Translation of "Kasabadan" in French

0.003 sec.

Examples of using "Kasabadan" in a sentence and their french translations:

Kasabadan ayrılma.

- Ne quittez pas la ville !
- Ne quitte pas la ville.

Birkaç günlüğüne kasabadan ayrılıyorum.

- Je quitte la ville pour quelques jours.
- Je m'éloigne de la ville pour quelques jours.

Yaşadığı yer kasabadan uzaktır.

L'endroit où il vit est éloigné de la ville.

Tom'un kasabadan ayrıldığını biliyor muydun?

Est-ce que tu savais que Tom avait quitté la ville ?

Tom küçük bir kasabadan geliyor.

Tom vient d'une bourgade.

Karım kasabadan birkaç günlüğüne ayrılıyor.

Ma femme quitte la ville pour quelques jours.

O, onun kasabadan ayrılmasını bekliyordu.

Elle s'attendait à ce qu'il quitte la ville.

Tom, kasabadan ayrılması gerektiğini biliyordu.

Tom savait qu'il devait quitter la ville.

Ben Avustralya'daki küçük bir kasabadan geliyorum.

Je viens d'une petite ville en Australie.

Ama çok oyalanmasa iyi eder. Sürüsü, sabah trafiği başlamadan kasabadan ayrılmalı.

Mais elle doit avancer. Son troupeau doit quitter la ville avant le retour de la circulation.

Yerel çocuklar komşu bir kasabadan gelen rakip bir grupla kavga ettiler.

Les garçons du coin sont entrés en dispute avec un groupe rival d'une ville voisine.

Jean-de-Dieu Soult, güney Fransa'da küçük bir kasabadan geliyordu ve 16 yaşında

Jean-de-Dieu Soult, originaire d'une petite ville du sud de la France, s'est enrôlé dans le Régiment