Translation of "Edebilmek" in Italian

Inşa edebilmek için bizler doğru seçimi yapabiliriz.

di costruire finalmente una comunità di amore.

Yerel hareket edebilmek için muazzam fedakârlıklar yaptık

Abbiamo fatto sacrifici immensi per agire localmente,

Tom'a yardım edebilmek için her şeyi yapıyorum.

Sto facendo tutto quello che posso per aiutare Tom.

Birbirlerini takip edebilmek için doğuştan gece ışıkları var.

Sono luci notturne integrate per non perdersi di vista.

Doğru ile yanlışı ayırt edebilmek her zaman çok kolay değildir.

Non è sempre così facile distinguere il giusto dallo sbagliato.

- Yalnız seyahat etmek için çok gençsin.
- Yalnız seyahat edebilmek için çok gençsiniz.

Sei troppo giovane per viaggiare da solo.