Translation of "Ressam" in English

O bir ressam.

- He is a painter.
- That's a painter.

Tom bir ressam.

Tom is a painter.

Ressam ayakta boyadı.

The artist painted standing up.

Çok ressam tanıyorum.

I know a lot of painters.

- O ünlü bir ressam.
- O meşhur bir ressam.

He is a famous painter.

Ressam genç yaşta öldü.

The painter died young.

Belki bir ressam olabilirim.

Maybe I should become a painter.

O bir tür ressam.

He is a sort of painter.

Tom ressam olarak çalışmaktadır.

Tom works as a painter.

Bu ressam Londra'da yaşıyor.

This painter lives in London.

Ressam Çin mürekkebiyle çizdi.

The artist drew with Chinese ink.

En sevdiğiniz ressam kimdir?

Who's your favorite painter?

O ünlü bir ressam oldu.

She became a famous painter.

Uzun süredir ressam olmak istiyorum.

- I have wanted to be a painter for a long time.
- I've wanted to be a painter for a long time.

Ressam bu efekti nasıl veriyor?

How does the painter get that effect?

Tom ressam olmak için doğdu.

Tom was born to be a painter.

Tom bir ressam, değil mi?

Tom is a painter, isn't he?

Ünlü bir ressam olmak istiyorum.

I want to become a famous artist.

Tom ressam değil, değil mi?

Tom isn't a painter, is he?

- Ressam, resim çalışma amacıyla Paris'e gitti.
- Ressam resim eğitimi amacıyla Paris'e gitti.

The painter went to Paris with the object of studying painting.

Ressam olmak dünyanın en güzel mesleği.

Being an artist is the greatest job there is.

O ressam birçok güzel resimler yarattı.

That artist created a lot of beautiful pictures.

O bir ressam olmak için doğdu.

He was born to be a painter.

O, bir ressam olduğunu iddia ediyor.

He claims that he is a painter.

Resmini satın almak istediğin ressam odur.

That's the painter whose picture you want to buy.

Ressam birçok güzel sanat eserleri üretir.

The painter produces many fine works of art.

O, büyük bir ressam olarak bilinir.

He is known as a great painter.

Benim oğlum tablolar yapan bir ressam.

My son is an artist who paints paintings.

Bu ressam Paris'e eğitimi için gitti.

This painter went to Paris for his studies.

Resim ünlü bir ressam tarafından yapıldı.

The picture was painted by a famous painter.

Tom ünlü bir ressam olmayı umuyor.

Tom hopes to become a famous painter.

Tom iyi bir ressam, değil mi?

Tom is a good painter, isn't he?

- Sanatçı olduklarını söylediler.
- Ressam olduklarını söylediler.

They said they were an artist.

Tom'un iyi bir ressam olmadığını biliyorum.

- I know that Tom isn't a good painter.
- I know Tom isn't a good painter.

- Çok ressam tanıyorum.
- Çok boyacı tanıyorum.

I know a lot of painters.

Tom kendi kendini eğitmiş bir ressam.

Tom is a self-taught artist.

Bir ressam olarak büyük bir yeteneği var.

He has a great talent as a painter.

O bir ressam olarak uluslararası üne sahiptir.

She has international renown as a painter.

Bu, bir ressam tarafından yapılmamış gibi görünüyor.

It seems that this is not painted by a painter.

Bu yüzden de ressam olarak favori tekniğim soyutlama.

And that's why my personal favorite tool as an artist is abstraction.

- O bir sanatçı olamaz.
- O bir ressam olamaz.

He cannot be an artist.

O bir ressam ama geleneksel Çin resimlerini yapmaz.

He's a painter, but he doesn't do traditional Chinese painting.

- Ben sanatçı olmak istiyorum.
- Ben ressam olmak istiyorum.

I want to be an artist.

- Tom bir sanatçı mı?
- Tom bir ressam mı?

Is Tom an artist?

- Hayalim bir sanatçı olmaktır.
- Hayalim bir ressam olmaktır.

My dream is to become an artist.

Ressam olarak amacım mümkün olan en düşük miktarı kullanmak.

My goal as an artist is to use the smallest amount possible.

Yani siz bir ressam olsanızda kendinizi pazarlamayı bilmeniz gerek

So even if you are a painter, you need to know how to market yourself

Ellerinde bir boya fırçası olan herkes bir ressam değildir.

Not everyone who has a paintbrush in their hand is a painter.

Ressam eski taş duvarda en karmaşık duvar resimlerini yaptı.

The artist painted the most intricate of murals on the old stone wall.

Bu eski resmi benim için onarabilecek bir ressam biliyor musun?

Do you know an artist who can restore this old picture for me?

- Tom bir sanatçı olmak istedi.
- Tom bir ressam olmak istedi.

Tom wanted to be an artist.

- Tom alaylı bir sanatçı.
- Tom kendi kendini yetiştirmiş bir ressam.

Tom is a self-taught artist.

- Picasso gibi ressamlar azdır.
- Picasso gibi çok az sayıda ressam vardır.

There are few painters like Picasso.

Tom onu almadan önce bir ressam tarafından tabloya bir değer biçtirdi.

Tom had the painting appraised by an expert before he bought it.

- Tom son derece yetenekli bir sanatçı.
- Tom son derece yetenekli bir ressam.

Tom is an extremely talented artist.

- O sanatçı çok popülerdir.
- O ressam çok popülerdir.
- O sanatçı çok sevilir.

- That artist's very popular.
- That artist is very popular.

- Tom bir sanatçı olmak için doğmuş.
- Tom bir ressam olmak için doğmuş.

Tom was born to be an artist.

- Tom yetenekli bir ressam, değil mi?
- Tom yetenekli bir sanatçı, değil mi?

Tom is a talented artist, isn't he?

- Tom yetenekli bir ressam, değil mi?
- Tom yetenekli bir boyacı, değil mi?

Tom is a talented painter, isn't he?

Ressam resimlerini tuvalin üzerine yapar, müzisyenlerse sessizliğin üzerine. Biz müziği sunarız, siz ise sessizliği.

A painter paints his pictures on canvas. But musicians paint their pictures on silence. We provide the music, and you provide the silence.

Tove Jansson'ın sadece Moomin'in annesi değil, aynı zamanda son derece yetenekli bir ressam olduğunu biliyor muydun?

Did you know that Tove Jansson is not only mother of the Moomin, but also a extremely gifted artist?

- Tom ve Mary dürüst ve yetenekli bir ressam buldukları için çok mutlu.
- Tom ve Meryem dürüst ve becerikli bir boyacı buldukları için çok memnun.

Tom and Mary are so delighted that they found an honest and capable painter.

Ben uzun süre ziyaret etmediğim bir ressamın atölyesini ziyaret ettim. Bu ressam az önce yeni bir model edindi ve çok iyi bir ruh hali içindeydi.

I visited the atelier of a painter that I had not visited in a long time. This painter had just acquired a new model and he was in a very good mood.