Translation of "Asla" in Arabic

0.031 sec.

Examples of using "Asla" in a sentence and their arabic translations:

Asla asla deme.

لا اقو ابدا

Asla.

أبدًا.

asla ama asla geri çevirmiyorum.

لا أرفض أبدًا الكعكة.

asla çekinmemiştir

لم يتردد

Asla vazgeçmeyelim

دعونا لا نستسلم أبدًا

asla yenilmiyorlar

لا تؤكل أبداً

Ne? Asla!

ماذا؟ هذا مستحيل.

- Asla gitmeni istemedim.
- Asla gitmenizi istemedim.

أنا أبداً لم أُرِد أن تذهب.

Piyasa da yoksullara asla ev vermez. Asla.

ولن تعطي السوق أبداً المنازل للفقراء.

Fakat asla dönmedik.

لكننا لم نعد أبداً.

Asla üçgeni seçmiyorlar.

إنهم لا يختارون المثلث أبدًا.

Asla pes etmeyin.

‫لا تستسلم قط.‬

Asla pes etmeyin!

‫لا تستسلم!‬

Howard asla iyileşemeyecek.

هاورد لن يبرأ من المرض أبدًا.

...ya da asla.

‫أو ضياعها إلى الأبد.‬

asla müsamaha gösterilmemiştir

لا تسامح أبدا

Arkadaşlığını asla unutmayacağız.

لن ننسى أبدا لطفك.

O asla olmadı.

لم یحدث قط.

Asla et yemem.

أنا لا آكل اللحم أبدا.

Almanya'yı asla unutmayacağım.

لن أنس ألمانيا أبدا.

Bunu asla unutmayacağım.

لن أنس هذا أبدا.

Onu asla unutmamalıyız.

لا ينبغي أن ننسى ذلك أبدا.

Asla yalan söyleme!

لا تكذب أبداً!

Mt.Fuji'ye asla tırmanmadım.

- لم أتسلق جبل فوجي أبداً.
- لم يسبق لي أن تسلقت جبل فوجي.

- Mümkün değil!
- Asla!

غير معقول!

Onu asla unutmayın.

لا تنس ذلك أبدا.

Tom'u asla küçümsemeyin.

لا تستخفَّ بتوم أبداً.

Nezaketini asla unutmayacağız.

لن ننسى أبدا لطفك.

Onları asla unutmayacağım.

لن أنساهم أبدا.

Onu asla unutmayacağım.

لن أنسها أبدا.

Asla burada oynama.

لا تلعب هنا أبداً.

Seni asla unutmayacağım.

لن أنساك أبداً.

Nezaketini asla unutmayacağım.

لن أنس أبدا لطفك.

Onu asla unutma.

لا تنسه أبدا.

- Bu sonuna kadar asla gitmez.
- Bu asla bitmeyecek.

- لن ينتهي ذلك أبداً.
- هذا لن ينتهي أبدا.

O asla tekrar dövüşemeyecek,

وهو لم يقاتل أو يلاكم مرة أخرى

Bu olayı asla unutmadım.

ولم أنسى تلك الحادثة أبداً.

Asla beceremem, falan filan.

لن أتمكن من القيام بذلك أبدًا،هراء."

asla bir araya getirilemez

لا يمكن أبداً أن يعود كما كان...

Unutmayın, asla pes etmeyin!

‫تذكر، لا تستسلم قط!  ‬

Ama asla pes etmeyin.

‫ولكن لا تيأس قط.‬

Böyle asla karşıya geçemem.

‫مستحيل أن أنجح في العبور.‬

Ve asla hayallerinizden vazgeçmeyin

ولا تتخلى ابدا عن احلامك

Medyaya asla sansür uygulamıyor

لا تفرض رقابة على وسائل الإعلام

Yardımın olmasaydı asla başaramazdım.

لو لم تساعدني، لما كنت سأنجح.

Asla değişmezsin, değil mi?

ألا تتغير أبداً؟

Ben asla seni aramadım.

- لم أبحث عنك أبدا.
- لم أبحث عنكم أبدا.
- لم أبحث عنكما أبدا.
- لم أبحث عنكن أبدا.

Asla ona 'Yanıtlayamam' deme.

لا تخبره أبداً "لا أستطيع الاجابة"

Bunu asla tekrar yapmayacağım.

لن أفعلها مجدداً.

O asla memnun değildi.

لم يكن راضيا قطّ.

Tom asla sözünden dönmez.

توم لا يخالف الوعود.

Asla bir kadına vurmadım.

لن أضرب امرأة أبدا.

Tom onu asla yapmayacak.

لن يقوم توم بفعل ذلك أبدا.

O asla sözünden dönmeyecek.

هو سوف لن يخلف وعده أبدا.

Onun dürüstlüğünü asla sorgulamadım.

أبدأ لن أشك في صدقه.

O, asla Hokkaido'da bulunmadı.

لم يسبق لها أن زارت هوكايدو.

Onun asla dönmeyeceğini söylüyorlar.

- يقال أنه لن يعود.
- يقولون بأنه لن يرجع.

Seni asla unutmayacağımı biliyorum.

أعلم أنّني لن أنساك أبدا.

Ne olduğunu asla unutmayacağım.

لن أنس أبدا ما حدث.

O asla alkol içmez.

إنه لا يشرب الكحول على الإطلاق.

Tom bunu asla yapmaz.

لن يقوم توم بفعل ذلك أبدا.

Asla sana ihanet etmeyeceğim.

لن أخونك أبدًا!

İlk buluşmamızı asla unutmayacağım.

لن أنس المرّة الأولى التي خرجنا فيها.

O duyguyu asla unutmayacağım.

لن أنسى ذلك الشعور أبدا.

Tom asla pes etmez.

توم لا يستسلم أبدا.

Onu asla işe almamalıydım.

لم يكن يجدر بي أن أوظفه أبدا.

Onu asla hiç unutmayacağım.

لن أنساه أبدا.

Sana asla hayır diyemedim.

انني لن اقول لك لا مطلقا

''Asla istemem'' seçeneğine tıklardım.

لكنت ضغطت زر "كرهتها".

Asla kapıyı kilitlemeyi unutma.

لا تنس أبدا إقفال الباب.

Bana söylediğini asla unutmayacağım.

لن أنس أبدا ما قلته لي.

Bu deneyimi asla unutmayacağım.

لن أنس هذه التّجربة أبدا.

Asla gitmene izin vermeyeceğim.

لن أتركك ترحل أبدا.

Fadıl asla orada değildi.

لم يكن فاضل هناك أبدا.

Sami asla kimseyi öldürmedi.

سامي لم يقتل أحدا قطّ.

Bush asla Irak'a saldırmadı.

لم يغزو بوش العراق.

Sami, Leyla'yı asla dövmedi.

- لم يضرب سامي ليلى قط.ّ.
- لم يسبق لسامي و أن ضرب ليلى قطّ.

Onun cevabını asla unutmayacağım.

لن أنس جوابها أبدا.

- Polis seni orada asla bulmayacak.
- Polis seni orada asla bulamayacak.

لَن تَجدَكَ الشُرطةُ هُناك

Sizi nereye götüreceğini asla bilemezsiniz.

لا تعلمون أين قد تصلون.

asla arkadaşlarım kadar güçlü olamayacağımı

ولن أكون قوياً كأصدقائي،

Onların verdiği kararları asla vermeyebiliriz

قد لا نقوم باتخاذ القرارات التي اتخذوها،

Ancak gelişme asla garanti edilemez.

لكنّ هذا التقدم ليس مضموناً أبداً.

Ama denemezseniz asla başarılı olamazsınız.

‫ولكن من دون المحاولة ليس هناك نجاح.‬

İyi işti. Asla pes etmiyoruz.

‫عمل جيد.‬ ‫المهم هو ألا نستسلم قط.‬

Bir daha asla işe gitmeyecek.

لن يذهب إلى العمل مجددًا.

Asla pes etmeyin, neredeyse geldik.

‫لذا لا تستسلم، كدنا نصل.‬

Bu hastalık asla dünyaya yayılamayacaktı

هذا المرض لن ينتشر إلى العالم

Bizim çocuklarımız gençlerimiz asla ilerleyemesin

أطفالنا ، شبابنا ، لا يمكنهم التقدم أبداً

asla nehri geçemedi. Mareşal'in rolü,

من عبور النهر مطلقًا. اقتصر دور المارشال على محاولة

Yalan söylemekten de asla çekinmiyor

لم يتردد في الكذب

Ya şimdi ya da asla.

الفرصة الأخيرة

Acele etmezsen, asla köye ulaşmazsın.

إن لم تسرع، فلن تصل أبدا إلى القرية.

Bu karışıklığa karışmamı asla istememiştim.

لم أرغب أبداً أن تتورط فى هذهِ الفوضىَ.

Emily asla yüzüme tokat atmaz.

لن تصفعني إميلي أبدا في الوجه.