Translation of "Bilmediği" in Italian

Onların bilmediği bir şey biliyorum.

So qualcosa che loro non sanno.

Tom'un hiçbir şey bilmediği belli.

- È ovvio che Tom non sa niente.
- È ovvio che Tom non sa nulla.

Tom'a onun zaten bilmediği neyi söyleyebilirim?

Cosa potrei dire a Tom che lui già non sappia?

Tom'un hiç Fransızca bilmediği doğru mu?

- È vero che Tom non sa per niente il francese?
- È vero che Tom non sa per nulla il francese?

- Tom Mary hakkında John'ın bilmediği şeyleri biliyordu.
- Tom Mary hakkında John'ın bilmediği şeyler biliyordu.

Tom sapeva delle cose su Mary che John non sapeva.

Ne söyleyeceğini bilmediği için, sessiz kalmaya devam etti.

Non sapendo cosa dire è rimasta in silenzio.

Cahilliğin en yüksek formu, hakkında hiçbir şey bilmediği bir şeyi reddetmektir.

La più alta forma di ignoranza è respingere qualcosa di cui non si sa nulla.

O, nasıl yapacağını bilmediği için, o, ona kravatını bağlaması için yardım etti.

Lei l'aiutò a farsi il nodo alla cravatta, perché lui non sapeva come farlo.