Translation of "Sürü" in English

Tom bir sürü insana bir sürü para borçlu.

Tom owes a lot of people a lot of money.

Bir sürü kural var bir sürü teori var salak

There are many rules, there are many theories, idiot

- Benim bir sürü sorum var.
- Bir sürü sorum var.

- I have a lot of questions.
- I've got lots of questions.
- I've got a lot of questions.

Bir sürü kısıtlamam vardı.

I had a lot of constraints.

Bir sürü mobilyamız vardı.

We had a lot of furniture.

Bir sürü fotoğrafım var.

I have many photos.

Bir sürü arkadaşımız var.

- We have a lot of friends.
- We have many friends.

Bu bir sürü iş.

It's a lot of work.

Bir sürü arkadaşın var.

You have many friends.

Bir sürü zamanımız yok.

We don't have a whole lot of time.

Bir sürü arkadaşım var.

I have plenty of friends.

Bir sürü üzümümüz var.

We got many grapes.

Bir sürü gezinti yapabiliriz.

We can do lots of strolling.

Bir sürü istek alırız.

We get a lot of requests.

Bir sürü düşmanın var.

You've got a lot of enemies.

Bir sürü başarım var.

I have a lot of success.

Bir sürü sorun içindeydik.

We're in a lot of trouble.

Bir sürü resmim var.

I have a lot of pictures.

Bir sürü insan vardı.

There were lots of people.

Bir sürü fikrim var.

- I have lots of ideas.
- I have a lot of ideas.
- I have many ideas.

Bir sürü hata yaptım.

I made a lot of mistakes.

Bir sürü insanla görüşüyorum.

I meet a lot of people.

Bir sürü insanı şaşırttın.

You've surprised a lot of people.

Bir sürü şarabımız var.

We have plenty of wine.

Bir sürü insan oradaydı.

Many people were there.

Bir sürü soru olacak.

There are going to be a lot of questions.

Bir sürü kalemim var.

I have a lot of pencils.

Bir sürü belaya katlandım.

I went through a lot of trouble.

Bir sürü meyve var.

There's a lot of fruit.

Bir sürü çiçeğim var.

I have a lot of flowers.

Bir sürü param var.

I have lots of money.

Bir sürü gider olacak.

There'll be a lot of expenses.

Bir sürü sıçan var.

There are a lot of rats.

Bir sürü sorum var.

I've got lots of questions.

Bir sürü buz ekleyin.

Add lots of ice.

Bir sürü zamanın var.

You have lots of time.

Bir sürü şey aldım.

I bought lots of stuff.

Bir sürü zamanımız var.

We've got lots of time.

Bu bir sürü para.

That's a lot of money.

Bu bir sürü yardım.

- That's very helpful.
- That's a lot of help.

O bir sürü nakit.

That's a lot of cash.

Bir sürü zarara katlandık.

We suffered a lot of damage.

Bir sürü fıkra bilirim.

- I know tons of jokes.
- I know lots of jokes.

Bir sürü söylenti vardı.

There were a lot of rumors.

Bir sürü fırsatımız vardı.

We had a lot of chances.

Bir sürü desteğimiz vardı.

We've had a lot of support.

Bir sürü şey yaptırdık.

We've gotten a lot of stuff done.

Bir sürü şey yaptırıyoruz.

We're getting a lot of things done.

Bir sürü pilot tanıyorum.

I know lots of pilots.

Bir sürü havuç yerim.

I eat a lot of carrots.

Bir sürü Kanadalı tanıyorum.

I know lots of Canadians.

Bir sürü pilot biliyorum.

I know lots of pilots.

Bir sürü yenilik yaptık.

We've made a lot of innovations.

Bir sürü yaralanma yaşadık.

We've had a number of injuries.

Bir sürü engel var.

There are plenty of obstacles.

Bir sürü çığlık vardı.

There was lots of screaming.

Bir sürü yazı yazdım.

I did a lot of writing.

Bir sürü fatura ödüyoruz.

We pay a lot of bills.

Bir sürü soruyu cevapladım.

I answered a lot of questions.

Bir sürü insanla çalıştım.

I've worked with a lot of people.

Bir sürü kedim var.

I have a lot of cats.

Bir sürü düşmanım var.

I have many enemies.

Bir sürü şey öğrendim.

I've learned a lot of things.

Bir sürü şey yaptım.

I made a mess of things.

Bir sürü balık yerim.

I eat a lot of fish.

Bir sürü ayakkabım var.

I have many pairs of shoes.

Bir sürü sorunum yok.

I don't have many problems.

Bir sürü problemim var.

I have many problems.

Kuşlar sürü halinde uçarlar.

Birds fly in packs.

Bir sürü dil öğreniyorum.

I'm learning lots of languages.

Bir sürü et yiyoruz.

We eat a lot of meat.

Bir sürü duman vardı.

There was a lot of smoke.

Bir sürü atasözü biliyorum.

I know a lot of proverbs.

Bir sürü insan tanıyorum.

I know a lot of people.

Bir sürü şarkı biliyorum.

I know a lot of songs.

Bir sürü pizza yedim.

I ate a lot of pizza.

Bir sürü sorunum var.

I have a lot of problems.

Bir sürü TV izliyoruz.

We watch a lot of TV.

Bir sürü koyunum var.

I have a lot of sheep.

- Burada bir sürü asker öldü.
- Bir sürü asker burada öldü.

A lot of soldiers died here.

- Gezimizde bir sürü maceramız oldu.
- Yolculuğumuzda bir sürü macera yaşadık.

We had lots of adventures on our trip.

- Tom'un bir sürü muhalifleri vardı.
- Tom'un bir sürü eleştirmenleri vardı.

Tom had many critics.

- Benim odamda bir sürü kitap var.
- Odamda bir sürü kitap var.

There are many books in my room.

Bir sürü el hareketi yapacağım.

I'm going to make a lot of hand gestures.

Böyle bir sürü çocuk var.

There are so many children like that.

Bizi sevecek bir sürü insan

There are plenty of people to be loved by

Burası bir sürü mahlukla doludur.

[Bear] This place is gonna be full of critters.

Bir sürü değişime ihtiyacımız var.

And we need a lot of changes.

Bir sürü şey hakkında düşündüm.

So I thought about a lot of things,

Fakat sürü, tehlike kokusu alıyor.

But the herd catch the scent of danger.

Bu sürü hiçbir yere gidemez...

This herd isn't going anywhere...

Onlara bir sürü şey eklediler.

And they have tons of things in them.