Translation of "Yapılmamış" in English

0.004 sec.

Examples of using "Yapılmamış" in a sentence and their english translations:

Yatak yapılmamış.

The bed is unmade.

Çiçeklerden hiçbiri plastikten yapılmamış.

None of the flowers are made of plastic.

Eğer varsa yapılmamış olarak bıraktıklarını yap.

Do what you have left undone, if anything.

Halâ yapılmamış bir sürü işim var.

I have a lot of work still outstanding.

Bu daha önce asla yapılmamış bir şey.

This is something that's never been done before.

Bu, bir ressam tarafından yapılmamış gibi görünüyor.

It seems that this is not painted by a painter.

Tom'un acelesi vardı bu yüzden yatağını yapılmamış olarak bıraktı.

Tom was in a hurry so he left his bed unmade.

O daha önce hiç yapılmamış bir şeyi yapmak için yola çıktı.

He set out to do something that had never been done before.

- Henüz yorum yapılmamış.
- Şu an itibarıyla yorum yok.
- Şimdiye kadar hiçbir yorum yok.

There are no comments up to now.

- Tom, kendisine söyledikleri kadar ücret almadı.
- Tom'a, kendisine taahhüt edildiği kadar ödeme yapılmamış.

Tom didn't get paid as much as they told him they'd pay him.

- Tom yatağını yapılmamış olarak bıraktı.
- Tom yatağını dağınık bıraktı.
- Tom yatağını toplamadan bıraktı.

Tom left his bed unmade.