Translation of "Biliyordu" in Chinese

0.004 sec.

Examples of using "Biliyordu" in a sentence and their chinese translations:

Sami biliyordu.

萨米知道了。

Tesadüfen adresini biliyordu.

她恰巧知道他的地址。

O kazanamayacağını biliyordu.

他早就知道自己不会赢。

Herkes onu biliyordu.

他们都知道。

Herkes onun yeteneğini biliyordu.

他的技術是公認的。

Tom Mary'nin geleceğini biliyordu.

湯姆知道瑪麗會來。

Tom zaten gerçeği biliyordu

湯姆己經知道了真相。

Tom, Mary'nin ağlamayacağını biliyordu.

湯姆瑪麗不會哭。

Birkaç öğrenci onun adını biliyordu.

很少学生知道他的名字。

Tom onun imkansız olduğunu biliyordu.

湯姆知道這是不可能的。

Tom muhtemelen kim olduğumu biliyordu.

汤姆可能知道我是谁。

Tom onu nasıl yapacağını biliyordu.

汤姆知道怎么做那事。

Tom Mary'nin üzgün olduğunu biliyordu.

汤姆知道玛丽不高兴。

O zaten onun hakkında biliyordu.

他已经意识到它了。

Tom Mary'nin ne yaptığını biliyordu.

湯姆知道瑪麗做了甚麼。

Tom, Mary'nin bunu yapacağını biliyordu.

汤姆知道了玛丽将做那个。

Tom Mary'nin ne zaman geleceğini biliyordu.

汤姆知道玛丽什么时候来。

Tom Mary'nin neden Boston'a gittiğini biliyordu.

汤姆知道玛丽为什么去了波士顿。

Tom'un Fransızcayı iyi konuşabildiğini herkes biliyordu.

每个人都知道汤姆的法语很好。

Onun iyi İngilizce konuşabildiğini herkes biliyordu.

大家都知道她的英语说得很好。

Herkes Tom'un iyi Fransızca konuşabildiğini biliyordu.

每个人都知道汤姆的法语很好。

Tom Mary'nin bir öğretmen olduğunu biliyordu.

汤姆知道了玛丽是一名老师。

Tom Mary'nin onu aşağıya bırakmayacağını biliyordu.

汤姆知道玛丽不会让他失望。

Tom evinin içerisinde kim olduğunu biliyordu.

汤姆知道谁在他房子里。

Tom, Mary'nin ne yapmak istediğini biliyordu.

湯姆知道瑪麗想做甚麼。

O onun yalan söylediğini sezgisel olarak biliyordu.

他凭直觉发现她在撒谎。

Herkes onu yapan kişinin Tom olduğunu biliyordu.

大家都知道是汤姆做的

- Maria onun ne adını ne de telefon numarasını biliyordu.
- Maria ne onun adını ne de telefon numarasını biliyordu.

瑪莉亞既不知道他的名字,也不知道他的電話號碼。

Tom son iki yıldır para çalıyordu ve Mary bunu her zaman biliyordu.

過去兩年以來湯姆都在偷錢,而且這段時間裡瑪莉都知道。

- Bayan Baker, genç adamın yakında gitmek zorunda kalacağını biliyordu,böylece yatmadan önce gece arabasını uygun bir yere parkedebilmek için, genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
- Bayan Baker çok yakında genç adamın ayrılmak zorunda kalacağını biliyordu, yatmaya gitmeden önce arabasını gece için uygun bir yere parkedebilmek için genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.

貝克小姐知道那個年輕男子很快就要離開了,所以決定請求他將車稍微移開,如此一來她就能在夜間入睡前將她的車停到正確的位置。