Translation of "Zamanlarını" in English

0.009 sec.

Examples of using "Zamanlarını" in a sentence and their english translations:

Zamanlarını iskambil oynayarak geçirdiler.

They spent their time playing cards.

Varış zamanlarını da mükemmelleştirmiş durumdalar.

And they've timed their arrival to perfection.

Bolluk zamanlarında kıtlık zamanlarını hatırla.

In times of abundance, remember the times of famine.

Birbirlerine alışmak biraz zamanlarını aldı.

It took them some time to get used to one another.

Hayatımızın en güzel zamanlarını geçirdik.

We had the time of our lives.

Öğrenciler boş zamanlarını iyi şekilde kullanmalılar.

Students should make the most of their free time.

CA: Çalışanlarına kendi tatil zamanlarını ayarlama izni verdin

CA: But you allow employees to set their own vacation time, and ...

- Bu onların bir süresini aldı.
- Biraz zamanlarını aldı.

It took them a while.

Tom ve Mary'ye zamanlarını boşa harcadıklarını düşündüğümü söyledim.

I told Tom and Mary I thought they were wasting their time.

O kadar çok fazla dua ederek zamanlarını harcıyorlar ki.

and for divine intervention in their lives.

Çoğu insan, çocukların tüm zamanlarını televizyon seyrederek geçirdiğini düşünüyor.

Many people think that children spend all their time watching television.

- Hayatımın en güzel zamanlarını yaşadım.
- En güzel günlerimi yaşadım.

I had the time of my life.

Pek çok genç İtalyan kızı zamanlarını ne yaparak geçiriyor?

What do most young Italian girls spend their time doing?

- Hayatımın en güzel günlerini yaşıyorum.
- Hayatımın en güzel zamanlarını yaşıyorum.
- Hayatımı yaşıyorum.

I'm having the time of my life.