Translation of "Katlanmak" in French

Buna katlanmak zorunda değilim.

Je n'ai pas à supporter ça.

Fransız palavralarına katlanmak zordur.

La vantardise des Français est dure à supporter.

Bu gürültüye katlanmak zorunda olmamalıyım.

Je ne devrais pas avoir à supporter ce bruit.

- Çaresi yoksa katlanmak gerekir.
- Başa gelen çekilir.

Il faut faire contre mauvaise fortune bon cœur.

- Tom acıya göğüs germek zorunda kaldı.
- Tom katlanmak zorunda kaldı.

- Tom a dû serrer les dents.
- Tom a dû encaisser.