Translation of "Zevkli" in English

0.019 sec.

Examples of using "Zevkli" in a sentence and their english translations:

Oyun çok zevkli.

Game is very tasty.

Kırsalda gezmeyi zevkli buldum.

I found it pleasant walking in the country.

Kitap okumayı zevkli buluyordu.

She found pleasure in reading.

Bu, çalışmaktan daha zevkli.

It's more fun than studying.

Tom sanat konusunda çok zevkli.

Tom has good taste in art.

Jane ile birlikte olmak zevkli.

Jane is fun to be with.

Bu roman eğlenceli ve zevkli.

This novel is fun and enjoyable.

Hastanede kalmak çok zevkli değil.

A hospital stay isn't very enjoyable.

Aslında zevkli görünüyor görsel olarak güzel

actually looks tastefully visually beautiful

Tom'a ayak uyduramıyorum ama denemek zevkli.

I can't keep up with Tom, but it's fun trying.

Dürüst olmak yalan söylemekten daha zevkli.

It feels better to tell the truth than to lie.

Bir yabancı dil öğrenmek gerçekten ilginç ve zevkli.

Learning a foreign language is truly interesting and enjoyable.

O günleri hatırlayınca gerçekten çok zevkli bir oyundu neden oynadığımızı hiç bilmiyorum

remembering those days, it was a really enjoyable game, i don't know why we played

- Ben her zaman onu inanılmaz keyifli buldum.
- Ben her zaman onu inanılmaz zevkli buldum.

I've always found her unbelievably pleasurable.