Translation of "Biliyordu" in English

Sami biliyordu.

Sami knew.

- Sami sınırlarını biliyordu.
- Sami limitlerini biliyordu.

Sami knew his limits.

- O, onun sırrını biliyordu.
- Onun sırrını biliyordu.

She knew his secret.

O gençleri biliyordu.

She knew the teen.

Tesadüfen adresini biliyordu.

She happened to know his address.

Tom riskleri biliyordu.

Tom knew the risks.

Tom geldiğimi biliyordu.

Tom knew I was coming.

Tom ne biliyordu?

What did Tom know?

Tom kazanamayacağını biliyordu.

- Tom knew he couldn't win.
- Tom knew that he couldn't win.

Tom izlenildiğini biliyordu.

Tom knew he was being watched.

Tom kandırıldığını biliyordu.

Tom knew that he'd been tricked.

Tom öleceğini biliyordu.

Tom knew he was going to die.

Tom onu biliyordu.

Tom knew that.

Tom nedeni biliyordu.

Tom knew the reason.

Bunu herkes biliyordu.

Everybody knew that.

Herkes şarkıyı biliyordu.

Everyone knew the song.

O, numarayı biliyordu.

She knew the number.

Tom cevabı biliyordu.

Tom knew the answer.

Tom bunu biliyordu.

Tom knew this.

Herkes olacakları biliyordu.

Everyone knew what was coming.

Herkes onu biliyordu.

Everyone knew that.

Tom kazanacağını biliyordu.

Tom knew that he would win.

Hepimiz bunu biliyordu.

- We all knew about it.
- We all knew it.

Onlar bildiğimi biliyordu.

They knew I knew.

Herkes beni biliyordu.

Everyone knew us.

Herkes onları biliyordu.

Everyone knew them.

Hikayeyi önceden biliyordu.

He knew the story already.

Tom cezalandırılacağını biliyordu.

- Tom knew that he would be punished.
- Tom knew he'd be punished.
- Tom knew that he'd be punished.

O kazanamayacağını biliyordu.

He knew he could not win.

Tom kalamayacağını biliyordu.

Tom knew he couldn't stay.

Sami hepsini biliyordu.

Sami knew it all.

Tom kovulacağını biliyordu.

- Tom knew that he was going to be fired.
- Tom knew he was going to be fired.

Tom tutuklanacağını biliyordu.

Tom knew that he was going to be arrested.

Tom seçilmeyeceğini biliyordu.

Tom knew that he wasn't going to be chosen.

Tom kazanmayacağımı biliyordu.

- Tom knew that I wasn't going to win.
- Tom knew that I wouldn't win.
- Tom knew I wasn't going to win.
- Tom knew I wouldn't win.

Tom kazanacağımı biliyordu.

- Tom knew that I was going to win.
- Tom knew I was going to win.

Tom kazanabileceğini biliyordu.

Tom knew that he could win.

Tom kazanamayacağımı biliyordu.

Tom knew I wasn't going to win.

Tom ilgilendiğimi biliyordu.

- Tom knew that I was interested.
- Tom knew I was interested.

Tom korktuğumu biliyordu.

- Tom knew that I was frightened.
- Tom knew that I was terrified.

Tom şaşırdığımı biliyordu.

- Tom knew that I was surprised.
- Tom knew I was surprised.

Tom susadığımı biliyordu.

- Tom knew that I was thirsty.
- Tom knew I was thirsty.

Tom acıktığımı biliyordu.

- Tom knew that I was hungry.
- Tom knew I was hungry.

Tom kaybolduğunu biliyordu.

Tom knew that he was lost.

Tom sıkıldığımı biliyordu.

- Tom knew that I was bored.
- Tom knew I was bored.

Tom öfkelendiğimi biliyordu.

- Tom knew that I was angry.
- Tom knew I was angry.

Tom üşüdüğümü biliyordu.

Tom knew that I was cold.

Tom kızdığımı biliyordu.

- Tom knew that I was angry.
- Tom knew that I was mad.

Sami, Leyla'yı biliyordu.

Sami knew Layla.

Bunu zaten biliyordu.

She had already known about that.

Onu sevdiğimi biliyordu.

He knew that I loved him.

- Sanırım onu herkes biliyordu.
- Bence herkes bunu biliyordu.

I think everybody knew that.

- O, John'un onu sevdiğini biliyordu.
- John'un kendisini sevdiğini biliyordu.

She knew that John loved her.

Herkes onun yeteneğini biliyordu.

Everyone recognized his skill.

Tom bunun olacağını biliyordu.

- Tom knew this would happen.
- Tom knew that this would happen.

O bir bıçağı biliyordu.

He was sharpening a knife.

Tom Mary'ye güvenilmeyeceğini biliyordu.

Tom knew that Mary couldn't be trusted.

Ne yapması gerektiğini biliyordu.

She knew what needed to be done.

Onun yanlış olduğunu biliyordu.

- He knew it was wrong.
- She knew it was wrong.

Herkes Tom'un öldüğünü biliyordu.

Everybody knew Tom was dying.

Tom tartışmayı kazanmayacağını biliyordu.

Tom knew he wasn't going to win the argument.

Tom seçeneği olmadığını biliyordu.

Tom knew he had no choice.

Tom iyi olacağını biliyordu.

Tom knew he was going to be OK.

Tom takip edildiğini biliyordu.

- Tom knew he was being followed.
- Tom knew that he was being followed.

Biri bizim geldiğimizi biliyordu.

Someone knew we were coming.

Tom Mary'nin geleceğini biliyordu.

Tom knew Mary would come.

Tom kim olduğumu biliyordu.

Tom knew who I was.

Tom bunlar hakkında biliyordu.

Tom knew about all that.

Tom Mary'nin sırrını biliyordu.

Tom knew Mary's secret.

Tom ne hissettiğimi biliyordu.

Tom knew what I felt.

O, zaten hikayeyi biliyordu.

She knew the story already.

Bunun yanlış olduğunu biliyordu.

He knew this was wrong.

O sadece Almanca biliyordu.

He only knew German.

Bu konuda kim biliyordu?

Who knew about this?

Her nasılsa, Tom biliyordu.

Somehow, Tom knew.

Tom ne söyleyeceğini biliyordu.

Tom knew what to say.

Tom önceden riskleri biliyordu.

Tom knew of the risks beforehand.

Tom ne yaptığını biliyordu.

Tom knew what he was doing.

Tom nerede olduğumu biliyordu.

Tom knew where I was.

Tom orada olacağımı biliyordu.

Tom knew I'd be there.

Tom uyanık olacağımı biliyordu.

Tom knew I'd be awake.

Tom ne olacağını biliyordu.

Tom knew what was going to happen.