Translation of "Vardır" in German

0.010 sec.

Examples of using "Vardır" in a sentence and their german translations:

- Allah vardır.
- Tanrı vardır.

Gott existiert.

Tanrı vardır.

Gott existiert.

Allah vardır.

Gott existiert.

Duvarların kulakları vardır, kapıların gözleri vardır.

Die Wände haben Ohren, die Türen haben Augen.

Bir başarı vardır.

sogar wenn die Niederlage erwartet wird.

Günümüzde hala vardır

existiert noch heute

Anlaşılamayan algıları vardır

Sie haben unverständliche Wahrnehmungen

Herkesin zayıflıkları vardır.

Jeder hat Schwächen.

Çok para vardır.

Da liegt viel Geld.

Erkeklerin bıyıkları vardır.

Die Männer haben Schnurrbärte.

Herkesin sırları vardır.

Jeder hat Geheimnisse.

Kuşların kanatları vardır.

Vögel haben Flügel.

Onun cesareti vardır.

Er hat Mumm.

Duvarların kulakları vardır.

- Die Wände haben Ohren.
- Feind hört mit.

Onun Alzheimeri vardır.

Er hat Alzheimer.

Tom hırsı vardır.

Tom hat Ehrgeiz.

Birçok başkaları vardır.

Dort sind viele andere.

Herkesin sorunları vardır.

Jeder hat Probleme.

Sessizliğin gücü vardır.

Die Stille hat Kraft.

Zebraların çizgileri vardır.

Zebras haben Streifen.

- Birçok çeşit kahve vardır.
- Birçok tür kahve vardır.

- Es gibt viele Kaffeesorten.
- Es gibt eine Vielzahl von Kaffeesorten.

- Hristiyanlığın birçok taraftarı vardır.
- Hristiyanlığın birçok izleyicisi vardır.

Das Christentum hat viele Anhänger.

- Japonya'da 43 makam vardır.
- Japonya'da 43 vilayet vardır.

Es gibt 43 Präfekturen in Japan.

- Onun üç çocuğu vardır.
- Onun üç tane çocuğu vardır.

Er hat drei Kinder.

- Bir tavşanın uzun kulakları vardır.
- Tavşanların uzun kulakları vardır.

Ein Kaninchen hat lange Ohren.

- Kader onun nedenleri vardır.
- Kaderin elbet bir bildiği vardır.

Das Schicksal wird schon seine Gründe haben.

Öyle insanlar vardır ki onlara ihtiyacım vardır. Öyle insanlar vardır ki onları severim. Ve öyle insanlar vardır ki senin gibi onları sevdiğim için onlara ihtiyacım vardır.

Es gibt Menschen, die ich brauche. Es gibt Menschen, die ich liebe. Und es gibt Menschen, wie dich, die ich brauche, weil ich sie liebe.

- Sinekkuşlarının 340 türü vardır.
- 340 tür sinek kuşu vardır.
- 340 tane sinek kuşu türü vardır.

Es gibt 340 verschiedene Kolibriarten.

Bir örneğe ihtiyaçları vardır.

sie brauchen nur ein Beispiel.

Günümüzde yine hala vardır

Gibt es heute noch

Nötr olmada fayda vardır

Es ist gut, neutral zu sein

Birde hatasız kullar vardır

Es gibt auch fehlerfreie Diener

Bunlardan toplumda bolca vardır

Es gibt viele von ihnen in der Gesellschaft

Dürüstlüğün ödemediği durumlar vardır.

Es gibt Fälle, in denen Ehrlichkeit sich nicht auszahlt.

Hayatta birçok gizemler vardır.

Das Leben birgt viele Geheimnisse.

Kyoto'da birçok tapınak vardır.

In Kyoto gibt es viele Schreine.

Kralların uzun kolları vardır.

Könige haben lange Arme.

Holde bir telefon vardır.

- Ein Telefon ist in der Diele.
- In der Halle gibt es ein Telefon.

Her gülün dikeni vardır.

Eine dornenlose Rose gibt es nicht.

Dedektifin birçok macerası vardır.

Der Detektiv erlebt eine Menge Abenteuer.

Kredinin %8 faizi vardır.

Das Darlehen hat einen Zinssatz von acht Prozent.

Kelimenin değişik anlamları vardır.

- Das Wort hat mehrere Bedeutungen.
- Das Wort hat verschiedene Bedeutungen.

Dünyada birçok kültür vardır.

Es gibt viele Kulturen auf der Erde.

Herkesin erotik rüyaları vardır.

Jeder hat feuchte Träume.

Türkiye'de zorunlu askerlik vardır.

In der Türkei gibt es die allgemeine Wehrpflicht.

Timsahların keskin dişleri vardır.

Krokodile haben scharfe Zähne.

Bu odanın kliması vardır.

- Dieses Zimmer ist klimatisiert.
- Dieses Zimmer hat eine Klimaanlage.
- Dieses Zimmer verfügt über eine Klimaanlage.

Onun kısa saçı vardır.

- Sie hat kurze Haare.
- Sie hat kurzes Haar.

Onun 2.000 kitabı vardır.

- Sie hat zweitausend Bücher.
- Sie hat 2000 Bücher.

Latincede beş çekim vardır.

Im Latein gibt es fünf Deklinationen.

Şehrimizde bir kütüphane vardır.

In unserer Stadt gibt es eine Bibliothek.

Kırsalda birçok ağaç vardır.

Auf dem Land gibt es viele Bäume.

Tom'un kumar borçları vardır.

Tom hat Spielschulden.

Kaçınamadığımız bazı sorunlar vardır.

- Es gibt viele Probleme, die wir nicht umgehen können.
- Es gibt viele Schwierigkeiten, die man nicht umgehen kann.

Herkesin zayıf noktaları vardır.

Jeder ist irgendwo verwundbar.

İnsanların zayıf hafızaları vardır.

- Die Masse hat ein kurzes Gedächtnis.
- Die Leute haben ein kurzes Gedächtnis.

Onun güzel göğüsleri vardır.

Sie hat hübsche Milchwerke.

Konuşacak çok şeyiniz vardır.

- Es gibt viel, worüber wir reden müssen.
- Wir haben viel zu bereden.

Öğretmenine çok saygısı vardır.

Sie hat großen Respekt vor ihrem Lehrer.

Galaksimizde kaç yıldız vardır?

- Wie viele Sterne gibt es in unserer Galaxis?
- Wie viele Sterne gibt es in unserer Milchstraße?

Güzel çiçeklerin dikenleri vardır.

Hübsche Blumen haben Dornen.

İnsanların iki bacağı vardır.

Menschen haben zwei Beine.

Tom'un balık alerjisi vardır.

Tom hat eine Fischallergie.

Tom'un soya alerjisi vardır.

Tom hat eine Sojaallergie.

Onun kocaman parmakları vardır.

Er hat riesige Finger.

Hakiki kadınların kıvrımları vardır.

Echte Frauen haben Kurven.

Interlinguanın beş ablası vardır.

Interlingua hat fünf ältere Schwestern.

Tom'un çift çenesi vardır.

Tom hat ein Doppelkinn.

Şahinin keskin gözleri vardır.

Der Falke hat scharfe Augen.

Annemin psişik güçleri vardır.

Meine Mutter hat übernatürliche Kräfte.

Geleceğin birçok adı vardır.

Die Zukunft hat viele Namen.

Her zaman istisnalar vardır.

Es gibt immer Ausnahmen.

Tabii ki orada vardır.

Natürlich gibt es diese.

Mars'ta da kediler vardır.

Auf dem Mars gibt es auch Katzen.

Üç erkek kardeşi vardır.

Er hat drei Brüder.

Onun uzun bacakları vardır.

Er hat lange Beine.

Tavşanların büyük kulakları vardır.

Kaninchen haben große Ohren.

Nara'da çok geyik vardır.

In Nara gibt es viele Hirsche!

Tavşanların uzun kulakları vardır.

Kaninchen haben große Ohren.

İsveç'in kendi dili vardır.

Schweden hat seine eigene Sprache.

Japonların koyu gözleri vardır.

Japaner haben dunkle Augen.

Kedilerin su korkusu vardır.

Katzen sind wasserscheu.

Devrimin kendi yasaları vardır.

Die Revolution hat ihre eigenen Gesetze.

Fillerin iki kulağı vardır.

Elefanten haben zwei Ohren.

Onun geniş göğüsleri vardır.

Sie hat große Brüste.

İzlanda'da birçok yanardağ vardır.

Island hat viele Vulkane.

Odamın iki penceresi vardır.

Mein Zimmer hat zwei Fenster.

Esperanto'nun kendi marşı vardır.

Esperanto hat eine eigene Hymne.

John'ın iki oğlu vardır.

John hat zwei Söhne.

Hayvanların çoğunun kafatası vardır.

Die meisten Tiere haben einen Schädel.

Tehlikede olan hayatlar vardır.

Es stehen Menschenleben auf dem Spiel.

Yeryüzünde yedi kıta vardır.

- Es gibt sieben Kontinente auf der Erde.
- Auf der Erde gibt es sieben Kontinente.

Zenginin birçok arkadaşı vardır.

- Der Reiche hat viele Freunde.
- Reiche haben viele Freunde.

Odamda üç pencere vardır.

- In meinem Zimmer sind drei Fenster.
- Mein Zimmer hat drei Fenster.