Translation of "Birbirlerini" in Italian

0.004 sec.

Examples of using "Birbirlerini" in a sentence and their italian translations:

- Onlar birbirlerini suçladı.
- Birbirlerini suçladılar.

- Si sono accusati a vicenda.
- Loro si sono accusati a vicenda.
- Si sono accusate a vicenda.
- Loro si sono accusate a vicenda.
- Si accusarono a vicenda.
- Loro si accusarono a vicenda.

Birbirlerini eleştiriyorlardı.

- Si stavano criticando a vicenda.
- Loro si stavano criticando a vicenda.

Onlar birbirlerini kucakladı.

- Si sono abbracciati.
- Loro si sono abbracciati.
- Si sono abbracciate.
- Loro si sono abbracciate.

Görünüşe göre birbirlerini görmüşler.

Pare che si siano avvistati.

- Tom ve Mary birbirlerini anlıyorlardı.
- Tom ve Mary birbirlerini anladılar.

Tom e Mary si capivano a vicenda.

- Onlar neredeyse her gün birbirlerini ararlar.
- Neredeyse her gün birbirlerini ararlar.

- Si chiamano quasi ogni giorno.
- Loro si chiamano quasi ogni giorno.

Tom ve Sue birbirlerini seviyorlar.

Tom e Sue si amano a vicenda.

Onlar boşanmadan beri birbirlerini görmediler.

Non si vedono dal divorzio.

Nicholas ve Maria birbirlerini seviyorlar.

Nicholas e Maria si amano.

Tom ve Mary birbirlerini anlıyor.

Tom e Mary si capiscono a vicenda.

Uzun zamandan beri birbirlerini tanırlar.

- Si conoscono da molto tempo.
- Loro si conoscono da molto tempo.

John ve Ann birbirlerini severler.

John e Ann si piacciono.

Tom ve Mary birbirlerini seviyorlar.

Tom e Mary si amano a vicenda.

Tom ve Mary birbirlerini sevmezler.

Tom e Mary non si piacciono a vicenda.

Tom ve Mary birbirlerini arıyordu.

Tom e Mary si cercavano a vicenda.

Tom ve Mary artık birbirlerini sevmiyorlar.

Tom e Mary non si amano più.

Tom ve Mary birbirlerini tanıyorlar mı?

Tom e Mary si conoscono?

Tom ve Mary birbirlerini iyi tanırlar.

Tom e Mary si conoscono bene.

Tom ve Mary birbirlerini görmeyi beklemiyordu.

Tom e Mary non aspettavano di vedersi l'un l'altro.

Fakat bu minik canavarlar genelde birbirlerini avlar.

Ma questi mostri in miniatura spesso si danno la caccia a vicenda.

Onlar birbirlerini yarın görecekler; Maria dün aradı.

Si vedranno domani alle 5; Maria ha chiamato ieri.

Oğlan ve kız birbirlerini tanıyor gibi görünüyor.

Il ragazzo e la ragazza sembrano conoscersi.

Tom ve Mary mükemmel şekilde birbirlerini anlıyorlar.

Tom e Mary si capiscono perfettamente.

Birbirlerini takip edebilmek için doğuştan gece ışıkları var.

Sono luci notturne integrate per non perdersi di vista.

Tom ve Sue 1985 ten beri birbirlerini tanıyorlar.

Tom e Sue si conoscono dal 1985.

Tom ve Mary birbirlerini ne kadar zamandır tanıyorlar?

Tom e Mary sono conoscenti da lungo tempo?

Tom ve Mary birbirlerini o kadar çok tanımıyorlardı.

Tom e Mary non sapevano così tanto l'uno dell'altro.

Una ve Nel İlköğretim okulundan beri birbirlerini tanırlar.

Una e Nel si conoscono fin dalla scuola elementare.

Tom ve Mary komşulardı, ancak nadiren birbirlerini görüyorlardı.

- Tom e Mary erano vicini, però si vedevano raramente.
- Tom e Mary erano vicini di casa, però si vedevano raramente.

Benekli ağaç kurbağaları, geceleri birbirlerini dâhiyane bir şekilde görüyor.

Le raganelle a pois hanno un modo ingegnoso per riconoscersi di notte.

Tom ve Mary çok uzun bir süredir birbirlerini tanımaktadırlar.

Tom e Mary si conoscono da moltissimo tempo.