Translation of "Tom'un" in Italian

0.013 sec.

Examples of using "Tom'un" in a sentence and their italian translations:

- Ben Tom'un amcasıyım.
- Ben Tom'un dayısıyım.
- Ben Tom'un eniştesiyim.

- Sono lo zio di Tom.
- Io sono lo zio di Tom.

Karar Tom'un.

La decisione è di Tom.

Tom'un babasıyım.

- Sono il padre di Tom.
- Io sono il padre di Tom.
- Sono il papà di Tom.
- Io sono il papà di Tom.

Tom'un büyükannesiyim.

- Sono la nonna di Tom.
- Io sono la nonna di Tom.

Tom'un evindeyim.

- Sono a casa di Tom.
- Io sono a casa di Tom.

Sorun Tom'un.

Il problema è di Tom.

Tom'un avukatıyım.

- Sono l'avvocato di Tom.
- Io sono l'avvocato di Tom.

Bu, Tom'un.

- Questo è di Tom.
- Questa è di Tom.

Tom'un asistanıyım.

- Sono l'assistente di Tom.
- Io sono l'assistente di Tom.

Tom'un korumasıyım.

- Sono la guardia del corpo di Tom.
- Io sono la guardia del corpo di Tom.

Tom'un patronuyum.

- Sono il capo di Tom.
- Io sono il capo di Tom.

Tom'un kuzeniyim.

- Sono il cugino di Tom.
- Io sono il cugino di Tom.
- Sono la cugina di Tom.
- Io sono la cugina di Tom.

Tom'un sürücüsüyüm.

Sono l'autista di Tom.

Tom'un komşusuyum.

- Sono il vicino di Tom.
- Io sono il vicino di Tom.
- Sono la vicina di Tom.
- Io sono la vicina di Tom.

Tom'un oğluyum.

- Sono il figlio di Tom.
- Io sono il figlio di Tom.

Bunlar Tom'un.

- Questi sono di Tom.
- Queste sono di Tom.

Tom'un ağabeyiyim.

- Sono il fratello maggiore di Tom.
- Io sono il fratello maggiore di Tom.

Tom'un konserindeydim.

- Ero al concerto di Tom.
- Io ero al concerto di Tom.

Tom'un rakibiyim.

- Sono il rivale di Tom.
- Io sono il rivale di Tom.
- Sono la rivale di Tom.
- Io sono la rivale di Tom.

- Tom'un saçı büyüyor.
- Tom'un saçı uzuyor.

I capelli di Tom stanno crescendo.

- Tom'un kafası karıştı.
- Tom'un kafası karışık.

- Tom è confuso.
- Tom è squilibrato.

- O, Tom'un fikriydi.
- Bu, Tom'un fikriydi.

- Era l'idea di Tom.
- Era un'idea di Tom.

- Tom'un partisi nasıldı?
- Hoe Tom'un ortağıydı.

- Com'era la festa di Tom?
- Com'è stata la festa di Tom?

- Tom'un davranışını beğenirim.
- Tom'un tavrını seviyorum.

- Mi piace l'atteggiamento di Tom.
- A me piace l'atteggiamento di Tom.

- Tom'un telefonu kocaman.
- Tom'un telefonu büyüktür.

Il telefono di Tom è enorme.

- Tom'un ehliyeti yok.
- Tom'un ruhsatı yok.

Tom non è autorizzato.

- Bu Tom'un çağrısı.
- Bu Tom'un kararı.

È la chiamata di Tom.

- Tom'un ofisine gidiyorum.
- Tom'un bürosuna gidiyorum.

Sto andando all'ufficio di Tom.

- Bu, Tom'un bilgisayarıdır.
- Bu, Tom'un bilgisayarı.

Questo è il computer di Tom.

- Tom'un odası kirli.
- Tom'un odası pis.

- La stanza di Tom è sporca.
- La camera di Tom è sporca.

- Tom'un eşyaları nerede?
- Tom'un eşyası nerede?

Dov'è la roba di Tom?

- Tom'un statüsü nedir?
- Tom'un durumu ne?

Qual è lo stato di Tom?

- Ben Tom'un eşiyim.
- Ben Tom'un karısıyım.

- Sono la moglie di Tom.
- Io sono la moglie di Tom.

- Şu Tom'un evi.
- O, Tom'un evi.

È la casa di Tom.

- Bu kitap Tom'un.
- O, Tom'un kitabı.

Questo libro è di Tom.

- O, Tom'un dairesi.
- Orası Tom'un dairesi.

- È l'appartamento di Tom.
- Quello è l'appartamento di Tom.

- Tom'un duyguları kırgındı.
- Tom'un duyguları incindi.

I sentimenti di Tom erano feriti.

- Mary Tom'un karısıdır.
- Mary Tom'un karısı.

Mary è la moglie di Tom.

- Mary Tom'un teyzesi.
- Mary, Tom'un halasıdır.

Mary è la zia di Tom.

- Tom'un karizması var.
- Tom'un çekiciliği var.

Tom ha carisma.

- Tom'un gitmesini istedim.
- Tom'un ayrılmasını istedim.

- Volevo che Tom partisse.
- Volevo che Tom se ne andasse.
- Io volevo che Tom partisse.
- Io volevo che Tom se ne andasse.

- Tom'un kazanmayacağından eminim.
- Tom'un kazanmayacağına eminim.

- Sono sicuro che Tom non vincerà.
- Io sono sicuro che Tom non vincerà.
- Sono sicura che Tom non vincerà.
- Io sono sicura che Tom non vincerà.

- Ceketlerden hangisi Tom'un?
- Tom'un ceketi hangisi?

Quale giacca è di Tom?

- Tom'un ışığı yanıyor.
- Tom'un ışığı açık.

La luce di Tom è accesa.

- Tom'un yemeklerini sevmedim.
- Tom'un aşçılığını beğenmedim.

- Non mi piaceva la cucina di Tom.
- A me non piaceva la cucina di Tom.
- Non mi è piaciuta la cucina di Tom.
- A me non è piaciuta la cucina di Tom.
- Non mi piacque la cucina di Tom.
- A me non piacque la cucina di Tom.

- Tom'un perdeleri çekikti.
- Tom'un perdeleri kapalıydı.

Le tende di Tom erano chiuse.

- Tom'un mazeretlerinden bıktım.
- Tom'un bahanelerinden sıkıldım.

- Sono stufo delle scuse di Tom.
- Sono stufa delle scuse di Tom.

- Tom'un cinayetini araştırıyoruz.
- Tom'un öldürülmesini araştırıyoruz.

Stiamo indagando sull'omicidio di Tom.

- Tom'un evinin mutfağı küçük.
- Tom'un mutfağı küçük.
- Tom'un mutfağı dar.

La casa di Tom ha una cucina piccola.

- Tom'un duası kabul oldu.
- Tom'un duası kabul olmuştu.
- Tom'un duası gerçekleşti.
- Tom'un duasına icabet edildi.

- La preghiera di Tom è stata esaudita.
- La preghiera di Tom fu esaudita.

- Tom'un beklemesini rica edeceğim.
- Tom'un beklemesini isteyeceğim.

- Chiederò a Tom di aspettare.
- Io chiederò a Tom di aspettare.

- O, Tom'un kız kardeşidir.
- O, Tom'un ablası.

- È la sorella di Tom.
- Lei è la sorella di Tom.

- Tom'un beti benzi kalmadı.
- Tom'un rengi soldu.

- Tom è impallidito.
- Tom impallidì.

- Tom'un bilgisayarını kontrol ettim.
- Tom'un bilgisayarını denedim.

Controllai il computer di Tom.

- Tom'un hiç parası yok.
- Tom'un parası yok.

Tom non ha denaro.

- Ben Tom'un kız kardeşiyim.
- Tom'un kız kardeşiyim.

- Sono la sorella di Tom.
- Io sono la sorella di Tom.

- Tom'un sırrı neydi?
- Tom'un sırrı ne idi?

Qual era il segreto di Tom?

- Tom'un durum kötüye gitmektedir.
- Tom'un durumu kötüleşmektedir.

Le condizioni di Tom stanno peggiorando.

- Tom'un karısı bir öğretmendir.
- Tom'un eşi öğretmendir.

La moglie di Tom è un'insegnante.

- Tom'un erkek kardeşini tanıyorum.
- Tom'un biraderini tanıyorum.

- Conosco il fratello di Tom.
- Io conosco il fratello di Tom.

- Tom'un ilgileneceğini sanmıyorum.
- Bence Tom'un ilgisini çekmeyecektir.

- Penso che Tom non sarà interessato.
- Io penso che Tom non sarà interessato.

- Tom'un yüzebildiğini biliyorum.
- Tom'un yüzme bildiğini biliyorum.

So che Tom sa nuotare.

- Tom'un bana vuracağını düşündüm.
- Tom'un bana çarpacağını sanıyordum.
- Tom'un bana vuracağını sanıyordum.

- Pensavo che Tom mi stesse per picchiare.
- Io pensavo che Tom mi stesse per picchiare.
- Pensavo che Tom mi stesse per colpire.
- Io pensavo che Tom mi stesse per colpire.

- Tom'un rakipsiz olduğunu düşündüm.
- Tom'un rakipsiz olduğunu düşünüyordum.
- Tom'un yenilmez olduğunu düşünüyordum.

- Pensavo che Tom fosse imbattibile.
- Io pensavo che Tom fosse imbattibile.

- Tom'un üç amcası var.
- Tom'un üç tane amcası vardır.
- Tom'un üç dayısı var.
- Tom'un üç eniştesi var.

Tom ha tre zii.

-Tom'un yaptığı şekilde-

e nel modo in cui lo fa Tom --

Tom'un üşüttüğü söyleniyor.

Si dice che Tom abbia il raffreddore.

Tom'un sınıfı nerede?

Dov'è la classe di Tom?

Tom'un kafası karıştı.

Tom era confuso.

Tom'un uyuduğunu düşündüm.

- Pensavo che Tom stava dormendo.
- Io pensavo che Tom stava dormendo.

Tom'un benzini bitti.

- Tom ha finito la benzina.
- Tom finì la benzina.

Tom'un dinlenmesi gerekir.

- Tom ha bisogno di rilassarsi.
- Tom deve rilassarsi.

Tom'un aklı başında.

- Tom è concreto.
- Tom è realistico.

Tom'un boğazı ağrıyor.

Tom ha il mal di gola.

Tom'un midesi ağrıyor.

Tom ha il mal di stomaco.

Tom'un alerjisi var.

Tom ha delle allergie.

Tom'un kulağı ağrıyor.

Tom ha male alle orecchie.

Tom'un artriti var.

Tom ha l'artrite.

Tom'un astımı var.

Tom ha l'asma.

Tom'un tonsilliti var.

Tom ha la tonsillite.

Tom'un acelesi vardı.

Tom era di fretta.

Tom'un iskorbiti var.

Tom ha lo scorbuto.

Tom'un anadili İngilizcedir.

- La lingua madre di Tom è l'inglese.
- La lingua materna di Tom è l'inglese.

Tom'un üstü çıplak.

Tom è a torso nudo.

Tom'un önemsemeyeceğinden eminim.

- Sono sicuro che a Tom non dispiacerà.
- Sono sicura che a Tom non dispiacerà.
- Io sono sicuro che a Tom non dispiacerà.
- Io sono sicura che a Tom non dispiacerà.

Burası Tom'un dairesidir.

Questo è l'appartamento di Tom.

Tom'un arabası bozuldu.

- La macchina di Tom si è rotta.
- L'auto di Tom si è rotta.
- L'automobile di Tom si è rotta.

O, Tom'un ablası.

- È la sorella maggiore di Tom.
- Lei è la sorella maggiore di Tom.

Tom'un gözleri bağlıydı.

- Tom era bendato.
- Tom è stato bendato.
- Tom fu bendato.

Tom'un avuçları terliydi.

I palmi delle mani di Tom erano sudati.

Tom'un radyosu bozuldu.

La radio di Tom è rotta.

Bu Tom'un dolabı.

- Questo è l'armadietto di Tom.
- Questo è il ripostiglio di Tom.

Tom'un ateşi yok.

Tom non ha la febbre.

Bu Tom'un devesi.

Questo è il cammello di Tom.

Tom'un bir arkadaşıyım.

- Sono un amico di Tom.
- Io sono un amico di Tom.
- Sono un'amica di Tom.
- Io sono un'amica di Tom.

Tom'un sözünü kesme.

- Non interrompere Tom.
- Non interrompete Tom.
- Non interrompa Tom.