Translation of "şeydi" in German

0.004 sec.

Examples of using "şeydi" in a sentence and their german translations:

Şöyle bir şeydi:

Sie ging in etwa so:

Çünkü o hiçbir şeydi

Es war nichts

Bu tam istediğim şeydi.

- Das ist genau das, was ich wollte.
- Genau das wollte ich.

Yaptığın cesaret isteyen bir şeydi.

Das war ganz schön mutig von dir.

Bu yapılması yanlış bir şeydi.

Das zu tun, war ein Fehler.

O benim için her şeydi.

Er war mein ein und alles.

O söylemek için korkunç bir şeydi.

Es war fürchterlich, es auszusprechen.

Bu tam olarak görmek istediğim şeydi!

Das ist genau das, was ich sehen wollte!

O gerçekten yapacak aptalca bir şeydi.

Das war eine Riesendummheit.

Uzun zamandır yapmak istediğim bir şeydi.

Das wollte ich schon seit langem.

Bu onun kelimelere dökmek istemediği bir şeydi.

Es war etwas, was sie nicht in Worte fassen wollte.

Yeni metot ideal olmanın dışında bir şeydi.

Die neue Methode war alles andere als ideal.

O yapmak için oldukça aptal bir şeydi.

Das war eine ganz schöne Dummheit!

Bu şimdiye kadar tattığım en iğrenç şeydi.

Das war das Abscheulichste, was ich je probiert habe.

O söylemek için oldukça aptalca bir şeydi.

Es war ganz schön blöd, das zu sagen.

Hiç beklemediğim bir şeydi, bu yüzden çok şaşırmıştım.

Ich war wahnsinnig begeistert, weil das total unerwartet war.

Bu ters dönüş küresel tarım piyasalarında her şeydi.

Diese Wende war extrem bedeutend für die globale Nahrungsproduktion.

Ne saçma bir şeydi ama çok zevkliydi be

Was für eine lächerliche Sache, aber es war sehr angenehm

Fakat ortalama ücret 700 TL gibi bir şeydi

Aber der Durchschnittslohn lag bei 700 TL

O,tek kelimeyle, bir gazetede okuduğum bir şeydi.

Es war nur etwas, was ich in einer Zeitung gelesen habe.

Bu şimdiye kadar bana olan en güzel şeydi.

Das war das Beste, was mir je passiert ist.

O yapmak için aptalca ve tehlikeli bir şeydi.

Das war eine dumme und gefährliche Tat.

- O gerçekten beklenmiyordu.
- O gerçekten beklenmedik bir şeydi.

Das war wirklich unerwartet.

Bu kesinlikle kabul edilemez bir şeydi. Toplum bir kere bunu istemiyordu zaten

das war absolut inakzeptabel. Die Gesellschaft wollte es nicht einmal