Translation of "Yiyebilirim" in English

Yiyebilirim.

I can eat.

Böcek yiyebilirim.

I can eat insects.

Ne yiyebilirim?

- What may I eat?
- What can I eat?

Bir at yiyebilirim.

I could eat a horse.

Onu burada yiyebilirim.

I can eat it in here.

Bir fil yiyebilirim.

I could eat an elephant.

Nerede yemek yiyebilirim?

Where can I eat?

Herhangi bir şey yiyebilirim.

I can eat anything.

Ben ne istersem yiyebilirim.

I can eat whatever I want.

Tom'un yiyemediği şeyleri yiyebilirim.

- I can eat things that Tom can't.
- I can eat things Tom can't.

- Soğandan başka her şeyi yiyebilirim.
- Soğan hariç her şeyi yiyebilirim.

I can eat anything but onions.

Soğandan başka her şeyi yiyebilirim.

I can eat anything but onions.

Nerede iyi bir yemek yiyebilirim?

Where can I get a good bite to eat?

Ne yiyebilirim ne de içebilirim.

I could neither eat nor drink.

Bunu her yemek için yiyebilirim.

I could eat this for every meal.

Bu gece bir at yiyebilirim.

I could eat a horse tonight.

- Öyle açım ki bir at bile yiyebilirim.
- O kadar açım ki bir atı yiyebilirim.

- I'm so hungry that I could eat a horse.
- I'm so hungry I could eat a horse.

Bunu yiyebilirim ya da... Yeri kazabilirim. Hemen şurayı.

So, I could have that, or... I could just dig into the ground. Look, like, down here.

O kadar açım ki bir atı bile yiyebilirim.

- I'm so hungry that I could eat a horse.
- I'm so hungry I could eat a horse.

O kadar açım ki, bir fili bile yiyebilirim.

I'm so hungry I could eat an elephant.

O kadar açım ki bir inek bile yiyebilirim.

I am so hungry that I could eat a cow.

Tatlı krizine girdim. Bir şeylerle gidermezsem yerine seni yiyebilirim.

I'm craving dessert. If I don't fulfill it with something, I may eat you instead.

- Yulaf ezmesini yiyebileceğim tek usul bol şekerlidir.
- Yulaf ezmesini sadece bol şekerli yiyebilirim.

The only way I can eat oatmeal is with a lot of sugar.