Translation of "Değil" in Chinese

0.012 sec.

Examples of using "Değil" in a sentence and their chinese translations:

Doğru değil, değil mi?

那不对,对吧?

- O, evde değil.
- O evde değil.
- Evde değil.

他不在家。

Hayat adil değil, değil mi?

人生是不公平的,是吧?

- Hamile değil.
- O hamile değil.

她没怀孕。

Bu önemli değil, değil mi?

那不重要,不是么?

- Umurumda değil.
- Aldırmıyorum.
- Umurumda değil!

- 我无所谓。
- 不关我的事。

- Dekorasyon kötü değil.
- Süslemeleri fena değil.
- Dekorasyon fena değil.

装修还不错。

Fena değil.

不错。

Orada değil!

沒有。

Komik değil.

这不好笑。

Benim değil.

不是我的。

Henüz değil.

还没有。

Pratik değil.

这不实用。

Değil mi?

不是吗?

- Yorgun değil misin?
- Yorgun değil misiniz?

- 你不累嗎?
- 你们不累吗?

- Mutlu değil misin?
- Mutlu değil misiniz?

你不快樂嗎?

- Yorgunsun, değil mi?
- Yorgunsunuz, değil mi?

你累了,不是吗?

- O aç değil.
- Karnı aç değil.

他不饿。

- Bu önemli değil.
- Önemli değil.
- O önemli değil.
- Önemi yok.

没关系。

- Yorgunsun, değil mi?
- Siz yorgunsunuz, değil mi?

你累了,不是吗?

O kadar da kolay değil, değil mi?

看来没那么容易啊。。。

Ama bu son tren değil, değil mi?

可是这不是最后一班火车,对吧?

- O çok önemli değil.
- O önemli değil.

这没什么大不了的。

- Önemli değil.
- O önemli değil.
- Önemi yok.

没关系!

- Onlardan hiçbiri sürücü değil.
- Hiçbiri şoför değil.

他们都不是司机。

- Bu benim hatam değil!
- Benim hatam değil!

这不是我的错!

- Söylediğin doğru değil.
- Söylediği şey doğru değil.

你说的不是真的。

Yüzebilirsin, değil mi?

你會游泳, 不是嗎?

Fiyat makul değil.

这个价格不合理。

Sorun önemli değil.

这件事不重要。

O sorun değil.

不是这个问题。

Anlıyorsun değil mi ?

你明白,不是嗎?

Baba evde değil.

父親不在家。

Onlar yorgun değil.

他们不累。

Bu İspanyolca değil.

這不是西班牙語。

O aptal değil.

- 他不蠢。
- 他不是傻子。

Yumurtalar umurumda değil.

我不喜欢鸡蛋。

O, evde değil.

他不在家。

Bu adil değil.

这不公平。

Masraf umurumda değil.

我不在乎花多少钱。

Yorgunsun, değil mi?

你累了,不是吗?

Kırmızı moda değil.

红色不流行了。

O evde değil.

他不在家。

Bu benim değil.

不是我的。

Hiç sorun değil!

- 什么问题都没有!
- 一点问题都没有!
- 没有任何问题!

Reşit değil misin?

- 你是小屁孩嗎? 你未成年嗎?
- 你未成年嗎?

Öğretmen değil misin?

你是不是老师?

Tom aptal değil.

汤姆不傻。

Tom mutsuz değil.

汤姆不是不高兴。

Bir hata değil.

然而这并不是设计错误

Bilgisayarın hatası değil.

这不是计算机的故障。

Bir şey değil.

不客气。

O kurban değil.

她不是伤害者。

- Mümkün değil!
- Asla!

- 不可能!
- 没门!

Adres yanımda değil.

我身上沒帶這個地址。

Kardeşi gibi değil.

他并不像他哥哥那样。

Çalışırsan zor değil.

如果你学习的话,这不难的。

Yorgun değil misin?

你不累嗎?

Büyük, değil mi?

很大, 不是嗎?

Bu tuz değil.

这不是盐。

Bu güvenli değil.

这不安全。

O uykulu değil.

她不困。

Korkunç, değil mi?

嚇人,不是麼?

Kızgın değil misin?

你不热吗?

Gelmiyorsun, değil mi?

你不會來,是嗎?

Gerçekten önemli değil.

真的不重要。

Tom kendinde değil.

汤姆正昏迷不醒。

Bu mümkün değil.

这不可能。

Kocam kasabada değil.

我丈夫没在城里。

Savaş kaçınılmaz değil.

战争并非不可避免。

Bu aşk değil.

这不是爱。

Ne gerekli değil?

什麼是不必要的?

Tom yaşlı değil.

湯姆不老。

Tom heyecanlı değil.

汤姆不高兴。

Tom hatalı değil.

湯姆沒有錯。

Benimki değil mi?

那是我的吗?

O doğru değil.

这不是真的。

Benim hatam değil!

这不是我的错!

Oradaydın, değil mi?

你以前在那儿,对不对?

Mesele Tom değil.

問題不是湯姆。

Yemek tuzlu değil.

这顿饭不咸。

Hemşire burada değil.

护士不在这里。

Şili Çin değil.

智利不是中国。

Jack, burada değil.

傑克不在這裡。

Ismarladığım bu değil.

這不是我點的食物。

Bıçak keskin değil.

這刀不鋒利。

Söylediğin mantıklı değil.

你說的沒有道理。