Translation of "Oğlumu" in English

Oğlumu seviyorum.

I love my son.

Oğlumu aradım.

I called my son.

Oğlumu bırak.

Let go of my son.

Oğlumu incitme.

Don't hurt my son.

- Oğlumu görmüş müydün?
- Oğlumu gördün mü?

Have you seen my son?

- Oğlumu neden suçluyorsun?
- Neden oğlumu suçluyorsun?
- Neden benim oğlumu suçluyorsun?

- Why do you accuse my son?
- Why are you accusing my son?

Oğlumu görmek istiyorum.

I'd like to see my son.

Bana oğlumu hatırlatıyorsun.

You remind me of my son.

Oğlumu tanıyor musun?

Do you know my son?

Oğlumu üniversiteye göndereceğim.

I am going to send my son to college.

Oğlumu üniversiteye yerleştirdim.

I put my son through college.

Oğlumu doktora gösterdim.

I made my son see the doctor.

Lütfen oğlumu affet.

Please forgive my son.

Oğlumu yanımda getirdim.

I brought my son with me.

Oğlumu doktora götürmek zorundayım.

I have to take my son to the doctor.

Oğlumu bir doktor yaptım.

I made my son a doctor.

Oğlumu ofisinize getirmek zorunda mıyım?

Do I have to bring my son to your office?

Saat 2.30'da oğlumu almalıyım.

I have to pick up my son at 2:30.

Oğlumu kurabiye kavanozundan çalarken yakaladım.

I caught my son stealing from a cookie jar.

Oğlumu ofisine getirmek zorunda mıyım, Doktor?

Do I have to bring my son to your office, Doctor?

Ara sıra oğlumu görmek için gelir.

He comes to see my son now and then.

Hem kızımı hem de oğlumu seviyorum.

I love both my daughter and my son.

Ben oğlumu görür görmez ağlamaya başladım.

No sooner did I see my son than I broke out crying.

Yaklaşık on yıl önce oğlumu kaybettim.

I lost my son about a decade ago.

Ben kendim gitmek yerine oğlumu göndereceğim.

I'll get my son to go instead of going myself.

Bu öğleden sonra oğlumu hayvanat bahçesine götürüyorum.

- I am taking my son to the zoo this afternoon.
- I'm taking my son to the zoo this afternoon.

Bu öğleden sonra oğlumu hayvanat bahçesine götüreceğim.

- I am taking my son to the zoo this afternoon.
- I'm taking my son to the zoo this afternoon.

Babamın beni yetiştirdiği gibi oğlumu yetiştirmek istiyorum.

I want to bring up my son as my father did me.

Ben üç ay önce oğlumu evden kovdum.

I kicked my son out of the house three months ago.

Oğlumu geri getirmek için ne gerekiyorsa yapacağım.

I'll do whatever it takes to get my son back.

O kadar fakir değilim ki oğlumu üniversiteye gönderemiyeyim.

- I am not so poor that I cannot send my son to college.
- I'm not so poor that I can't send my son to college.