Translation of "Hatırladı" in English

0.007 sec.

Examples of using "Hatırladı" in a sentence and their english translations:

Tom hatırladı.

Tom remembered.

Okul günlerini hatırladı.

She looked back on her school days.

Ne dendiğini hatırladı.

He remembered what was said.

- Tom tüm ayrıntıları hatırladı.
- Tom her ayrıntıyı hatırladı.

Tom remembered all the details.

- Tom onu yapmayı hatırladı.
- Tom bunu yaptığını hatırladı.

Tom recalled doing that.

Tom bunun hepsini hatırladı.

Tom remembered it all.

O bir isim hatırladı.

She remembered a name.

Tom her şeyi hatırladı.

Tom remembered everything.

Tom bir şey hatırladı.

Tom remembered something.

Tom yetiştirdiği tavşanları hatırladı.

Tom remembered the rabbits he used to raise.

Arkadaşım hangi yola gideceğini hatırladı.

My friend remembered which way to go.

Tom Mary'yi oldukça iyi hatırladı.

Tom remembered Mary quite well.

Tom anahtarlarını nereye koyduğunu hatırladı.

Tom remembered where he put his keys.

Tom hatırlayamadı ama Mary hatırladı.

Tom couldn't remember, but Mary did.

Dan Linda'ya verdiği sözünü hatırladı.

Dan remembered his promise to Linda.

Okula ilk gittiği günü hatırladı.

She remembered the first day she went to school.

Sonra o, Prensesin ona söylediğini hatırladı.

Then he remembered what the Princess had told him.

Tom durulamada yumuşatıcı eklemeyi hatırladı mı?

Did Tom remember to add fabric softener to the rinse cycle?

Ve sonra insanoğlunun suda yaşayamadığını hatırladı.

And then she remembered that human beings could not live in the water.

Tom, Mary'den onu yapmamasını istediğini hatırladı.

- Tom said he remembers asking Mary not to do that.
- Tom said that he remembers asking Mary not to do that.

Bir Fransız subay daha sonra şunları hatırladı:

A French officer later recalled:

Tom Mary'nin onun nereye gitmesini söylediğini hatırladı.

Tom remembered where Mary had told him to go.

Tom, Mary'yi en son nerede gördüğünü hatırladı.

Tom remembered where he had last seen Mary.

Tom, son kez Mary'ye sarıldığı zamanı hatırladı.

Tom remembered the last time he had hugged Mary.

Tom başka birinin hatırlayamadığı her türlü şeyi hatırladı.

Tom remembered all kinds of things which no one else could remember.

Tom onun yapmasını istediğimiz şeyi yapmayı hatırladı mı?

Did Tom remember to do what we asked him to do?

Tom gözyaşlarıyla babasının annesini nasıl vahşice dövdüğünü hatırladı.

Tom tearfully recalled how his father savagely had beaten his mother.

Tom Mary ve John'un onu öldürmeye çalıştığını hatırladı.

Tom remembered that Mary and John had tried to kill him.

- Sami o geceyi hatırladı.
- Sami o geceyi hatırlıyordu.

Sami remembered that night.

Tom ilk karşılaştığında Mary'nin ne kadar güzel olduğunu hatırladı.

Tom remembered how beautiful Mary had been when he first met her.

O, çok küçük olan oda 418'in boş olduğunu hatırladı.

He remembered that room 418, which was very small, was vacant.

O oda 418'in, çok küçük bir oda, boş olduğunu hatırladı.

He remembered that Room 418, a very small room, was empty.