Translation of "Ulaşmak" in French

0.010 sec.

Examples of using "Ulaşmak" in a sentence and their french translations:

Ününüze ulaşmak çok zor.

Il est très difficile d'être à la hauteur de votre réputation.

Bir kişinin telefonun tümüne ulaşmak

Dès lors, avoir un accès total à un téléphone,

Amacına ulaşmak için sıkı çalıştı.

- Il travaillait dur pour atteindre son but.
- Il travaillait dur pour parvenir à son but.
- Il travailla dur pour atteindre son but.
- Il travailla dur pour parvenir à son but.

Amacına ulaşmak için çok çalışıyor.

Il travaille dur pour atteindre son but.

Onlar Avrupa'ya ulaşmak için umutsuzdu.

Ils cherchaient désespérément à se rendre en Europe.

Tatoeba'da hangi amaca ulaşmak istiyorsunuz?

Quel but voulez-vous atteindre dans Tatoeba ?

Ve potansiyelimize ulaşmak için ipuçları verdim.

et donné quelques conseils pour nous aider à être au maximum de notre potentiel.

Hedeflerine ulaşmak için şiddete başvurmayacaklarını umuyorum.

J'espère qu'ils n'auront pas recours à la violence pour atteindre leurs buts.

Bu sonuca ulaşmak için çaba göstermeliyim.

Je dois m'efforcer d'atteindre ce résultat.

Depresyonla mücadele eden diğer insanlara ulaşmak istiyordum.

Je voulais contacter d'autres personnes qui souffraient aussi de dépression.

O daha geniş bir izleyiciye ulaşmak istiyor.

- Il veut toucher un auditoire plus étendu.
- Il veut toucher un auditoire plus large.

Zamanında oraya ulaşmak için bir taksiye bindik.

Nous avons pris un taxi pour arriver là-bas à l'heure.

Onun evine ulaşmak için çeşitli yollar vardır.

Il y a différents chemins pour se rendre chez elle.

O, tavana ulaşmak için yeterince uzun değildi.

Il n'était pas assez grand pour toucher le plafond.

Tom, amacına ulaşmak için her yolu denedi.

Pour atteindre son but, Tom a remué ciel et terre.

Buraya ulaşmak için her yıl binlerce kilometre katediyorlar.

Chaque année, ils parcourent des milliers de kilomètres jusqu'ici.

Biz daha geniş bir dinleyici kitlesine ulaşmak istiyoruz.

- Nous voulons atteindre un public plus large.
- Nous voulons atteindre un public plus étendu.

Amaçlarımıza ulaşmak için her zaman çaba harcamak zorundayız.

Il faut toujours faire des efforts pour atteindre son but.

İşte ofisime ulaşmak için adres ve bir harita.

Voici l'adresse et un plan pour arriver à mon bureau.

Daha yoğun olan kara ulaşmak için biraz kazmama rağmen,

Même en creusant un peu, en espérant trouver de la neige compacte,

Neyse ki başarıya ulaşmak için birden fazla yol var

Heureusement, on a le choix entre plusieurs chemins pour y arriver,

Oradan da okyanusa ulaşmak için açık bir yolu var.

De là, la voie est libre pour atteindre l'océan.

Tom en üst rafa ulaşmak için bir sandalyeye çıktı.

Tom grimpa sur une chaise pour atteindre la plus haute étagère.

O, kıyıya ulaşmak için aşırı derecede çaba sarf etti.

Il fit des efforts désespérés pour atteindre le rivage.

Biz hedefe ulaşmak için karşılıklı yardımın gerekli olduğu sonucuna vardık.

Nous sommes arrivés à la conclusion que l'entraide était essentiel pour atteindre ce but.

Hangisi daha önemli, irade mi yoksa bir hedefe ulaşmak için yol mu?

Qu'est-ce qui importe le plus : la volonté ou la manière d'atteindre un but ?

- Rüzgarın yönünü değiştiremem ama gidilecek yere ulaşmak için her zaman yelkenlerimi ayarlayabilirim.
- Ben rüzgarın yönünü değiştiremem, ama her zaman benim hedefe ulaşmak için benim yelkenleri ayarlayabilirim.

Je ne peux pas changer la direction du vent, mais je peux ajuster mes voiles pour toujours atteindre ma destination.