Translation of "Masayı" in French

0.004 sec.

Examples of using "Masayı" in a sentence and their french translations:

Masayı taşıyalım.

Mettons la table.

Annem masayı hazırladı.

Maman a mis la table.

Derhal masayı hazırla.

Mettez la table tout de suite.

Tom masayı hazırladı.

Tom a mis la table.

Ben masayı temizledim.

- Je débarrassai la table.
- J'ai débarrassé la table.

Bu masayı kullanıyorum.

J'emploie ce bureau-ci.

Sen masayı kuruyorsun.

Tu mets la table.

O, masayı kendine ayırdı.

Il avait la table pour lui.

Masayı temizleyebilir misin lütfen?

Pourrais-tu, s'il te plait, débarrasser la table ?

O kırık masayı onardı.

Il a réparé la table cassée.

Masayı dışarıya çıkar lütfen.

Porte la table à l'extérieur, s'il te plait.

Masayı temizlemene yardım edeyim.

Laisse-moi t'aider à débarrasser la table.

Tom masayı temizlemeye başladı.

Tom commença à débarrasser la table.

Pencerenin yanındaki masayı kullanmayın.

- N'utilisez pas la table à côté de la fenêtre.
- N'utilise pas la table près de la fenêtre.

Tom masayı temiz sildi.

Tom nettoya la table.

- Sofrayı kur!
- Masayı hazırla!

Mettez la table !

Onlar bu masayı kullandılar.

Ils ont utilisé cette table.

Lütfen masayı temizler misin?

- Pourrais-tu, s'il te plait, débarrasser la table ?
- Pourrais-tu desservir la table, s'il te plait ?
- Pourriez-vous desservir la table, s'il vous plait ?

Bu masayı kendin taşıyabilir misin?

Peux-tu déplacer ce bureau seul ?

Lütfen masayı sola doğru kaydır.

S'il vous plaît, déplacez le bureau vers la gauche.

Bu masayı sizinle paylaşabilir miyim?

Puis-je partager cette table avec toi ?

Büyükanne masayı kendi başına taşıdı.

Grand-mère a porté la table toute seule.

O, masayı sağa doğru kaydırdı.

- Il déplaça le bureau à droite.
- Il déplaça le bureau vers la droite.

Bu masayı onun için alacağım.

Je lui achèterai ce bureau.

Lütfen yemeğinden sonra masayı temizle.

Merci de débarrasser la table dès que tu as fini ton repas.

Onun masayı temizlemesine yardım ettim.

Je l'ai aidé à débarrasser la table.

- Annem sofrayı kurdu.
- Annem masayı hazırladı.

Ma mère dressa la table.

Yemeğini bitirdikten sonra lütfen masayı temizle.

Merci de débarrasser la table dès que tu as fini ton repas.

Bu masayı taşımama yardım eder misin?

Pouvez-vous m'aider à déplacer ce bureau ?

Simone, lütfen gidin ve masayı hazırlayın.

Simone, va mettre la table, s'il te plaît.

Lütfen masayı kurmama yardım eder misin?

Peux-tu s'il te plaît m'aider à mettre la table ?

Tom masayı nemli bir bezle sildi.

Tom a essuyé la table avec un chiffon humide.

O, masayı kurmak için bana yardım etti.

Elle m'a donné un coup de main pour mettre le couvert.

O her zaman bir yemekten sonra masayı temizler.

Elle débarrasse toujours la table après un repas.

Bu masayı herhangi bir çocuğun boyuna göre ayarlayabilirsiniz.

Vous pouvez ajuster ce bureau à la taille de n'importe quel enfant.