Translation of "Kanıtlamak" in French

0.008 sec.

Examples of using "Kanıtlamak" in a sentence and their french translations:

Kendini kanıtlamak zorunda değilsin.

- Tu n'as rien à prouver.
- Vous n'avez pas à faire vos preuves.

Bunu yapabileceğimi kanıtlamak istiyorum.

Je veux prouver que je peux le faire.

Hayaletlerin var olduğunu kanıtlamak zordur.

C'est difficile de prouver l'existence des fantômes.

Bunun mümkün olduğunu kanıtlamak imkansızdır.

Il est impossible de prouver que c'est possible.

O sadece senin bir yalancı olduğunu kanıtlamak için gidiyor.

Cela tend à prouver que vous êtes un menteur.

Bir şeyi kesin olarak kanıtlamak veya öngörmek çok nadiren mümkün

Il est très rarement possible de prouver ou de prévoir une chose avec certitude,

Polis Dan'ın suçunu kanıtlamak için cinayet silahını geri almak zorundaydı.

La police a dû retrouver l'arme du crime pour prouver la culpabilité de Dan.

Bir şüphelinin suçlu olduğunu ispatlamak için mahkemedeki savcılar iddialarını kanıtlamak zorundadır.

Les procureurs au tribunal doivent étayer leurs affirmations pour prouver qu'un suspect est coupable.

Şimdi, bu yardımcı önermenin nasıl ana önermemizi kanıtlamak için kullanılabileceğini gösteriyoruz.

Montrons maintenant comment ce lemme peut être utilisé pour démontrer notre théorème principal.

Bunun için Batı Libya'da üsler kurdu.Bununla Kuzey Afrika'da bir dayanak noktası olduğunu kanıtlamak

établi des bases pour lui dans l'ouest de la Libye. Prouver par cela un ancrage en