業の仕事に就くと

Tatmin edici bir mesleğin sırrı budur.

それが充実した 仕事の秘訣です

Bilemiyorum, bence oldukça rahatsız edici bir durum.

私にはすごく 気にかかる状況です

İlk yalan kariyer başarısının tatmin edici olmasıydı.

最初の嘘はキャリアの成功は 人を充実させるものだというもの

Onun açıklaması hiçbir şekilde tatmin edici değil.

彼女の説明は決して満足のいくものではない。

O daha az rahatsız edici olmaya çalıştı.

- 彼はでしゃばらないようにしよう。
- 彼はでしゃばらないようにしようとした。

O, genel olarak, tatmin edici bir öğrenci.

彼は概して申し分のない学生である。

Az önce rahatsız edici bir söylenti duydum.

今ちょっと気になる噂を耳にした。

Ses rahatsız edici ama insan vücudu için zararsızdı.

その音はいらいらさせるけれど人体には無害です。

On beş yıl boyunca tatmin edici bir düzenlemeydi.

15年間は満足しうる取り決めであった。

Avukat müvekkili adına ikna edici bir şekilde konuştu.

弁護士は依頼人のために説得力のある発言をした。

Kime sorarsan sor, tatmin edici bir cevap alamazsın.

たとえ誰に尋ねても、君は満足すべき答えは得られない。

Ama muhtemelen bir rahatsız edici uzun bir süre.

しかし、気が詰まるくらい長く続くでしょう

Cevabın bizim için hiç de tatmin edici değil.

あなたの解答には私たちとしてはまったく不満だ。

Belki bu iş sonuç olarak tatmin edici olmayacaktı.

充実感を得られなかった かもしれません

Onlar tatmin edici bir uzlaşmaya varmak için müzakere ediyorlar.

彼らは満足できる妥協に達するために交渉している。

Geçtiğimiz bahar üç saat süren telafi edici bir görüşmemiz oldu.

春には 嬉しいことに償いとなる 3時間の訪問をしました

Tatmin edici bir ödemeyle onları çaba sarf etmeye teşvik ediyoruz.

学生達には十分な支払いで です

Sonuç olarak, bu iş benim için gerçekten tatmin edici olmazdı.

そして結局 あまり充実感を 感じられないのでは と

Tatmin edici bir meslek edinme konusunda yine de büyük olasılıkla

充実した仕事といえない 場合もよくあるのです

Ve bu bizi ileride tutkuya ve tatmin edici bir mesleğe yönlendirecektir.

これが本当のところでしょう

Parlaklık kıvılcımlarının görüldüğü, ancak aynı zamanda şansların kaçırıldığı, şok edici açgözlülüğün ve

、輝きの火花が見られましたが、チャンスを逃し、衝撃的な貪欲と

- Japonya'nın pek çok ayırt edici özellikleri vardır.
- Japonya'nın kendine özgü birçok özelliği vardır.

日本には多くのはっきりとした特色がある。

Bu dramada bir şey eksik.O gerçek derinliği olmayan basit ikaz edici bir masal.

このドラマは単純な勧善懲悪もので、今一つ深みに欠けて物足りない。