Translation of "Alışmak" in English

0.005 sec.

Examples of using "Alışmak" in a sentence and their english translations:

Buna alışmak zorundayım.

I have to get used to it.

Ona alışmak zorunda kalacağım.

I'll have to get used to that.

Buna alışmak biraz sürecek.

This will take some getting used to.

Gürültüye alışmak uzun zamanımı aldı.

It took me a long time to get used to the noise.

Kesinlikle buna alışmak zorunda kalacaksın.

You're just going to have to get used to it.

Alışmak biraz daha zaman aldı.

It did take some getting used to.

Buna alışmak biraz zaman alacak.

It'll take some time to get used to this.

Birbirlerine alışmak biraz zamanlarını aldı.

It took them some time to get used to one another.

Ben bunu yapmaya alışmak zorundayım.

I have to get used to doing this.

Ona alışmak biraz zaman alacak.

Getting used to it will take a while.

Tom buna alışmak zorunda kalacak.

Tom will have to get used to doing that.

Evlilik hayatına alışmak uzun zaman alır.

It takes a lot of time getting used to married life.

Gözlük takmaya alışmak biraz zaman alacaktır.

It'll take a little time to get used to wearing glasses.

Bunu yapmaya alışmak biraz zaman alacak.

It'll take a little time to get used to doing this.

Peruk takmaya alışmak biraz zaman alacak.

- It'll take some time to get used to wearing a wig.
- It will take a little time to get used to wearing a wig.

Burada yaşamaya alışmak biraz zaman alacak.

It'll take some time to get used to living here.

Tom buna yapmaya alışmak zorunda kalacak.

Tom is going to have to get used to doing that.

Burada yaşamaya alışmak uzun zamanımı alacak.

It's going to take me a long time to get used to living here.

Gece vardiyasında çalışmaya alışmak birkaç hafta sürebilir.

It may take a few weeks to get used to working the night shift.

Bir peruk takmaya alışmak birkaç haftanı alacaktır.

It'll take you a few weeks to get used to wearing a wig.

Ona alışmak için bir haftaya ihtiyacım vardı.

I needed a week to get used to it.

Yeni bir yere alışmak her zaman zaman almaktadır.

It always takes time to get used to a new place.

Buradaki hayata alışmak biraz zamanımı alacak gibi görünüyor.

It seems like it will take me a while to get accustomed to life here.

İnsanların yeni çevreye alışmak için sadece zamana ihtiyacı var.

People just need time to adjust to the new environment.

Ben er ya da geç bunu yapmaya alışmak zorundayım.

I've got to get used to doing this sooner or later.

- Sık sık söylenildiği gibi kendini yeni bir çevreye uydurmak zordur.
- Söylendiği gibi, yeni bir çevreye alışmak zordur.

As is often said, it is difficult to adjust yourself to a new environment.