Translation of "Sevmiyorsan" in English

İşini sevmiyorsan bırak.

If you don't like your job, quit.

Sevmiyorsan yeme bunu.

If you don't like it, don't eat it.

Onu sevmiyorsan,neden onunla konuşuyorsun?

If you don't like him, why were you talking to him?

Eğer bunu sevmiyorsan, sadece öyle söyle.

If you don't like it, just say so.

Bunu sevmiyorsan onu yapmak zorunda değilsin.

If you don't like this, you don't have to eat it.

Eğer Tom'u sevmiyorsan sadece ondan kaçınmaya çalış.

If you don't like Tom, just try to avoid him.

Sen benim tarzımı sevmiyorsan onu kendi tarzınla yap.

Do it your own way if you don't like my way.

Yaşamak sevmektir ve sevmek acı çekmektir. Acı çekmek istemiyorsan sevme ama sevmiyorsan niçin yaşıyorsun ?

To live is to love and to love is to suffer. If you do not want to suffer, do not love. But if you do not love then what are you going to live for?

Birinin iyi bir kişi olup olmadığını kolayca söyleyebilirim. Eğer onu seviyorsam o iyidir; eğer onu sevmiyorsan o kötüdür.

I can easily tell if someone is a good person or not. If I like him, he's good; if I don't like him, he's bad.