Translation of "Tatmin" in Japanese

0.015 sec.

Examples of using "Tatmin" in a sentence and their japanese translations:

Ama tatmin olmamıştım.

でも不満が残りました

Tatmin oldunuz mu?

- それで満足?
- それで気が済んだ?

Müzik kulakları tatmin eder.

音楽は耳を楽しませてくれる。

Öğrencinin gelişmesi tatmin edici.

その生徒の進歩は申し分ない。

Sonuç onu tatmin edecek.

その結果は彼を満足させるだろう。

Açıklamamdan tatmin olmuş görünüyordu.

彼は私の説明で満足しているらしい。

Sonuçtan tatmin olmuş değil.

彼はその結果に決して満足していない。

Onun çalışması tatmin ediciydi.

彼の仕事は申し分なかった。

O, tamamen tatmin olmamıştı.

彼はまったく満足していなかった。

Politikamız müşterilerimizi tatmin etmektir.

当店の方針はお客様に御満足いただくことです。

Sonuçtan hiç tatmin olmadım.

私はその結果に全然満足していない。

Sonuçlar tatmin edicilikten uzaktı.

結果は決して満足のいくものではなかった。

Açıklaması tatmin edici değildi.

- 彼の説明は満足行くものではなかった。
- その説明は満足いくものではなかった。

Cevabınız tatmin edici olmaktan uzaktır.

君の答えなんて決して満足のいくものではない。

Tatmin oluncaya kadar devam etmelisin.

気が済むまでやってみたら。

Araştırmanın sonuçları oldukça tatmin ediciydi.

その調査の結果は十分に満足のいくものだった。

Yemek onun açlığını tatmin etti.

その食事で彼は空腹を満たした。

Sonuç tatmin edici olmaktan uzaktı.

その結果は全く満足のいくものではなかった。

Sonuç asla tatmin edici değildi.

その結果はとても満足できるものではなかった。

Plan tatmin edici olmaktan uzaktır.

その計画には大いに飽き足らぬところがある。

Açıklaması tatmin edici olmaktan uzak.

彼の説明は、決して満足のいくものではない。

Bana gelince, ben tatmin oldum.

私についてどうかといえば、満足しています。

Onun işinden tamamen tatmin olduk.

私たちは、彼の仕事に完全に満足した。

O, hiçbir şekilde tatmin olmadı.

決して満足などしていない。

İnşallah bu sizi tatmin eder.

これはきっと気に入って頂けると思います。

Sen tatmin olmadın, değil mi?

あなたは満足していないんでしょう。

Konuşman tatmin edici olmaktan uzaktı.

- あなたの話は全然満足のいかない物だ。
- あなたのスピーチは合格点から程遠いものです。

İşiniz tamamen tatmin edici değil.

あなたの仕事はまったく満足できるというわけではない。

İşin tatmin edici olmaktan uzak.

あなたの仕事はぜんぜんなっていない。

Ve büyük bir tatmin duygusu yaşıyordum.

自分自身も 一人のサマリタンとして

Veya orgazm olmadan tatmin olarak da.

またはクライマックスに全く達しなくても 満足することもある

Sessizliğinden cevabımdan tatmin olmadığın sonucuna vardım.

君が黙っているのを見ると私の答えでは不満なのだね。

Açıklama hiçbir biçimde tatmin edici değil.

- その説明は決して満足するものではない。
- その説明は決して満足すべきものではない。

Estetik duygunuzu tatmin edecek şey nedir?

あなたの美意識を満足させるものは何ですか?

O, fakir olmasına rağmen, tatmin olmuştur.

彼女は貧しいけれど、満足している。

Onun raporu tatmin edici olmaktan uzaktır.

彼の論文には決して満足出来ない。

Onun önerisi bizi tatmin etmekten uzak.

彼の提案は私たちにとって決して満足できるものでなかった。

Onun cevabı tatmin edici olmaktan uzaktı.

彼の回答は満足なものとは程遠いものだった。

Sonuçlar hiçbir şekilde tatmin edici değil.

結果は決して満足できるものではない。

Bu otel tatmin edici olmaktan uzaktır.

このホテルは決して満足のいくものではない。

Nasıl tatmin edici bir meslek seçebilirim?

「充実した仕事って どう選べばいいの?」

tatmin edici bir mesleğe sahip oluyorsunuz.

キャリアは充実する—

Tatmin edici bir mesleğin sırrı budur.

それが充実した 仕事の秘訣です

Eğer gerçekten kariyerlerimizde tatmin olmak istiyorsak,

本当に充実した 仕事がしたいなら

İlk yalan kariyer başarısının tatmin edici olmasıydı.

最初の嘘はキャリアの成功は 人を充実させるものだというもの

Tom birkaç sandviç yiyerek açlığını tatmin etti.

トムはサンドイッチを食べて空腹を満たした。

Şirket her zaman müşterilerini tatmin etmeye çalışır.

その会社は常に顧客を満足させるように勤めている。

Onun açıklaması hiçbir şekilde tatmin edici değil.

彼女の説明は決して満足のいくものではない。

Onun raporu bir bütün olarak tatmin ediciydi.

彼の論文は全体的にみて満足のいくものでした。

O, genel olarak, tatmin edici bir öğrenci.

彼は概して申し分のない学生である。

O, sınav sonucundan tatmin olmuş gibi görünüyordu.

彼女は試験の結果に満足しているようだった。

Birçok insanın aylığından tatmin olduğunu söyleyebileceğini sanmıyorum.

自分の給料に満足していると言える人はそうそういないのではないだろうか。

Çözümün zaman alacağı konusundaki açıklaması kimseyi tatmin etmedi.

解決には時間がかかるという彼の弁明には誰も納得しなかった。

Mary'nin tatmin olmak için her türlü sebebi vardı.

メアリーが満足する理由は十分にあった。

On beş yıl boyunca tatmin edici bir düzenlemeydi.

15年間は満足しうる取り決めであった。

Kime sorarsan sor, tatmin edici bir cevap alamazsın.

たとえ誰に尋ねても、君は満足すべき答えは得られない。

Cevabın bizim için hiç de tatmin edici değil.

あなたの解答には私たちとしてはまったく不満だ。

Belki bu iş sonuç olarak tatmin edici olmayacaktı.

充実感を得られなかった かもしれません

Onlar tatmin edici bir uzlaşmaya varmak için müzakere ediyorlar.

彼らは満足できる妥協に達するために交渉している。

tatmin edici bir ödemeyle onları çaba sarf etmeye teşvik ediyoruz.

学生達には十分な支払いで です

- Açıklamam senin için yeterli oldu mu?
- Açıklamamdan tatmin oldun mu?

私の説明に満足していますか。

Sonuç olarak, bu iş benim için gerçekten tatmin edici olmazdı.

そして結局 あまり充実感を 感じられないのでは と

tatmin edici bir meslek edinme konusunda yine de büyük olasılıkla

充実した仕事といえない 場合もよくあるのです

Bir parça ekmek onun açlığını tatmin edecek kadar yeterli değildi.

ひとかけらのパンでは彼の飢えを満たすには足りなかった。

Eğer bunu tartışırsak ikimizi de tatmin edecek bir çözüm bulabileceğimizi biliyorum.

一度話し合いをすれば、お互いに満足のいく解決方法を見つけられると思います。

Ve bu bizi ileride tutkuya ve tatmin edici bir mesleğe yönlendirecektir.

これが本当のところでしょう