Translation of "Okumayı" in English

Okumayı severim.

- I am fond of reading.
- I like reading.
- I like to read.
- I enjoy reading.
- I love to read.

Okumayı seviyorum.

I love reading.

- Kitap okumayı seviyorum.
- Kitap okumayı severim.

- I love reading books.
- I like reading books.
- I like to read books.
- I love to read books.
- I enjoy reading books.

- Sana okumayı öğreteceğiz.
- Size okumayı öğreteceğiz.

We'll teach you how to read.

- Sana okumayı öğretebilirim.
- Size okumayı öğretebilirim.

I can teach you how to read.

- Okumayı biliyor musun?
- Okumayı biliyor musunuz?

- Can you read?
- Do you know how to read?

- O Çince okumayı biliyor.
- Çince okumayı bilir.
- Çince okumayı biliyor.

He knows how to read Chinese.

- Kitap okumayı seviyorum.
- Ben kitap okumayı severim.
- Ben kitapları okumayı severim.

I like reading books.

- Ben kitabı okumayı bitirdim.
- Kitabı okumayı bitirdim.

I finished reading the book.

Ve üniversitede okumayı,

and I succeeded in studying.

çocuklara okumayı öğretmek?

teaching kids to read?

Gazete okumayı bıraktı.

He stopped reading the newspaper.

Okumayı yazmayı öğren.

We learn to read and write.

Kitabı okumayı bitirdim.

I've finished reading the book.

Çocuk okumayı öğrendi.

The boy has learned to read.

O okumayı sever.

- She has a taste for reading.
- She likes to read.

Çocukken okumayı severdim.

I loved reading when I was a child.

Meydan okumayı severim.

I love a challenge.

Büyükbabam okumayı severdi.

My grandfather used to love reading.

Büyükbabam okumayı sevdi.

My grandfather loved reading.

Tom okumayı sever.

Tom likes to read.

Okumayı tercih ederim.

- I prefer to read.
- I prefer reading.

Kitap okumayı seviyorum.

I love reading books.

İspanyolca okumayı seviyorum.

I like to study Spanish.

Kitap okumayı severim.

I love to read books.

Kitabını okumayı bitirdim.

I just finished reading your book.

Kitabı okumayı bitir.

Finish reading the book.

Romanı okumayı bitirin.

Finish reading the novel.

Fransızca okumayı düşünmelisin.

You should consider studying French.

Dedem okumayı sever.

My grandfather loves to read.

Fıkra okumayı severim.

I like to read jokes.

Tom okumayı durdurdu.

Tom stopped reading.

Bunu okumayı dene.

Try reading this.

O okumayı seviyor.

He loves reading.

Mary okumayı sever.

Mary loves reading.

Biz okumayı seviyoruz.

We love reading.

Onlar okumayı seviyorlar.

They love reading.

Okumayı nerede öğrendin?

Where did you learn to read?

Yatakta okumayı seviyorum.

I love reading in bed.

Etimoloji okumayı seviyorum.

I love reading etymologies.

Roman okumayı seviyorum.

I love reading novels.

Bilimkurgu okumayı seviyorum.

I love reading science fiction.

Fransızca okumayı planlıyorum.

I'm planning to study French.

Okumayı sevdiğini biliyorum.

I know that you like reading.

Fransızca okumayı planlamıyorum.

I don't plan to study French.

- Tom, Mary'ye okumayı öğretti.
- Tom Mary'ye okumayı öğretti.

- Tom taught Mary how to read.
- Tom taught Mary to read.

- Tom roman okumayı sever.
- Tom roman okumayı seviyor.

Tom likes reading novels.

- O kitap okumayı seviyor.
- O, kitap okumayı sever.

- He likes to read books.
- She likes to read books.

Romanı okumayı bitirdin mi?

- Have you finished reading the novel?
- Have they finished reading the novel?

Kitabı okumayı bitirdin mi?

Have you finished reading the book?

O kitap okumayı seviyor.

She likes to read books.

O, kitap okumayı bıraktı.

He stopped reading a book.

O, kitap okumayı sever.

- He likes to read books.
- He likes reading books.

Kitap okumayı zevkli buluyordu.

She found pleasure in reading.

O, gazete okumayı sever.

He likes to read newspapers.

O kitabı okumayı bitirdim.

I've finished reading that book.

Meydan okumayı kabul ediyorum!

I accept the challenge!

Gazete okumayı bitirdin mi?

Are you finished reading the newspaper?

Büyükbabam kitap okumayı sever.

My grandfather likes reading books.

Gündüz vakti okumayı severim.

I like reading by daylight.

- Okumaktan vazgeç.
- Okumayı bırakın.

Stop reading.

Tom okumayı bilmez bile.

Tom can't even read.

O, mektubu okumayı bitirdi.

- She finished reading the letter.
- He finished reading the letter.

Gizem romanlarını okumayı seviyorum.

I like reading mystery novels.

Ben stenografi okumayı seçtim.

I chose to study stenography.

O asla okumayı kesmez.

She never stops reading.

Ben kitabı okumayı bitirdim.

I finished reading the book.

Bilimsel makaleleri okumayı sever.

She likes to read scientific articles.

Raporunu okumayı iple çekiyorum.

I look forward to reading your report.

Önerilen okumayı bitirdin mi?

Have you finished the suggested reading?

Romanı okumayı neredeyse bitirdim.

I pretty much finished reading the novel.

Kitabı okumayı yeni bitirdim.

- I have just finished reading the book.
- I've just finished reading that book.

Tom roman okumayı sever.

- Tom enjoys reading novels.
- Tom likes reading novels.

Okuduğum kitabı okumayı bitirdim.

I've finished reading the book I was reading.

Okumayı yazmaya tercih ederim.

I prefer reading to writing.

Senin okumayı sevdiğini düşündüm.

- I thought you loved reading.
- I thought that you loved reading.

Okumayı veya yazmayı bilmiyor.

She doesn't know how to read or write.