Translation of "Hazırladı" in French

0.007 sec.

Examples of using "Hazırladı" in a sentence and their french translations:

Annem masayı hazırladı.

Maman a mis la table.

Tom masayı hazırladı.

Tom a mis la table.

Üç pasta hazırladı.

Elle a préparé trois gâteaux.

O, kahvaltı hazırladı.

Elle préparait le petit déjeuner.

O, aceleyle valizini hazırladı.

Il a fait ses valises dans la hâte.

O öğle yemeği hazırladı.

- Elle a préparé à dîner.
- Elle a préparé à déjeuner.

Marie kendi yemeğini hazırladı.

Marie a préparé son propre repas.

Annem bana öğlen yemeği hazırladı.

Ma mère m'a préparé à déjeuner.

Partisi için bir pasta hazırladı.

Elle a cuit un gâteau pour sa fête.

O bana akşam yemeği hazırladı.

- Il m'a préparé à déjeuner.
- Elle m'a préparé à dîner.

Tom Mary için kahvaltı hazırladı.

Tom a fait le petit-déjeuner pour Mary.

O geçen yıl vasiyetini hazırladı.

Il a fait un testament l'année dernière.

Annem bize öğle yemeği hazırladı.

- Mère nous a préparé le déjeuner.
- Mère nous prépara à déjeuner.

Tom akşam yemeğini kendisi hazırladı.

Tom a préparé lui-même le diner.

Muhteşem teknisyenlerimiz ona meyveli dondurma hazırladı:

Et mes incroyables techniciens lui ont fait une glace :

Mecburen ne yaptı? Hazırladı CV'yi gönderdi.

Que devait-il faire? Préparé envoyé le CV.

O, tek başına akşam yemeğini hazırladı.

Il a préparé le souper lui-même.

- Tom rapor yazdı.
- Tom raporu hazırladı.

Tom a écrit le rapport.

Bizim için harika bir yemek hazırladı.

- Elle nous a préparé un merveilleux repas.
- Elle nous prépara un merveilleux repas.

- Annem sofrayı kurdu.
- Annem masayı hazırladı.

Ma mère dressa la table.

Tom kendine yiyecek bir şey hazırladı.

Tom s'est fait quelque chose à manger.

Annem beni kötü haber için hazırladı.

Ma mère m'avait préparé à ces mauvaises nouvelles.

Dan, Linda için hızlıca bir yemek hazırladı.

Dan prépara un repas rapide pour Linda.

Tom, Mary için sağlıklı bir yemek hazırladı.

- Tom a préparé un repas équilibré pour Marie.
- Tom prépara un repas équilibré pour Marie.

Tom tavşan yakalamak için bir tuzak hazırladı.

Tom a construit un piège pour attraper des lapins.

Polis Mary'nin vücudunun keşfinden sonra ilgi kişilerin bir listesini hazırladı.

La police a établi une liste des personnes présentant un intérêt après la découverte du corps de Marie.

Yerel polis ve FBI kaçakları yakalamak için bir araştırma planı hazırladı.

La police locale et le FBI ont formulé un plan de recherche pour capturer les fugitifs.