Translation of "Yetiştirdiği" in English

Tom yetiştirdiği tavşanları hatırladı.

Tom remembered the rabbits he used to raise.

Tom yetiştirdiği sebzelerin çoğunu satar.

Tom sells most of the vegetables that he grows.

Tom sadece kendi yetiştirdiği sebzeleri yer.

Tom only eats vegetables that he grows himself.

Leyla, Sami'nin yetiştirdiği köpek türlerini beğeniyordu.

Layla enjoyed the types of dogs that Sami raised.

Babamın beni yetiştirdiği gibi oğlumu yetiştirmek istiyorum.

I want to bring up my son as my father did me.

O, dünyanın şimdiye kadar yetiştirdiği en büyük bilim adamı.

He is the greatest scientist that the world has ever produced.

Tom, kasabanın varoşlarında birkaç koyun ve sığır yetiştirdiği küçük bir hobi çiftliği işletiyor.

Tom runs a small hobby farm on the outskirts of town where he keeps a few sheep and cattle.