Translation of "Maaşı" in German

0.004 sec.

Examples of using "Maaşı" in a sentence and their german translations:

Onun maaşı çok yüksek.

Ihr Einkommen ist sehr hoch.

Tom'un makul bir maaşı vardır.

Tom hat ein ordentliches Gehalt.

Tom'un altı haneli maaşı var.

Tom bezieht ein sechsstelliges Gehalt.

Onun maaşı yüzde on artırıldı.

Sein Gehalt wurde um zehn Prozent erhöht.

Tom'un çok yeterli maaşı var.

Tom hat ein sehr ordentliches Gehalt.

Yaşlı adam emekli maaşı ile geçiniyor.

Der Alte lebt von seiner Rente.

Öğretmen maaşı avukat maaşından daha düşük.

Das Gehalt eines Lehrers ist niedriger als das eines Anwalts.

Tom maaşı ile geçinmede zorluk yaşadı.

Tom hatte Schwierigkeiten, mit seinem Gehalt über die Runden zu kommen.

Bu ayın maaşı 200.000 yen oldu.

Das Gehalt dieses Monats betrug 200.000 Yen.

- Emekli maaşı yaşam giderleri için yeterli değildir.
- Emekli maaşı geçim harcamaları için yeterli değildir.

Die Pension reicht für die Lebenshaltungskosten nicht aus.

Onun maaşı yedi sene öncesinin iki katı.

Sein Gehalt ist doppelt so hoch wie vor sieben Jahren.

Bir öğretmenin maaşı bir avukatınkinden daha azdır.

Das Gehalt eines Lehrers ist niedriger als das eines Rechtsanwalts.

Bir öğretmenin maaşı bir avukatın maaşından azdır.

Das Gehalt eines Lehrers ist niedriger als das eines Anwalts.

Tom'un yıllık maaşı son üç yıldır aynı.

Toms Jahresgehalt ist seit drei Jahren unverändert.

öğretmen filminde ise maaşı yetmeyen bir öğretmen var

Im Lehrerfilm gibt es einen Lehrer, der nicht genug Gehalt hat

Onun düşük maaşı onun ev satın almasını engeller.

Sein geringes Gehalt hindert ihn daran, das Haus zu kaufen.

Onun maaşı yedi yıl öncesinden iki misli daha yüksek.

Sein Gehalt ist doppelt so hoch wie vor sieben Jahren.

Anadoludan İstanbul'a tayini çıkmış ve maaşı İstanbul'da yaşamak için yetmiyor malesef

Leider wurde er von Istanbul nach Anatolien berufen und sein Gehalt reicht nicht aus, um in Istanbul zu leben.

- Ona aylık değil, günlük ödeme yapılıyor.
- Onun maaşı aylık değil, günlük.

Man bezahlt sie nicht monatlich, sondern täglich.

- Mary emekli maaşı ile geçimini sağlayamıyor. Bu yüzden bir restoranda yarım gün bir temizlikçi kadın olarak çalışıyor.
- Mary emekli maaşı ile iki yakasını bir araya getiremiyor. Bir restoranda yarım gün temizlikçi bir kadın olarak çalışmasının nedeni bu.

Maria kommt mit ihrer Rente nicht über die Runden. Deshalb arbeitet sie halbtags als Putzfrau in einem Restaurant.