Translation of "Oynayarak" in English

0.015 sec.

Examples of using "Oynayarak" in a sentence and their english translations:

Oyuncaklarla oynayarak öğrenebilirsiniz.

by playing with toys in the everyday world.

Kağıt oynayarak eğleniyorduk.

We had fun playing cards.

- Kart oynayarak zaman öldürdük.
- Kart oynayarak vakit öldürdük.

- We killed time by playing cards.
- We killed time playing cards.

Oynayarak, çok şey öğrendik.

And by playing, we learned so much.

Kart oynayarak vakit geçirdiler.

- They killed time playing cards.
- They passed time by playing cards.

Kart oynayarak zaman geçirdik.

- We killed time by playing cards.
- We killed time playing cards.

Kart oynayarak zaman öldürdük.

We killed time by playing cards.

Pachinko oynayarak zaman geçirdik.

We passed the time playing pachinko.

Kızlar oyun oynayarak eğlendi.

The girls amused themselves playing games.

Çocuklar oyunlar oynayarak eğlendiler.

The children amused themselves by playing games.

Zamanlarını iskambil oynayarak geçirdiler.

They spent their time playing cards.

Oyunlar oynayarak kendimizi eğlendirdik.

We amused ourselves by playing games.

Tom beyzbol oynayarak büyüdü.

Tom grew up playing baseball.

Tom kart oynayarak eğlendi.

Tom had fun playing cards.

Tom'la kart oynayarak eğlendim.

I had fun playing cards with Tom.

Günü çocuklarımla oynayarak geçirdim.

I spent the day playing with my children.

Bütün günü çocuklarımla oynayarak geçirdim.

I spent the whole day playing with my kids.

Bir video oyunu oynayarak eğlendiler.

They amused themselves by playing a video game.

Satranç oynayarak iyi zaman geçirdik.

We had a good time playing chess.

Oyunlar oynayarak bütün gece yatmadım.

I was up all night playing games.

Tom'la tenis oynayarak çok eğlendim.

I had a lot of fun playing tennis with Tom.

Onlar kart oynayarak zaman geçirdiler.

They killed time playing cards.

Kart oynayarak iyi vakit geçirdik.

We had a good time playing cards.

Tom'un köpeği oynayarak onu ısırdı.

Tom's dog bit him playfully.

Golf oynayarak iyi zaman geçirdim.

I had a good time playing golf.

Tom bütün parasını kumar oynayarak kaybetti.

Tom lost all of his money gambling.

Tom, Mary ile kart oynayarak eğlendi.

Tom had fun playing cards with Mary.

Tom ve ben oyunlar oynayarak eğlendik.

Tom and I amused ourselves by playing games.

Tom poker oynayarak çok para kaybetti.

Tom lost a lot of money playing poker.

Tom oyunlar oynayarak çok fazla zaman harcar.

Tom spends way too much time playing games.

Tom ve Mary satranç oynayarak vakit öldürdüler.

Tom and Mary killed time playing chess.

Tom kumar oynayarak bir sürü para kaybetti.

Tom lost a lot of money gambling.

Tom, bütün öğleden sonrayı tenis oynayarak geçirdi.

Tom spent the whole afternoon playing tennis.

Sanırım oyunlar oynayarak çok fazla zaman harcıyorsun.

I think you waste too much time playing games.

Hatoyama at yarışında kumar oynayarak ailesini desteklediğini söylüyor.

Hatoyama says that he supports his family by gambling on horse racing.

O her cumartesi öğleden sonrayı tenis oynayarak geçirir.

She spends every Saturday afternoon playing tennis.

Erkekler video oyunları oynayarak kızlardan daha fazla zaman harcar.

Boys spend more time playing video games than girls.

Tom'un oyun oynayarak ne kadar çok zaman harcadığına şaşırırdın.

You'd be amazed how much time Tom spends playing games.

Tom ve Mary, satranç oynayarak iyi bir zaman geçirdiler.

Tom and Mary had a good time playing chess.

Tom ve ben satranç oynayarak için iyi zaman geçirdik.

Tom and I had a good time playing chess.

1700'den fazla filmde oynayarak, Rocco Siffredi, namı diğer ''İtalyan Aygırı''

Having acted in more than 1700 movies, Rocco Siffredi, AKA, the Italian Stallion, dominated

- Tüm gün beraber oynamaya bayılırlardı.
- Tüm gün birlikte oynayarak zaman geçirmeyi severlerdi.

They loved to spend all day playing together.

- Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine pachinko oynayarak tüm vaktini harcıyor.
- Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.

You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.

Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine pachinko oynayarak tüm vaktini harcıyor.

You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.